View Single Post
Eski 31-08-2009, 03:04   #2
Halil Önen
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 18-01-2009
Şehir: izmir/aliağa
Mesajlar: 5,567
İran efsanelerinde rivayet olunur ki kuşların hükümdarı Simurg Anka ortada görülmemektedir. Kuşlar bundan şüphelenir zira kuşlar dünyasında her şey ters gitmektedir ve Simurg'un yardımına ihtiyaçları vardır.

Bir gün uzak bir bölgede bir kuş sürüsü Simurg'un kanadından birkaç tüy bulur.
Simurg'un yaşadığına inanan kuşlar toplanırlar, huzuruna gidip yardım istemeye karar verirler.
Ancak Simurg Kaf Dağı'nın tepesinde abonoz, sandal ve öd ağaçlarından yapılmış, etekleri bulutların içinde olan bir yuvada oturmaktadır.
Kuşlar hep birlikte göğe doğru uçmaya başlarlar.
Yorulanlar, düşenler ve dönenler olmuştur.
Önce bülbül geri dönmüş gül'e olan aşkını hatırlayıp; papağan o güzelim tüylerini bahane etmiş (oysa tüyleri yüzünden kafeste kapatılırmış), baykuş yıkıntıları özlemiş, balıkçıl kil bataklıklarını.

Altıncı vadi/'şaşkınlık' vadisinden geçmişler ve yedinci 'yok oluş' vadisine varmışlar.
Kaf Dağı'na vardıklarında geriye 30 kuş kalmış, Simurg'un yuvasını bulunca anlamışlar ki Simurg Anka 30 kuş demekmiş.
Onlar hepsi Simurg'muş.
Her biri de Simurg'muş.

Uzaklarda aradığı şeyin çok yakınında olduğunu hatta kendi içinde olduğunu farkeder. Kendini aramak aynı zamanda bir tekamül hedefinin sembolü olmuştur.

Bu hedef ezoterik bilgilerle bencilliğin (nefsaniyetin) yenilerek, yok edilerek, 'uyanma, aydınlanma, kurtulma' yolunda ve dünya gezegeni okulu'ndan başarıyla geçme düzeyine gelme ile anlam bulacaktır.

Anka'nın en meşhur özelliklerinde anlam bulan 'ankameşrep' ve 'ankatabiat'lar kendilerini yeniden yaratıp yuvalarından uçmadıkça ve kendilerini ateşte yakıp tekrar külerinden doğmadıkça nice küçük kıyametlerle beslenen dünyamız çeyrek kala büyük kıyametlere yürüyecektir.

Saygılar.


Düzenleyen Halil Önen : 01-09-2009 saat 00:58 Neden: ek
Halil Önen Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön