Sütoğlumun boğazındaki şişlik bugün deşildi kendiliğinden ve nerdeyse gün boyu iltihaplı kan aktı.

İlk kan aktığında kedicik baya bir korktu kanı görünce ciyakladı, kaçtı ama o kaçtıkça kanlar da onu takip ettiği için daha çok korktu.

Sonradan alıştı bu sefer de yerdeki kanları yalayıp temizlemeye başladı, kızdım yapma, yeme o pisliği diye ama ne beni yanına yaklaştırdı, ne de kanları yalamaktan vazgeçti, ben de kanları yemesin diye elimde bez yanıbaşında bekledim bir yandan da "yanındayım oğlum korkma" yönlü telkinlerde bulundum. Öğleden sonra biraz uyudu ve kalkıp sütünden biraz içti, şimdi her zamanki gibi ben neredeysem orada, evin içinde beni takip ediyor.

İnşallah tamamen iyileşir kuzucuğum. Bembeyaz boğaz tüyleri kıpkırmızı oldu.
Bu arada hiç de veterinerin dediği gibi bir kütle değilmiş, basbaya iltihaplı bir şişlik, o da patlayıp içindeki pisliği akıtınca şişlik falan kalmadı. Veterinerlerdeki yalnızca inek ve sığır tedavi etme aşkına bir anlam veremiyorum, başka yerleri bilmiyorum ama burda nerdeyse başlarından savdılar, birini telefonla aradım, üniversiteye yönlendirdi, üniversitedekiler de film bile çekmeden koydular teşhisi hem de yanlış.

İstanbul'dan birkaç veteriner aradım onlar da görmeden bir şey söyleyemeyeceklerini belirttiler. Böyle acılı kedicikle bir başıma kalakalınca Allah'a çok dua etmiştim, çok şükür kabul etti duamı. Bugün yarın hiçbir şeyi kalmaz artık bu pis sıvıdan kurtuldu ya
