View Single Post
Eski 21-08-2009, 17:01   #2
Müjgan
Ağaç Dostu
 
Müjgan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 02-08-2004
Şehir: Ankara
Mesajlar: 4,544
Keltler'de de kanıtlanan, eski ormanlarınböyle kutsal görülmesi, 11.yüzyıla kadar etkisini devam ettirdi ve Ortaçağ'ın şiir sanatına da yansıdı.

Sonunda yalnızca ormanlar bütün olarak değil, aynı zamanda tek tek ağaçlar da tarnrısal varlıklar olarak açıklandı ve bu arada neredeyse bütün ağaçların dişi olarak düşünülmesi ve kişileştirilmesi de dikkat çekiyor (hepsinin önünde de meşe ve dişbudak), bunun da büyük bir bölümü bugünkü dilimize yansıdı ve bu bakımdan çoğu ağaç adları dişi tanımını aldı.

Kutsal sayılan ağaçlar (daha sonra Ortaçağ'da onlara kadın olarak hitab ediliyor) arasında en başta meşe yer alıyor, arbor frugifera (bereket veren ağaç) bir meşe ya da bir kayın... Meşeden sonra dişbudak kutsaldı; tıpkı insanın yaratılışı üzerine olan söylencenin ğrettiği gibi bizim halk şarkılarımızda, Bayan Fındık'la da konuşmalar yapılıyor ve eski mahkemede, eski yargıda, bugün de fındık ağaçları hala tarlalara bakmaya yarıyor. Östgötaleg'e göre kamuya açık ormanda herkes ceza vermeden ağaç kesebiliyordu, meşe ve fındık ağaçları dışında, onlar rahattı, onlar kesilemiyordu.
Mürver ağacı da... mükemmmel bir saygınlığın tadını çıkarıyordu. Mürver ağacına Bayan Ellhorn da deniliyordu: Arnkiel 1, 179 şüphe çekmeden anlatıyor. "Bizim atalarımız Ellhorn'u da kutsal saydılar ama onu kesmek, dallarını kısaltmak zorunda kaldılar, bunu yapmadan önce bu duayı yapmak zorundaydılar:

"Bayan Ellhorn bana ağacından biraz ver, o zaman ben de sana ormanda ne zaman büyürse kendiminkinden sana vereceğim."

Müjgan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön