Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi oğuz alper
Sn.akcan67 ;
Her zaman dediğim gibi [B]Tarım yeni başlıyor!!! [/B
|
Sn. Oğüz bey,
Neden bu cümleyi tekrarlayıp durduğunuzu şimdi daha iyi anlıyorum.
Biz yıllarca külleme hastalığını beyaz sinek yapıyor biliyorduk.
6/7/2009 da, 80 yaşına yakın kaybettiğimiz babam da öyle biliyordu.
Bana, 10 yaşıma geldiğimde bundan 40 yıl önce, sırt tulumbasını sırtıma verip,
bir asma yaprağını çevirdi '' bak oğlum bu külleme bunu beyaz sinek yapıyor, bu yaprakları ve salkımları iyice yıkayacaksın demişti.
O öyle biliyordu ve bana da öyle öğretti. Ben de öyle öğrendim.
Burada bütün çiftçiler böyle biliyordu, böyle öğrettiler. Yeni nesiler de böyle öğrendi.
İlgili uzmanlar ovada beyaz sinek tuzakları kurdular, ilaçlama periyotları oluşturdular, ilaçl gurupları yaptılar, bu bu ilaçları kullanacaksınız dediler.
100 yıldır, verdikleri sinek ilaçlarıyla bizleri sinek avlatmışlar.
Sizlere yüksek okullarınız da öğretmediler mi, bu külleme denen hastalık bir mantar hastalığıdır diye.
Bilimsel teknolojik devrimin yaşandığı çağımızda bile hala çıkıp bu bir bakteriyal hastalıktır diyor ve altına isminizi yazıyorsunuz.
Şimdi de bir yüz yıl daha bakteri hastalığı diye, bakteri ilaçlarımı satacaksınız?
Yetmedi mi bu milletin efendisi denen köylüğü iliklerine kadar sömürdüğünüz?
Sn.Meyveli tepe bir ilaç ismi veriyor. Bakır içerikli bir ilaç. Küllemeye karşı ruhsatı var.
Soruyor soruşturuyorum. Doktora yapmış, yüksek zıraat mühendisi, bu ilaç küllemeye karşı kullanılmaz diyor.
Biri elektrik-elektronik mühendisi ısrar ediyor, diğeri yüksek zıraat mühendisi
kullanmamam da ısrar ediyor. Bakıyorum ilaç kullanılırmış.
Bu ne yaman bir çelişkidir allahım.
Birileri bionem ve ROA diye bir gübre çıkarıyor. İlaç etkisi de yapıyor, bitki, insan ve toplum sağlığına çok faydalı, sadece küllemede başarısız oldum, diğer tüm denemelerimde çok başarılı oldum, diyorum.
Külleme konusunda ruhsatları da var diyorum.
Bak gördün mü işte başarısız olmuşsun, ben söylemedim mi bakteri makteri ile bu işler olmaz, diyebiliyorlar.
Külleme ruhsatı varsa sen bir yer de yanlış yapıyorsundur, getir şunu bir bakalım deseniz, dilinizde tüy mü bitecek?
Bu nasıl, kalıntı bırakan kimyasal ve zehirli ilaç kullanma sevdasıdır.
Babam 21 gün hastanede yattı, onu saklamadan önce.
Beyin damarlarıda tıkanma, alzheimer, hafif bunama,kronik astım, görme bozukluğu ve karaciğerinde kanser vardı.
Bionem ve delfin içindeki bakteriler beraber kullanıldığında birbirlerini etkiler mi, diye bir biyoloğa sormak için, doktorlar odasına girmiştim.
Öğle istirahatiydi. Tüm doktorlar ordaydı.
Bir çoğu babamın durumunu biliyordu. Önce garip baktılar, sonra bilemiyeceklerini söylediler.
Dışarı çıktığımda biraz yaşı ilerlemiş bir doktor kolumdan tuttu...
''Böyle ilaçları kullanmakla çok iyi yapıyorsun'' oğlum dedi.
Babama atıfta bulunarak, '' ben beldelerde çok görev yaptım, köylümüz zehirli ilacları kullanırken ne eldiven ne gözlük ne de maske kullanıyordu. İşte yıllar sonra bunlar insanlarımıza ıcılı bir ihtiyarlık yaşatıyor'' demişti.
Bunun için, böyle şeylerin peşinde olduğumu düşünmeyin. Ben zehirsiz kalıntı bırakmayan ilaçları kullanmayı çok önçe seçmiştim, ki babam 45 gün gibi kısa bir sürede hastalandı ve ....
Şimdi ben ne söyleyeyim...
Bir sigara için dünyayı başımıza yıkıyorsunuz da, neden binlerce ton zehir
üretenlere sesiniz çıkmıyor?
Neden, üretende tüketende zehirlenirken kılınız kıpırdamıyor?
Neden, toprak sağlığına, toplum sağlığına, insan sağlığına, su sağlığına, bitki sağlığına bu kadar duyarsız kalıyorsunuz.
Bütün bunların üstünü sigara yasağı ile mi örtmek istiyorsunuz?
O daha çok mu reyting yapıyor?