Sevgili arkadaşlar,
Sabah erkenden kalktım, denize girdim.
Bahçe toprağından dolayı girdiğim stresi atmak için bol bol yüzdüm. Huzur buldum ve eve geldim.
Güzel sitemizde neler var bir bakayım dedim.
Bizim meşhur "Penis Biberi" başlığı almış başını gidiyor.
Okudukça şaşkınlığım daha da arttı. Oysa ben bu konuya daha evvel yazmış olduğum 31 numaralı mesajımla kendi yönümden noktayı koymuştum.
Sizlerden gelen mesajları okudukça olayın iki yönü olduğunu gördüm.
Birinci yönü; Penis biberinin adından dolayı olan tartışma.
Evvelce yazdığım gibi bu biberin tohumlarını sitemizdeki bir arkadaştan satın aldım. Alma sebebim de çok sevdiğim bir, iki dostumuza bir espri yapma niyetinde olmamdı.
Aldığım tohumları yetiştirdim ve yetişme safhalarını da Güler'in Bahçesi başlığında diğer çiçekler ve bitkiler gibi sizlerle paylaştım.
Bu konuyu ayrı bir başlık yapmak aklımın ucundan bile geçmedi.
Sayın yöneticimiz malina, bahçemdeki bir, iki resmi alarak bir başlık açmış.
Bu bibere Penis Biberi adını veren ben değilim. Sitemiz hiç değil.
Tohumlarını satan arkadaşımız bunu internet sitesinden bu ad altında aldığı için satışını da bu ad altında yapmış.
Bu mevzuda yazılan yazışmaları okudum ve ben de müdahale etmek lüzumunu hissettim.
Bu biberin isminin değiştirilmesini, ahlâka mugayir olduğunu yazan arkadaşlar var.
Adını biz koymadık ki. Adını değiştirsek bile şeklini ne yapacağız?
Ayrıca site olarak bizler bitkilere isim verecek bir merci değiliz.
Tutun ki biz değiştirdik, başkaları konulmuş bu ismi kullanmaya devam edecektir.
Biliyorsunuz ki bizim bir T.D.K'mız var.
Bunun vazifesi dilimizle ilgilenmek ve bazı kelimeleri öztürkçeleştirmektir.
Türkçemizde karşılığı olmayan bazı objelere de isim vermektir. Onun ürettiği kelimelerin bile bazıları tuttu ve kullanılıyor, bazıları hiç tutmadı kayboldu.
Merselâ: Yargıtay, Danıştay, Kurultay nasıl tuttuysa, ilbay (vali), şarbay (belediye başkanı) tutmadı ve kullanılmıyor.
Bu ismi bazı arkadaşlarımız beğenmedi diye değiştirmek hiç mi hiç harcımız değil.
Gelelim ikinci hususa; Burada sayın yöneticimize haksız ve aşırı yüklenme görüyorum.
"Başlıktaki isim değiştirilmez ise siteyi protesto edip terk etmeyi düşünüyorum" diye yazan bir arkadaşımıza verdiği cevapta "Başka ayrılmak isteyen varsa haber versin" diye yazmasından dolayı verilen tepkili cevabın hiç mi hiç doğru ve adil olmadığını düşünüyorum.
Burada bir nüans var.
Siteye üye olmak bizlerin elinde ama siteden ayrılmak istediğimizde bunu ya siteye hiç girmeden, yazmadan yapabiliriz, ya da ayrılmak istediğimizi malina'ya yazarız.
Bizi silebilecek tek kişi kendisi.
malina eğer deseydi ki "kim ayrılmak istiyorsa ayrılsın, gitsin. Gidenler gider, kalan sağlar bizimdir." Bu tartışılabilir.
Ama malina burada "bu biberin adı değişmeyecek, bunu ters bulup da ayrılmak isteyen başka arkadaşlar varsa heber versin" demiş olmuyor mu? ,
Yöneticimiz böyle yazdı diye "Ne faşist bir tarzınız var, forumda hiç kimseden farkınız ve üstünlüğünüz yok" diyen arkadaşımız malina'nın sitemizin kurucusu ve sahibi olduğunu bilmiyor mu?
Sitedeki arkadaşlar sitedeki kuralları değiştirmeye ve kendileri kural koymaya kalkışamazlar. Aksi taktirde sitede uyumsuzluklar başlar ve sitenin düzeni bozulur.
Site kurallarını beğenmeyen ve ayrılacağım diyen birisine ne denmesini bekliyoruz?
Bence malina burada son derece sabırla bir cevap yazmış.
Sevdiğim bir arkadaşıma, bu tarzın çok ters olduğunu belirten telefonuna da aynı cevabı verdim. Herkesin bir tarzı vardır.
Benim cevabım daha yumaşak bir tarz olur, sizinki daha başka olabilir, malina'nınki başka olabilir. Yok o yönetici mutlaka bu şekilde olabilir diyebilir miyiz?
Tanıdığım kadarıyla malina uzun uzun, süslü püslü kelimeler yerine az ve öz yazmayı tercih eden biri. Bu hasletinden dolayı onu nasıl yargılayabiliriz?
Siz nasıl değişmiyorsanız o niye değişsin ve ne mecburiyeti var?
Yine bir arkadaşımız "Başka ayrılmak isteyen varsa haber versin" cümlesini alenen tehdit olarak belirtmiş ve mafya patronluğuna benzetmiş. "Ayrılmak isteyen tabi ayrılabilir ama alnının ortasından daaan"
Ahh sevgili malina iyi ki sizi tanımışım. Siteye üye olduğumda yine yazıyordum, sizi henüz tanımıyor ve yazdıklarımın tarafınızdan nasıl karşılanacağını çok merak ediyor hatta korkuyordum.
Yanlış yazmayayım da laf gelmesin diye doğru yazabilmek içim imla kılavuzu aldım. Takıldığım kelimelere bakıyor, yazdığım yazıları tekrar tekrar okuyordum.
Bazen gönderiyor, bazen de vazgeçip siliyordum.
Sitede karşılaştığım bir olayda son derece demokrat davranarak bana sayfayı açmanız ve kendimi savunma imkanı vermeniz beni son derece mütehasıs etti. Sizi sevdim hatta daha sonra tanıştık ve ben sizi tanıdıkça daha da çok sevdim.
Sabrınıza (ki bende çok az olan birşey), hoşgörünüze hayran oldum. Bu konularda sizi kendime örnek almaya çalıştım. Esasında yaşça benden küçüksünüz ama insan kendinden küçüklerden de bazı güzel şeyler alabiliyor demek.
Sevgili arkadaşlar bunları yazmakla belki bazılarınız malina'ya yalakalık yapıyorum diye düşünebilirler; hiç ilgisi yok.
Düşündüğünü rahatça, çekinmeden yazmayı seven biriyim. Sitede çok mutluyum, çok faydalanıyor ve çok güzel şeyler öğreniyorum. Sitemizin güzel bir ahenk içinde devam etmesi için de elimden gelen herşeyi seve seve yaparım.
Öğrenmekten başka hiçbir menfaatim yok. Güzel güzel arkadaşlıklar, dostluklar edindim, bitkilerimle ve dostlarımla hoş vakitler geçiriyorum.
Bu ahir ömrümde sağlıktan ve bu güzelliklerden başka istediğim hiçbir şey yok.
Bu siteyi kurarak bizlere bu imkanı sağlayan sevgili malina'ya tekrar tekrar teşekkür etmeyi kendimce bir borç biliyorum.
Sevgili malina, iyi ki varsın. Bir arkadaşımızın sizin için "malina dargınlıkları suya yazıyor ve hiç izi kalmıyor" demişti, ben de bunu nasıl yapıyor, başarıyorsunuz diye soruyorum.
Sevgiler.
|