View Single Post
Eski 26-07-2009, 23:39   #102
seleste
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 14-04-2008
Şehir: Burdur
Mesajlar: 338
Sevgili Thomasina,

Burada sizin kabul etmeniz gereken şey, komşunuzun yanlış yöntemidir, sevgisi değil.

Benim de anlatmaya çalıştığım bu. Penelope'nin ve benim komşularımızın ortak hatası, sokaktaki hayvanları yiyeceğe alıştırmanın hayvan sevme yöntemi olmadığını anlamamaları. Dahası, kokusuyla, pire taşıyabilme özelliğiyle, bitkilere verdiği zararla komşularını rahatsız etmelerini de umursamıyor olmaları. Birileri hayvan beslemeyi sever, diğerleri çiçeklerini sever, başka birileri müzik dinlemeyi sever. tercih meselesidir. Ortak yaşanan yerlerde, komşuya rahatsızlık vermemek asgari bir nezaket kuralı değil mi peki ? Penelope'un yaşadığı yeri bilmiyorum ama bizim yaşadığımız sitede, sınırı boş tarlalara bakan bir yer var. Örneğin benim komşum, kedilere dağıtacağı yiyeceği oraya götürmek adetinde olsaydı, kediler evlerin garajlarını kendi yaşam alanı saymamış olacaklardı.

Yukarda bir arkadaşımız, Avrupa ülkelerinde başıboş kedi ve köpeklere rastlanmadığını belirtiyor. Öyle bir düzenlemenin yapılacağı bir gün elbette gelecektir. O zamana kadar sokak hayvanlarını şiddetten ve açlıktan korumak elbette havanseverlerle birlikte herkesin görevidir.

Hayvansever kavramını açmak istiyorum. Hayvanları sevmek; hayvanların ait olduğu doğal ortamda yaşamaları için bir mücadele vermek demektir. Kendi çocuğuma da öğrencilerime de öğrettiğim hayvan sevgisi kavramı, bu dünyayı hayvanlar ve bitkilerle paylaşmakta olduğumuz, aynı ekosistemin bir parçası olduğumuzdur. Ne oğlum ne de öğrencilerim ne de ben kendim, solucan görünce tabureye zıplayan, örümcek görünce terliği yapıştıran insanlar değiliz. Hayvan sevgisini böyle anlıyorum.

Evcil hayvanlara gelince; bir öğretmen gözüyle, bir canlıyı yaşatmanın sorumluğunu almak adına öğrencilerimin evcil hayvan beslemesini isterim. Sınıfta bir akvaryumumuz var örneğin. Kedi ve köpek besleyenler var. derslerde heyecanlı heyecanlı anlatırlar; bunu da elbette destekliyorum. Burada vermek istediğim değer ; hayvanların tamamını - "bizim" olmayanları, nadide bir cins olmayanları - sevmeleri.

Çocuklarda oluşmasını istemediğim değer ; evcil hayvanlarını aileden biri, arkadaş yerine koymaları. Yetişkinlerde bile duyarsınız " Beni köpeğim insan gibi, hatta çoğu insandan daha mükemmel vs." Özellikle çocuklarda, evcil hayvan sevgisi, insan sevgisi ile ikame edilebilir bir duruma dönüşmemeli. Bu ciddi rol kargaşına yol açabilir. Bunun sınırını ne çizer ?

Evimde neden bir evcil hayvan istemiyorum ? Çünkü onun yaşamını devam ettirmesi sorumluluğu oldukça ağır bir sorumluluk. Evcil hayvan beslemek zaman, emek ve bir miktar da para gerektiriyor. Eğer bunları tasarruf edebilecek durumum olsaydı, hepsinin toplamını bir evcil hayvana değil, çocuklara ayırırdım. Çocuklarla sokak hayvanlarını karşı karşıya getirdiğimi düşünmeyin, yalnızca öncelik sırasına koyuyorum; çocuklar benim için her zaman ilk sırada. Sokakta dilenen bir çocuk, okula gönderilmeyen bir çocuk, şiddete ve tacize maruz kalan bir çocuk her zaman ilk dikkatimi çekendir.

Forumun bu bölümünü, hayvanları sevmenin onlara zarar vermeden birlikte yaşamak olduğunun yanısıra, öğrencilerime öğretmeye değer başka kavramlar olup olmadığını öğrenmek üzere her satırını dikkatle okuduğumu bilmenizi isterim.

Çocuklara saldıran ve parçalayan sokak köpekleri - bugünkü gazeteler- bir sonraki mesajımın konusu olsun.

seleste Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön