View Single Post
Eski 31-08-2009, 02:34   #1
Halil Önen
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 18-01-2009
Şehir: izmir/aliağa
Mesajlar: 5,567
KARTAL (anka huma simurg)

Kartal, göklerdeki krallığın sahibi. Kaya, altın ve ateş rengi tüyleriyle mitlere de konu olan müthiş avcı.
300 km.yi aşan hızı ve namludan çıkan kurşunun iki katı şiddetiyle avını havada vuruşu, eşsiz manevra yeteneğiyle göklerin efendisi...
70 yılı aşması gereken ömrünün 40.yılında ölüm ile yaşam arasında bir tercihi vardır.
Zira 40lı yaşlara geldiğinde göz alıcı güzellikteki tüyleri solmuş, canlılığını yitirmiştir.
Pençeleri avını yakalamayacak kadar körleşmiş, kötüleşmiştir.
Gagasının dibinden başlayan ve yıllar içinde ucuna doğru yavaş yavaş ilerleyen kemik dokusu, avını yırtık parçalaması için artık görev yapmamaktadır.
Ya yuvasında yazgısına razı olup açlıktan ölecektir ya da bir simurg, bir huma, bir anka kuşu gibi davranacak olacak ve kendisini küllerinden yaratacaktır.
Ve tercihini yaşamdan yana kullanır.

Önce adeta kütükleşmiş gagasını kayanın en keskin yerine vurulmaya başlar, saatlerce günlerce vurur. Bir usta bıçak bileyicisinin maharetiyle kıvırcımlar çıkarırcasına sürter kayaya. Çok acı çeker, sonunda bıçak gibi keskin, kanca gibi sivri gagasına tekrar sahip olur.
Ama acı dolu, 'yeniden' yaratma çabaları bitmez, bu defa yeni ve keskin gagasıyla eskimiş, iş görmez pençelerinin tırnaklarını teker teker sökmeye başlar. Günlerce acı çeker ve 6 ay sonra tekrar kerpeten gibi avını kavrayan pençelerine sahip olur, onları da iyileştirir.
Bu defa kırılmış, yıpranmış bütün tüylerini teker teker yolar, yeni çıkan ve geride kalmış tüylerini kuyruk teleklerinin dibindeki yağ bezelerini kullanarak tımar eder.
Artık kanatları uçarken bir sel gibi ses çıkarmaktadır ve önünde yaşanması gereken bir 30 yıl daha vardır.

İşte kartalın gıpta edilen bu gerçek yaşam hikayesi Batı'da Feniks, İran'da Anka huma, Türk efsanelerinde Kerkez, Umay kuşu olarak gizemli anlatılarda yerini alır.
Etimolojik olarak bilinmektedir ki orjinalde bu 3 kuş kartalın (altın kartalın) ta kendisidir.

O artık gelenek, günlük yaşam, din, masal, destan, efsane, menkıbe mitolojide ve hatta Divan edebiyatı şiirinde karşımıza çıkacaktır.

Ortadoğu efsanelerinde yer alan anka-huma kuşunun bir kayaya gagasını vurarak kıvılcımlar çıkarması, bu sırada kanatlarını yelpaze gibi kullanarak ateşi alevlendirmesi ve yanması (olmak), yandıktan sonra küllerinden yeniden doğması gerçek hikayesine ne kadar benzemektedir.
Burada kendisini yeniden yaratışı anlatılır.
Dünyanın 3 kez yıkılışına tanıklık etmesi, onu tüm zamanların bilgisine sahip olmasını sağlamıştır.
Taoizm'de onun ölümsüzlüğü spiritüel aydınlanma ve reankarnasyon olarak açıklanır günümüz felsefesinde.

Arapça'da ruh anlamına gelen 'Hu' ve su anlamına gelen 'Ma' kelimelerinden oluşan ismiyle Huma kuşu cennet kuşu olarak çıkar bu defa karşımıza.
Çok yükseklerde görünmeyecek ve ulaşılamayacak şekilde dinlenmeden gökyüzünde uçması, kavuşulamayan sevgiliyi anlatır.

Türk lehçelerinde 'Kumay' veya 'Umay' olarak bilinen Hüma kuşu, canlı olarak asla yakalanamayacağı ve Hüma'yı bilerek öldürenin 40 gün içinde öleceği anlatılır.

devam...

Halil Önen Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön