Merhaba
Galiba tüm olan biteni yanlış anlayan benim. 08-09-2009, 00:48 #913 numaralı mesajınızda bahsi geçen yazınıza ithafen yazmıştım ama "yanlış anlamışım". Yaptığım yanlışı son eklediğiniz iki resme yan yana koyup bakarak bir kez daha anladım! Haklısınız o köşe için beton gerekli!
Mesajınızda dediklerinizide zahmetten kurtarıp ekleyeyim:
"...önümüzdeki hafta çatının kiremitlerini toplayıp , yeniden dizmeyi düşünüyorum.bayramdan sonra maaşımı aldığımda da bir traktör çakıl getirtip , kapının önüne beton dökmeyi istiyorum.sanırım o zaman biraz daha eve benzeyecek .

..."
http://www.agaclar.net/forum/attachm...1&d=1254165578
Benim babam hala benim döndüğüm köyde bir köy evinde yaşar. Omuz atsan yıkılacak duvarları olan bir evde. İlk hali ile son hali arasındaki farkları bende keşke belgeleseydim. Sanırım makyaj için bugüne kadar 25 torba çimento kullanmıştır. İlk yerleştiğimde içine çadır kurmuştuk, şimdi klima taktırmış ne güzel. Hepsi çok güzel.
Sayın Hosseda,
Siz az çok aynı dertlerden muzdarip bir büyüğümsünüz sanırım. İnşaata girdiğinizde devlet herşeyin hakimi. Kullanacağınız malzemenin bile.
Taş konusundaki hassasiyetinizi anlıyorum. Keşke istediğiniz gibi olsaydı.
Bu konuyu daha öncede konuşmuştuk ama 72 metre kare bir ev için yaklaşık 60 m2 taş duvar gerek bu da 4 kamyon taşa tekabül eder. Sanırım kamyonu Antalya bölgesi için 600 lira hala.
Benim çimentosuzluktan kastım taş evi çimento ile değil eskisi gibi toprak harç ile yapabilmekti. Yoksa karkas bir binayı toprakla yapmak ne mümkün.
Yanlış hatırlamıyorsam İngiltere'de ormanda bir kulübede yaşayan mangal kömürü üreten bir ormancı devletin inşaata izin vermediği yaşadığı ormanda özel izinle ev yapma şansı buluyor. Devlet ona bu yerde yaşama hakkı veriyor ama satma, miras bırakma hakkı vermiyor. Ev adamın ölümüyle ölecek yani. Yaptığı evi görmenizi isterdim. Ahşap iskelet, saman duvar, kerpiç kaplama, taş kiremit...
Tamamı gönüllülerin yardımı ile yapılıyor. Geri dönüşümlü, tek yok edilen işgücü.
Geleyim akrep konusuna. Ben de evi yaparken en ufak delik kalmasın diye uğraşırken köylü gelip "daha çok delik olsun ki çıkmasıda kolay olsun" diyerek ters mantıkla herşeyi altüst ederdi. Babamı 3 kez soktu pek çok tanıdığımı da. Acı dışında bir sorun yaşamadılar dediğiniz gibi. Evin etrafına kükürt dökmenizi öneririm. Tavukda çok etkili. Bildiğim kadarıyla Yunanistan'daki evlerin kapı ve cam kenarlarının mavi olmasının sebebide akrebin o rengi sevmemesinden.
internettede şunu buldum:
"mavi rengi ateş sanan ve mavi boyalı yerlere yaklaşmayan bir canlı. bu yüzden doğuda, akrebi bol olan yerlerde, evler, kapılar, bacalar falan hep maviye boyanıyor akrep girmesin diye. yatakları yüksekçe yapıp, çivit mavisine boyuyorlar, çevresine de su dolu leğenler koyuyorlar (suya da gelmiyormuş) . hafif pinti arkadaşlara mavi cüzdan hediye etme hadisesi de bu durumdan ortaya çıkmış*"
http://www.mavidalga.com/?p=99
bu linkde basit ama yararlı birkaç bilgi var.
Mevsim itibarı ile tehlike ara verir zaten
Dediğiniz gibi sahillerden başlayan kaçış istilası benim gözlemlediğim kadarıyla çok hızlı. Hatta "eskiden buraları bataklık, tarlaydı" demek milletcek en sevdiğimiz şey diye düşünüyorum. Gerçi bu lafın devamı genelde "alamadık o zaman burdan biraz yer" olur!
Bunlarda çok güzel
Saygılarımla
Kerem AKYAR