Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 01-05-2008
Şehir: Balıkesir Gönen
Mesajlar: 7,546
|
Bilgi paylaşımınız için çok teşekkürler torosyuksel, biraz da yazım kurallarına dikkat etmeye özen gösterelim lütfen, ne kadar istemesekte hep yazım hataları yapıyoruz, ama biraz daha dikkat edersek bu sitemiz içinde okuyanlar içinde daha yararlı daha faydalı olacaktır.
Zeytin kurdu
[Coenorrhinus cribripennis Desb. (Col.:Attelabidae)]
Tanımı, yaşayışı ve zarar şekli :
Genel görünüş itibariyle, baştan arkaya doğru hafif konik ve yuvarlak şekillidir. Ergin, genellikle kızıl kahverenkli ve üzeri sarımsı renkte tüylerle örtülüdür. Baş, torakstan uca doğru hafifçe daralan bir dikdörtgen görünümünde, öne doğru biraz meyilli olup üzeri noktalı ve sık tüylüdür. Kızıl kahve renkli antenler, hortumun hemen hemen yarısına yakın bir yerden çıkarlar. Vücut renginde ve tahminen 2 mm kadar uzunlukta olan hortum, yanal çukur çizgilere sahiptir. Bacaklar vücut renginde, tırnaklar ve karın kısmı ise siyah renktedir. Vücut uzunluğu ortalama 5-7 mm kadardır.
Yumurta 0.56 mm x 0.46 mm boyutunda ve limon sarısı renginde olup, eliptik bir şekle sahiptir. Dış kısmı parlak ve pürüzsüzdür.
Larva bacaksız, kıvrık, kirli krem renginde olup, 5 mm boyunda-dır. Baş ve başı takip eden vücut kısımları iricedir. Vücut geriye doğru gittikçe incelir. Pupa, 1.5-1.6 mm çapında toprakta bir kokon içinde görülür.
Zeytin kurdu erginlerini, mart sonu nisan başı - ağustos ayları arasında görmek mümkündür. Kışı toprakta pupa döneminde diyapoz halinde geçirir. Ergin böcekler, yıllara göre havaların erken ısınmasıyla ilgili olarak mart sonu ve genellikle nisan ayından itibaren çıkmaya başlarlar. Meyveler nohut büyüklüğünü alıncaya kadar, bitkinin taze sürgün, yaprak, çiçek ve meyveleri ile beslenerek cinsel olgunluğa erişirler. Dişiler, nohut büyüklüğünü almış meyvelerin kabuk altlarına yumurta bırakırlar. Yumurtalar iklim koşullarına bağlı olarak 9-14 günde açılır. Çıkan larva, zeytinin etli kısmı ile beslenerek, gelişmesini sürdürür. Gelişmesini tamamlayan larva toprakta pupa olur. Bu zararlı yılda bir döl verir.
Zeytin kurdu önemli bir zeytin zararlısıdır. Değişik zamanlarda ve çeşitli bitki kısımlarında yaptığı zarar şekli ve derecesi ile dikkati çeker. Bu böcek, taze sürgünlerde yapraklarda, çiçeklerde ve meyvelerde zarar yapar.
a) Taze sürgün ve yapraklardaki zararı : Mart sonu nisan başında kışlaktan çıkan erginler, beslenmek amacıyla genç sürgün ve taze yapraklara saldırırlar. Zarar gören genç sürgünler, normal fizyolojik gelişmelerini sürdüremezler, renkleri değişir ve kururlar. Zarar gören yapraklar ise saldırı sonunda delik deşik bir görünüm alır. Zararlı, beslenme anında, yaprak altı veya yaprak üstü diye herhangi bir ayırımda bulunmaz.
b) Çiçeklerdeki zararı : Erginler beslenmelerini ve dolayısıyla zararlarını, çiçekte de devam ettirirler. Çiçek tomurcuğundaki zararı, ilk bakışta Zeytin çiçek sap sokanları (Calocoris spp.)'nın zararına benzer. Ancak zarar gören çiçek tomurcuğu dikkatle incelenecek olursa, zarara uğrayan yerin bir emgi lekesinden çok, delik şeklinde ve kenarlarının yırtık olduğu, çiçek iç organlarının yendiği görülür. Zarar görmüş çiçek tomurcuğunun, zamanla rengi değişir, açılamaz ve meyve bağlayamadan kuruyup dökülür.
c) Meyvelerdeki zararı : Erginlerin en önemli zararı meyvelerde görülür. Meyvelerin nohut iriliğinden 1-1.5 cm oluncaya kadar ki zamanda, böceğin beslenmesi sonucu meyvelerde birçok yaralar belirir. Zarar görmüş meyveler gelişemez; sonuçta, buruşarak kurur ve dökülür tutarlar. Kuruma sırasında, yara yerlerinin kenarları kabarır ve ortası çökük karakteristik bir durum alır. Erginlerin meyvelerdeki zararı önemli ürün kaybına sebep olmaktadır.
Konukçuları : Zeytin kurdunun ana konukçusu zeytindir.
Doğal düşmanları :
Zeytin kurdunun bu güne kadar saptanmış herhangi bir doğal düşmanı yoktur.
Mücadelesi :
Bu zararlı mücadeleyi gerektirecek yoğunluğa ulaşmadığından, kimyasal mücadeleye gerek duyulmamaktadır.
Zeytin kurdu erginleri, en hafif bir sarsıntıda kendisini yere atar veya uçar. Güneşli havalarda çok hareketli ve çevik; güneşsiz havalarda ise uyuşukturlar. Bu sebeple mart sonu nisan başından itibaren, güneş doğmadan önce ağaçların altına çarşaf sererek, ağaçları silkelemek suretiyle düşen böcekler ve temmuz - eylül aylarında da yere dökülen meyveler toplanıp yok edilmelidir.
|