View Single Post
Eski 26-10-2006, 22:49   #40
musubeyd
Ağaçsever
 
musubeyd's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-09-2005
Mesajlar: 55
mine hanım,
'yeşil alanlar hep yeşil kalmalı, o yerlere hiç bir yapı yapılmamalı!' şeklindeki yaklaşımınız bir dereceye kadar anlaşılır hatta alkışlanabilir bir tavırdır, mahvedilmekte olan tabiata karşı sevgiyi hassasiyeti gösterdiği için.bir dereceye kadar diyorum çünkü bazı dini,sosyal vb ihtiyaçlar da yeşil alan gibi,hatta yerine göre ondan ziyadesiyle zaruridir, karşılanması gereklidir.bu açıdan yerinde ve uygun olmak kaydıyla herhangi bir yeşil alana da yapı kurulabilir.fakat mutlaka, tabiata ters düşülmemesi,tahrip edilmemesi onunla uyumda son derece hassas kalınması şartıyla..yapı (cami,hastane,okul şu bu olsun farketmez) eğer insan içinse, insan da ancak tabiatla uyumu sağladığı nisbette insanlığını (ruh ve beden sağlığını) ayakta tutabiliyorsa, olmazsa olmaz bir şarttır bu.insanı onun ruh huzurunu esas tutan şehircilik anlayışıyla hüküm sürmüş osmanlı medeniyetinde,tabiatla uyumluluk hususundaki hassasiyetin eserlere -dolayısıyla şehrin bütünlüğüne- ne kadar ustaca yansıtıldığı kolayca gözlenebilir.mesela istanbul'da..bu devasa şehirde parklar dışındaki ender yeşil adacıkların büyük oranda eski tarihi eserlerin (özellikle camilerin) civarında olduğu görülür,yüzyıllara varan geçmişleriyle.şehrin doğasına güzellik katan cezbedici mimari estetikleriyle birlikte,civarlarındaki özenle oluşturulmuş ve korunmuş yeşilliklere bakarak tabiatı bozan 'asıl suçlu'nun yapıların salt kendisinin değil onu yapanların şehirleşme (medeniyet) anlayışının olduğunu farkedebiliriz sanıyorum.çünkü gelişmeyi gökdelenler dikmek, fabrikalar kurmak sanan bir zihniyet içine hiç bir yapı kurmasa bile yeşil alanları hiçe sayarak sahipsiz bırakıyor,yokoluşa mahkum ediyor ( güncel bir örnek 2b olayı).

hal böyleyken 'göztepe parkına cami yapılması' meselesinde:

1-planlayıcıların kafa ve ruhça,estetik, mimari,tabiat ve onunla uyum gibi problem ve kaygılarla aralarının hiç de hoş olmadığını düşünürsek ortaya koyacakları işten insana hiç de hayır gelmeyeceği belli.dehşet verici yapılaşma ve betonlaşmayla şehirlerin dokusu altüst edilirken, nefes aldırıcı yeşil alan-vahalar da yokolmayla yüzyüze kalıyor.böyleyken durumu görmezden gelerek hareket etmek yapılmak istenen yapının amacına da aykırı olur.insana hizmet derken onu tabiattan koparmak,ruhunu katletmek olur.karşı çıkış bu açıdan olmalı! (deprem riskinde olması,insanların dinlenebildiği nadir bir alan olması caminin oraya yapılması planını geçersiz kılan makul nedenler zaten.)

2-sözkonusu plana karşı çıkarken, sırf 'cami' mevzubahis olduğu için 'yeşilliği' kamuflaj yaparak laiklik adına camiye karşı çıkan bir kesimin de mevcut olup önplana çıktığını, gerçekte ise bu kesimin doğaseverlikle uzaktan yakından ilgisinin olmadığını biliyorum.en az parka yersiz-uygunsuz yapı planlayanlar kadar bahsettiğim kaygılardan uzak oldukları açıkça ortada.ve bu yüzden olayı cami düşmanlığına vardıran, o istikamette tutan bu sahtekar kesimin de karşısındayım!

musubeyd Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön