Yazdıklarınızın bir kısmına evet bir kısmına hayır diyebilirim... Bu konu çok su kaldırır, tartışmakla bitmez, o yüzden polemik olsun istemiyorum. Bazı konularda haklısınız ama çözüm konusunda bizim Türk insanının bilmediği birçok şey var... Nedir onlar? Ben hasbelkader bir çok dünya ülkesini gördüm, gezi veya iş amaçlı gittim... En son Almanya'nın Seeheim köyüne gittim, orası gerçekten bir köy, sokaktan traktör geçiyor. Ama adamlar 50-60 sene önce tramvayı getirmiş, DarmStadt'a 10 dk. tramvay ile... Düşündüm, adamlar zamanında yapmış, bu kadar hizmeti nasıl getirmişler, çünkü ikinci dünya savaşından bu yana birçok iktidar değişikliği, siyasi çalkantılar, iki almanya'nın birleşmesi gibi zor olaylar da yaşadılar. Tüm bunlara rağmen bu adamlar iktidar-muhalefet ayırt etmeden halka hizmet ediyorlarsa orada Türkiye ile bir fark var demektir. Bakın 27 Eylül genel seçim var, bizdeki gibi ne gürültü ne görüntü kirliliği var. Sadece A3 boyutunda ayaklı bir poster, parti temsilcisinin fotosu, bazı köşelere koymuşlar o kadar. Yeşiller partisi seçim propagandası olarak dondurmacıda yeşil renkli (nane, fıstık, vs) dondurma veriyordu ücretsiz... Bakın aramızdaki fark bu... Üstelik bu ülke ikinci dünya savaşından hezimet ile çıkmış, işsizlik %50 olmuş, hiper-hiper enflasyon ile 1 milyar marklık tek banknot çıkmış, düşünebiliyor musunuz 1 milyar mark... Bu ülke oralardan buralara geliyor. Mantalite farkını orayı görünce daha iyi anlıyorsunuz, ben dediğim gibi birçok ülke görme fırsatını bulduğumdan zaten bunların farkındaydım fakat şu son Almanya gezisinde bir kez daha anladım bunu; bizim ülkede siyaset çıkar için, gelişmiş ülkelerde hizmet için yapılıyor, iktidar olsun muhalefet olsun. Ha istisnalar yok mu var ama genele bakılırsa bu böyle... Onun için o belçika, hollanda, danimarka emekli hayatını beklemeyin boş hayal bizim ülkede. Hangi parti gelirse gelsin kafa değişmediği sürece durum da değişmez... Emekliyi bırakın çalışırken de aynı durum var, insana değer verilmiyor bizim ülkemizde. Vatanım olmasa bi dakka durmam ama işte al bayrak dalgalanıyor, uğruna binlerce şehit vermişiz bu toprakların, terketmeye içim elvermiyor.
Tarım konusuna gelince, bizim halkımızda yapılanı bozma, sistemi-kuralları çiğneme, bundan kazanç sağlama gibi acayip huylar var başka hiçbir millette görmediğim (son örnek, seldeki yağmacılar). AB'den çilek fideleri getirtildi 3-4 sene önce, bursa'nın bazı köylerine, (kayınvalide UNDP (Birleşmiş milletler geliştirme programı) destekli yerel gündem 21 meclis üyesi idi eskiden, şimdi bıraktı) bu fideleri dikin, çileklerinizi yetiştirin ihraç edin AB'ye diye... Adamlar çilekleri yediler yau. Bir tane o çilek fideleri ile üretim yapan yoktur şu anda Bursa köylerinde... Burada da işimiz çok zor yani...
Dediğim gibi amacım polemik değil, Ali Bey, kaçış maceranızı takdir ediyorum. Umarım oralarda mutlu yaşarsınız, ülkemizin hali ortada...
|