Alıntı:
|
Orijinal Mesaj Sahibi Oguz SAGLAM
|
Karga olduğumuz iyice ortaya çıktı.
Sağolun Ağabey.
Edebi değeri olmayan, öylesine bir yazı işte.
Tekrar teşekkür ederim.
---------------------------------------------
Kelebek ile güvenin ayrımı nasıl yapılır bilmiyorum ama, bilimsellikten uzak, naçizane iki kelam etmek isterim:
Bu güvelere '' eskiler ''
Pervane derler. Farsça bir kelime olan pervanenin anlamı; Kelebek demek.
Ve bu pervaneler hakkında bildiğim tek şey; edebiyatta, aşkının etrafında dönemenin ve döndükçe de yanmanın, yanarak kendini feda etmenin simgesi olduğudur.
Ve bana,
Rıza Tevfik Bölükbaşı '' Bendeki Suz-i Dil Varmıdır Acep? '' adlı şiirini hatırlatır:
Bendeki sûz-i dil var mıdır acep?
Dün gece ye'sile kendimden geçtim
Teselli aradım meyhanelerde
Baht-ı dûn elinden bir dolu içtim
O neşe kalmamış peymânelerde
Her neye dokunsam zahm-ı rikkat var
Her ne yana baksam reng-i firkat var
Çalkanır ağlar bir âh-ı hasret var
Sularda çağlayan terânelerde
Bilmedim kim oldu bu hâle sebep
Ağladım ümîdim hebâ oldu hep
Bendeki sûz-i dil var mıdır acep
Tutuşup can veren pervânelerde?
Rıza Tevfik BÖLÜKBAŞI
-------------------------------------
Saygılarımla...