sayın therapido.anlattıklarınızda eksikleriniz var.ben burada öğrenebildim onları.mesela köylünün ürününü dalında/tarlasında/bağında alıyor o toptancılar.parasını ise sonra ödeyeceğiz diyorlar.senet , çek falan da yok ortada.insaflı olan toptancılar ödüyorlar borçlarını ama iki sene önce sattığının parasının geri ödeneceğini umarak umutla bekleyen köylülerle konuştum bu köyde.
bağlarını da artık işlemiyorlar.ya terk etmişler.ya da kendilerine pekmez , şarap yapmak için az birşey , oda özen göstermeden allaha emanet bağcılık yapıyorlar.nedeni de çok basit.topladıkları üzümün kilosunu 20-25 kuruştan satabiliyorlar.bu da bağlarının budama , ilaçlama , çapalama , toplama ve taşıma gibi masraflarını karşılamıyor.çoğu bağlarını terk etmiş bu yüzden.elma , şeftali , nektarin , kiraz , ayva gibi meyve yetiştirenler allaha emanet vadeli satıyorlar toptancı tüccara.az biraz paraları varsa kendileri toplayıp daha fazla para edeceğini umarak soğuk hava deposuna götürüp orada saklıyorlar.doğru düzgün bir denetim ve kontrol mekanizması da yok buralarda.ürünlerinde verimi arttıracağına inandıkları ne varsa(gübre , tarım ilacı ve benzerleri) ürünlerinde bırakacağı etkiyi bilmeden ve önemsemeden kullanıyorlar.yani köylerde bile bildiğimiz eski doğal ürünleri bulmak ancak köylülerin evlerinin bahçelerinde mümkün.onun da nedeni masraf olmasın diye kendi bahçelerinde o gübre ve ilaçların yerine doğal hayvan gübresi kullanıyorlar.
Düzenleyen alideryacengel : 28-09-2009 saat 17:48
|