View Single Post
Eski 16-08-2009, 15:00   #1495
Oğuz Alper
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 02-12-2008
Şehir: antalya
Mesajlar: 3,093
Aşağıda eklediğim çalışmanın detaylarını mutlaka ilgili linkten incelemelisiniz.

Bionem ve diğer ürünlerin ( crop-set , ISR 2000 , Natural Bioplasma ) , Domates yetiştiriciliğinde faydalarını en ince ayrıntılarına kadar anlatımlı ve çizelgeli yapılmış bilimsel çalışma.

BİONEM TEK BAŞINA BİRİNCİLİĞİ ALMIŞ !!!

HERKESE SAYGI VE SEVGİLERİMLE !!!

http://tez.sdu.edu.tr/Tezler/TF01189.pdf


BİONEM SADECE KÖK BÖLGESİNE 400LT SUYA 1LT BİONEM KARIŞTIRILARAK HER KÖK BÖLGESİNE 200CC BU KARIŞIMDAN TÜM SEZON BOYUNCA 2 SEFER UYGULANMIŞTIR.

BİONEM FARKI !!!

Konvansiyonel uygulamasından sonra en iyi sonuç Bionem (5.83 ton/da) uygulamasından alınmış ve bunu Crop-Set+Bionem (5.82 ton/da), ISR 2000+Bionem (5.80 ton/da), ISR 2000+Natural Bioplasma (5.67 ton/da), Natural Bioplasma (5.46 ton/da) ve ISR 2000 (5.45 ton/da) uygulamaları takip ederek ikinci istatistik grubunu oluşturmuşlardır.

Crop-Set+Natural Bioplasma (5.42 ton/da) ile Crop-Set (5.22 ton/da) uygulamaları üçüncü istatiksel grubu oluşturmuştur.


Çalışmanın 2 yılını birlikte ele alarak uygulama ile çiftlik gübresi dozlarının interaksiyonuna bakıldığında en düşük erkenci verimin ISR 2000+Bionem uygulamasının 0 çiftlik gübresi dozundan (2.65 ton), en yüksek erkenci verim
değerinin ise Bionem uygulamasının 14 m3/da çiftlik gübresi dozundan (4.72 ton) alındığı görülmektedir.


T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ORGANİK DOMATES YETİŞTİRİCİLİĞİNDE ÇİFTLİK GÜBRESİ, MİKROBİYAL GÜBRE VE BİTKİ AKTİVATÖRÜ KULLANIMININ VERİM, KALİTE VE BİTKİ BESİN MADDELERİ ALIMINA ETKİLERİ


Bu çalışma, Joker F1 oturak domates çeşidinde açık tarla koşullarında Süleyman Demirel Üniversitesi Ziraat Fakültesi Araştırma ve Uygulama Çiftliği’ne ait organik tarım arazisinde 2005 ve 2006 yıllarında konvansiyonel yetiştirme sistemi ile organik yetiştirme sistemlerinin verim, kalite, bitki besin maddeleri alımı ve bitkisel özelliklerine olan etkilerini incelemek amacıyla yapılmıştır.

Denemede konvansiyonel yetiştiricilik ile organik yetiştiricilikte 4 farklı çiftlik gübresi dozu (0- 7-14-21 m3/da) ile; organik yetiştiricilikte kullanılan 2 bitki aktivatörü (Cropset ve ISR 2000) ve 2 farklı mikrobiyal gübre (Bionem ve Natural Bioplasma) ve kombinasyonları ile birlikte kontrol uygulaması kullanılmıştır.


5. SONUÇ

1. Denemede uygulamalara göre en yüksek verim değeri konvansiyonel uygulamasından (6.21 ton/da) elde edilirken;

Bionem uygulamasından dekara 5.83 ton, Crop-Set+Bionem uygulamasından 5.82 ton ve ISR 2000+Bionem
Uygulamasından 5.80 ton verim elde edilmiştir. Bu durum her ne kadar farklı istatistiksel grupta yer alsalar da organik üretim yöntemleri ile konvansiyonel yetiştiriciliğe yakın verimlerin doğru uygulamalarla yakanabileceğini göstermektedir.

Kontrol uygulamasına göre organik yetiştiricilikte kullanılan preparatlar ve kombinasyonlarının verimi % 1.75-13.65 arasında artırdığı görülmektedir.

Organik yetiştiriciliğin vazgeçilemez öğelerinden birisi olan çiftlik gübresinin denememizde uygulanan farklı dozlarına göre verim değerlerinin çiftlik gübresi uygulanmayan (0 m3/da dozu) yetiştiriciliğe göre % 5.16-14.15 arasında artış gösterdiği görülmektedir.

Çiftlik gübresi dozlarının verim üzerine olan etkisi her ne kadar istatistiki olarak önemsiz bulunmuş olsa da burada dikkat çekici hususun denemenin 1. ve 2. yılında en yüksek verimin 7 m3/da dozundan elde edilmiş olmasıdır.

Bu durum bilinçsiz bir şekilde aşırı gübreleme yapılmasının ne kadar yanlış sonuçlar doğurabileceğini göstermektedir.

Gerek çiftlik gübresinin gerekse konvansiyonel yetiştiricilikte kullanılan gübrelerin aşırı kullanımının çevreye olan
zararları ve üreticinin girdi maliyetini yükseltmekten öte bir davranış olmadığını görülmektedir.


Uygulamalar ve çiftlik gübresi dozları birlikte incelendiklerinde en yüksek 3 verim değerinin tamamını 7 m3/da çiftlik gübresi dozuna sırasıyla konvansiyonel uygulaması (7.23 ton/da), Crop-Set+Bionem uygulaması (6.52 ton/da) ve ISR2000+Bionem uygulamasından (6.32 ton/da) elde edildiği görülmektedir.

Bütün bu veriler bize organik domates yetiştiriciliğinde uygun doz ve preparatlar kullanıldığında konvansiyonel üretim metoduna yakın üretim değerlerinin yakalanabileceğini ve organik yetiştiricilikte düşünülen muhtemel verim
düşüklüğünü minimize edilebileceğini göstermektedir.


2. Denemede uygulamalara göre aynı istatistiki grupta yer almakla birlikte en yüksek erkenci verim değerleri sırasıyla Bionem (4.11 ton/da), konvansiyonel (4.05 ton/da) ve Crop-Set+Bionem (4.02 ton/da) uygulamalarından elde edilmiştir.

Kontrol
uygulamasına göre organik yetiştiricilikte kullanılan preparatların verimi % 2.01-17.78 oranında artırdıkları görülmektedir. Konvansiyonel uygulaması ise erkenci verimi kontrole göre % 16.05 oranında artırmıştır
.

Bu sonuçlar organik domates yetiştiriciliğinde doğru uygulamalarla erkenci verim değerlerinin konvansiyonel üretim metoduyla yarışabileceğini ve hatta daha yüksek değerlerin elde edilebileceğini göstermektedir.

Çiftlik gübresi dozlarının artışına paralel olarak erkenci verim değerlerinin çiftlik gübresi uygulanmayan (0 m3/da) yetiştiriciliğe göre artış gösterdiği ve bu artış oranının % 34.36-43.64 arasında gerçekleştiği görülmektedir.

Bu sonuçlar çiftlik gübresinin organik tarımdaki önemini kanıtlar niteliktedir.

Uygulamalar ve çiftlik gübresi dozlarına ait interaksiyon birlikte değerlendirildiğinde bu çalışmada en yüksek erkenci verim değeri 14 m3/da çiftlik gübresi dozuna Crop-Set+Bionem uygulamasından (4.59 ton/da) alınmıştır.

Konvansiyonel uygulamalarında ise en yüksek değer 21 m3/da çiftlik gübresi dozundan 4.41 ton/da olarak elde edilmiştir.

Bu veriler özellikle üreticinin karlılığını artıran bir özellik olarak karşımıza çıkan erkenci verim yönünden doğru uygulamalar ve dozlar kullanıldığında organik yetiştiriciliğin konvansiyonel yetiştiricilikle yarışabilecek
düzeyde olduğunu göstermesi açısından büyük önem taşımaktadır.


3. Uygulamalara göre ortalama meyve ağırlığı, meyve çapı ve meyve boyu değerlerine bakıldığında her üç özellik bakımından da en düşük değerler kontrol uygulamasından; en yüksek değerler ise konvansiyonel uygulamasından elde edildiği görülmektedir.

Her üç özelliğin de kontrol uygulamasına göre organik üretimde daha yüksek değerlere ulaştığı görülmektedir.

Çiftlik gübresi dozları bakımından bir değerlendirme yapıldığında ise meyve ağırlığı, meyve çapı ve meyve boyu değerlerinin çiftlik gübresi uygulanmayan doza (0 m3/da) göre uygulanan dozlarda arttığı ve her üç özelliğin de en yüksek değerlerine 7 m3/da çiftlik gübresi dozunda ulaştığı görülmüştür.

Uygulamalar ve çiftlik gübresi dozları birlikte ele alındıklarında meyve ağırlığının 143.26-167.07 g, meyve çapının 70.13-80.89 mm ve meyve boyunun 58.29-64.06 mm arasında değiştiği görülmektedir.

Bu değerler literatür ışığında değerlendirildiğinde kabul edilebilir sınırlar içerisinde yer aldıkları görülmektedir.

4. Meyvelerin kalite kriterleri içerisinde değerlendirilen C vitamini, pH ve titre edilebilir asitlik değerleri 2 yıllık verilerde uygulama ve çiftlik gübresi dozlarına göre birlikte değerlendirildiğinde sırasıyla; 15.91-23.70 mg/100 g, 4.20-4.47 ve % 0.238- 0.428 arasında değişmişlerdir.

Bu değerler kabul edilebilir sınırlar içinde yer almaktadır.

5. Denemede meyvelerin suda çözünebilir kuru madde değerleri % 3.52-4.18 arasında değişirken, delinme direnci değerlerinin 1.46-1.87 kg/cm2 arasında değiştiği saptanmıştır.

Ancak burada dikkat çeken bir husus her iki değerin de çiftlik gübresi dozlarındaki artışa paralel olarak azalma göstermesidir.

Bu durumun ise Karadoğan vd. (1997)’de belirtildiği gibi çiftlik gübresinin azotun etkinliğini artırarak kuru madde oranını düşürmesi şeklinde yorumlanmıştır. Denemeden elde edilen suda çözünebilir kuru madde ve delinme direnci değerlerinin gerek organik gerekse konvaniyonel yetiştiricilikte kabul edilebilir düzeylerde olduğu görülmektedir.

6. Denemede elde edilen domateslerin renk ölçümlerinin de gerek organik gerekse konvansiyonel yetiştiricilikte kabul edilebilir düzeylerde olduğu görülmüştür. Elde edilen ürünlerde organik ya da konvansiyonel olmasından kaynaklanan herhangi bir renklenme problemi ne pazarlama aşamasında ne de bizim yapmış olduğumuz ölçüm ve gözlemlerde yaşanmamıştır.

7. Yapılan çalışmalardan elde edilen uygulamalar içerisinde en düşük toplam klorofil değerine kontrol uygulamasında (8.77 μg klorofil/mg kuru ağırlık) ulaşılmış ve diğer uygulamaların kontrole göre toplam klorofil değerlerini artırdığı saptanmıştır.

Uygulamalara göre organik üretimde bazı uygulamaların (Crop-Set+Bionem ve Crop-Set+Natural Bioplasma) konvansiyonel uygulamasından daha yüksek bulunması organik domates yetiştiriciliğinde uygun beslenme programlarının yapılması durumunda toplam klorofil değerlerinin konvansiyonel yetiştiriciliğe yakın
ve hatta daha yüksek değerlerin elde edilebileceğini göstermektedir.


Toplam klorofil değerleri bakımından çiftlik gübresi dozları içerisinde 7 m3/da dozunun en yüksek değerleri verdiği görülmektedir. Bu durum 7 m3/da çiftlik gübresi dozundan en yüksek verimin elde edilmesiyle de örtüşmektedir.

8. Bitkisel üretimde bitkilerin beslenme düzeylerini belirten en önemli kriterlerden birisi de bitkinin yapraklarının besin elementi içeriklerinin belirlenmesidir.

Bu amaçla çalışmamızda domates yapraklarında azot, fosfor, potasyum, kalsiyum,magnezyum ve bor analizleri yapılmıştır.

Denemede azot, fosfor, potasyum ve magnezyum miktarlarının birinci yıl değerlerinin ikinci yıldan daha düşük seviyelerde olduğu ve yıllar arasındaki bu farklılığın % 1 seviyesinde önemli olduğu bulunmuştur.

Yıllar arasındaki bu farklılığın denemenin birinci yılında meydana gelen (14 Haziran 2005) şiddetli dolu
yağışı sonrasında domates fidelerinin gövde ve yapraklarındaki zararlanmalardan kaynaklanabileceği düşünülmektedir.

Ayrıca fosfor, kalsiyum, magnezyum ve bor değerlerinin çiftlik gübresi dozlarındaki artışa paralel olarak artış gösterdikleri ve en yüksek seviyelerine 21 m3/da dozunda ulaştıkları görülmüştür.

Bu durum ise çiftlik gübresi içerisinde hazır bulunan besin elementi miktarları ve buradaki organik maddenin uygulanan ve zaten toprakta da var olan mikroorganizmalarca parçalanarak bitkiye yarayışlı formlara dönüşümünden
kaynaklandığı düşünülebilir.


Denememizde iki yıla ait veriler birlikte değerlendirildiklerinde uygulamalar ve çiftlik gübresi interaksiyonlarına göre azot % 2.76-3.65, fosfor 1.49-2.33 mg/g,potasyum 17.00-20.13 mg/g, kalsiyum 24.81-36.02 mg/g, magnezyum 2.27-3.38 134 mg/g ve bor 0.018-0.040 mg/g değerleri arasında bulundukları görülmektedir.

Bu değerler birçok literatürde belirtilen değerlere yakın oldukları için kabul edilebilir sınırlardadırlar.

Bütün bu veriler organik domates yetiştiriciliğinde organik tarım yönetmeliğinde kullanımına izin verilmiş olan maddelerin doğru ve uygun dozlarında kullanıldıkları durumlarda bitki besleme açısından çok ciddi bir sıkıntı yaşanmayacağını göstermektedir.

9. Bu çalışmanın sonucunda Isparta’da organik domates yetiştiriciliğinde mikrobiyal gübre ve bitki aktivatörlerinin başarılı bir şeklilde kullanılabileceği belirlenmiştir.Organik tarımın en önemli besin kaynaklarından birisi olarak görülen çiftlik gübresinin dört farklı dozunun (0-7-14-21 m3/da) denendiği çalışmadan çıkan sonuçlara göre organik domates yetiştiriciliğinde 7 m3/da dozu (yaklaşık 3.5 ton) üreticilere önerilebilir doz olarak bulunmuştur.

Yapılan bu çalışma sonucunda Isparta ekolojik koşullarında organik domates yetiştiriciliğinde 7 m3/da çiftlik gübresi dozuna ilave olarak sırasıyla Bionem, Crop-Set+Bionem, ISR 2000+Bionem ve ISR 2000+Natural Bioplasma uygulamaları tavsiye edilmektedir.

Ülkemizde ve dünyada organik ürünlere olan ilgi her geçen gün artmakta, buna karşılık organik domates yetiştiriciliği ile ilgili çalışmalar henüz oldukça yeni olduğu için yeterli sayıda değildir.

Bu nedenle organik domates yetiştiriciliği ile ilgili olarak yapılacak olan çalışmalara çok fazla ihtiyaç vardır. Bu amaçla yapmış olduğumuz çalışmanın bundan sonra çalışacak olan araştırıcı ve üreticilere yarar sağlaması ümit edilmektedir.


Düzenleyen Oğuz Alper : 16-08-2009 saat 17:07
Oğuz Alper Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön