View Single Post
Eski 11-09-2009, 02:03   #147
hassoman
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 19-04-2007
Şehir: Ankara
Mesajlar: 1,457
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi pozitifköpek Mesajı Göster
"...." Fakat savaşlar artık sadece ordularla yapılmıyor, topyekün yapılıyor. Savaşa giren bir ülkenin ordu dışında halkı da savaşmak zorundadır. Örneklerini görüyorsunuz. Vietnam, Afganistan, Irak, Bosna, Gürcistan, Kıbrıs ve diğerleri."...." Sizi işgal eden güce biz silaha, savaşa karşıyız savaşmıyoruz dediğinizde size saygı duyacak, işgalden vazmı geçecek?

Ulusal silahsızlanma, bireysel silahsızlanma hiçbir zaman gerçekleşemeyecek bir hayaldir. "...."

Hayatta kalabilmek için mutlaka öldürücü, yıkıcı bir gücünüzün olması ya da böyle gücü olan bir tarafa geçmeniz ve bazı ödünler vermeniz gerekir.
Haddim olmayarak konunun dallanıp budaklandığını söylemeliyim.
Konu bireysel silahlanmadır, kitlesel değil. Kitlesel silahlanma tartışmasının bu konuyla ilgisi yok gibi geliyor bana...

Bireysel silahlanmadan kasıt adı üzerinde bireyseldir, yani kişiseldir...
Bu ruhsatlı da olabilir, ruhsatsız da... Hiç farketmez...
Bireysel silahlanmak isteyen hiç kimse, 'yarın bir gün yurdumuza düşmanlar girecek, aman şimdiden silah edinelim...' diye beline silah sokmaz.

Peki amaçlar nedir?

Üç aşağı beş yukarı şöyledir:
- Kendini bireysel olarak korumak olabilir...
İnsan hangi durumlarda bireysel olarak böyle silahlı korunmak ister...
Önemli bir kişiyse ve önemli bir işlevi varsa devlet zaten onu korur. Dünyanın hiç bir yerinde başbakanlar beline silah sokup dolaşmaz...

O zaman silahlanmaktaki dert nedir?
- Birilerinin canını yakmıştır, birilerine haksızlık etmiştir, birileriyle şu veya bu şekilde hasım olmuştur...

- Kendini başkalarına karşı daha güçlü hissetmek de neden olabilir, ya da silah tutkusu denen açıklanamaz marazi bir durum da...

Bu kişilerin vatan, millet savunması diye bir amaçları da yoktur, dertleri de... Hatta tam tersi zaten ödlek bir ruha sahip oldukları için, bu zayıflıklarının üstünü örtmek için kendilerine ekstradan bir güç (silah) transfer etme ihtiyacı duymuşlardır... Bu kişiler sandığınız gibi zamanı geldiğinde öyle dediğiniz gibi silahlarını kuşanıp koşa koşa milis kuvvetlere katılmazlar. (Zaten, maazallah böyle bir savaş ortamında onların ellerindeki silahlar çok komik kalacaktır...)

İşte şanlı Anadolu savunmamız en büyük örnek. Bir iki çete (efe) direniş göstermiş, diğerleri ise savunmasız kalan köylünün neyi var, neyi yoksa dağa kaldırmıştır.
Ne demiş Cahit Külebi:

Benim doğduğum köyleri
Akşamları eşkıyalar basardı.
Ben bu yüzden yalnızlığı hiç sevmem

Hayatta kalmak için öldürücü, yıkıcı bir güce değil; yapıcı, yaratıcı, iyileştirici, güzelleştirici bilgiye ihtiyaç vardır.
Bu gün ülkemizin en büyük ihtiyacı nedir biliyor musunuz?
Beli silahlı adama ihtiyacımız yok bizim.
Hem de hiç yok...
Ordumuz bölgenin en güçlü savunma ordusudur...
Yani hariçten beli silahlı adama ihtiyacı yoktur.
Bizim bilgi olarak nitelikli, donanımlı insana ihtiyacımız var.
Gün geçtikçe de bu ihtiyacımız daha da artıyor biliyor musunuz?..
Çünkü toplumu lümpenler ele geçiriyor... Bu yüzden bireysel silahlanma artıyor, maganda kültürü yaygınlaşıyor...
Bu nedenle peşinen söyleyeyim; İtiraz edilemeyecek en büyük güç; silah gücü değil, beyin gücüdür...

Ha bakın:
"ya da böyle gücü olan bir tarafa geçmeniz ve bazı ödünler vermeniz gerekir." demişsiniz.

Bu sözünüzdeki amacınızı anlayamadım. "Ya öldürücü bir gücünüz olsun, ya da böyle bir gücünüz yoksa bu güce sahip olanların himayesine girin" gibi talihsiz bir aklı savunmamışsınızdır umarım. .

Çünkü, bu canım ülkenin kuruluş mucizesinin altında, "bağımsızlık benim karakterimdir..." diyen bir ilke yatar. Bu sayede dünya coğrafyasında onurlu yerimizi almışızdır...

Bakın Afganistan'a...
Bir zamanlar Taliban'ı ABD besliyordu...
Onların desteğinde SSCB'ne karşı (bugünkü Rusya) savaştılar.
Ama bu gün ABD Ortadoğu'daki emellerine kavuşmak için kimi bahane ediyor? Afgaistan'daki beslemelerini...
Nasıl tezgahlandığı hala belli olmayan İkiz kulelere yapılan saldırıları bahane ederek tepelerine bombalar yağdırdı. Onları inlerine soktu. Peki neden yok etmiyor biliyor musunuz? Taliban'ın güçlü olmasından değil.
Komünizm varken Komünizm korkusu yaratarak müttefiklerini bir arada tutuyordu. Komünizm gidince düşmansız kaldı. Bu yüzden tez elden, müttefiklerini yine yanında tutmak için bir düşman bulmalıydı.
Buldu da...
Kendi elleriyle yaratıp beslediği Taliban...
Taliban sayesinde şimdi Batıda bir İslam fobisi yaratmış durumda... Bu yüzden, eskiden olduğu gibi Batı şimdi bu yeni korku sayesinde yine ABD'nin yanında... Çünkü, benzerler kendi aralarında dengeyi böyle sağlar... Alan memnun satan memnun... Ama, onların yanında yer alma pahasına ödünler veren bir azgelişmiş ülkenin başına ne tür şapka giydirileceğini kimse şimdiden bilemez; ama, eninde sonunda o ateşle kor haline getirilmiş demirden bir şapkayı giydireceklerinden hiç kuşkunuz olmasın...

Al işte japonların ordusu bile yok...
Ortadoğu ülkeleri ha bire varlarını yoklarını silaha yatırıyor. Üstelik hemen hemen hepsi (bir-iki ülke dışında) ABD'nin yanında...
Saddam bütçesinin tamamını silaha ayırsaydı ne yazardı?
Hiç bir şey.
Neden?
Bilgi ve teknolojiden yoksundu da ondan...
Ordusu olmamasına rağmen Japonya neden güçlü?...
Bilgi ve teknolojisine sahip de ondan...

Kusura bakmayın, sanırım çok uzattım...
Bakın, beli silahlı ünlü kabadayılara...
Kimi içerde, kimi mezarda...
Çünkü su testisi, su yolunda kırılır...

Eğer ille de bir silah sahibi olmak istiyorsanız, bireysel olarak silahlanmak istiyorsanız bu silah bilginiz olsun, bu silah beyniniz olsun...
Bilgiyle donanmışsanız sizden korkan olmaz belki ama en azından bundan dolayı saygı görürsünüz...
Hem saygı, hem takdir... Emin olun...

hassoman Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön