|
öncelikle fotoğrafın kalitesizliği için beni bağışlayın. Orjinlleri makina ile çalındı, bunlar karttan kopya edilenler.
Bengovil çok sevdiğim bir çiçektir, sunduğu güzellik sizi mest ediyor amaa!
Bu güzel gelinin bazı nazları var ki,ona da katlanmanız gerekiyor.
Mor "begonvilin" çiçekleri haziran ayından sonra sararmaya başlıyor. Temmuzda kuru bir çalı görünümü alıyor ve çok dökülüyor.
Bu kuru çiçekleri süpürge ve ya ince bir tırmıkla dalların üzerinden alıyorsunuz,10 gün dinlendirip sulamaya başladığınızda yeniden çiçekleniyor, fakat Bahar aylarındaki kadar canlı bir görünüm olmuyor.
Her iki cinsini de evinizin duvarına tırmandırdıysanız,kuvetli rüzgârda sert dikenleri duvarı fena halde çiziyor ve aşındırıyor.
Çok yükselip çatıya ulaştığında dökülen yapraklar yağmur borularına dolup tıkayabiliyor.
Yılda en az iki kere sert budama yapmanız gerekiyor.Aksi halde alıp başını gidiyor, bazı sürgünler gövde kalılınlığına gelip şekli bozuluyor.
Yukarı tırmanırken balkonunuza yakınsa ve ya çardak çim alan içindeyse günde en az iki kere dökülen çiçekleri toplamanız gerekiyor,çünkü rüzgarla savrulan çiçekler diğer çiçeklerinizin köklerini dolduruyor.
bütün bu naz ve cilvelerine rağmen, güneyde "begonvilsiz" beyaz bir ev düşünemiyorum.
Kaç kare çelik yaptım tutmadı,Bir seferinde budanmış bir dalını herek yaptım sürgün verdi,şaşırıp kaldım.
|