Sayın Baylar,
Bambu konusunda, sanırım 2006 sonlarında başlamış olan görüşmeleriniz bu günlere gelmiş. Elverdiğince tamamını okumaya çalıştım. Elbette birileri görünürken birileride kaybolacak yaşamın gereği bu. Ama virüs bulaştı mı üreyecek bir yerler bulur. Buradan kaybolanlar da olsun bu virüsü taşımaya devam edecekler; büyük bir çoğunluk çekilmiş olsa da. Gözlemlediğim kadarı ile bu foruma Sn. Faruk Tuzcuoğlu'nun katkıları çok olmuş ama 2007 ağustos sonlarında çekilmiş sanırım. Sn. Todor büyük bir sabırla başından beri burada ve üstelik tekrar tekrar benzeri sorulara cevapta vererek. (Belki de moderatör) Sanırım Sn. Besenkar azimle bu konuyu realiteye en fazla yaklaştıran kişi olmuş, tebrik ederim. Az zaman değil forum başlayalı 2.5 sene olmuş, okurken nostalji duygusu bile yaratıyor. Çok içten, yaklaşımlarda olmuş çatışmalarda. Olacak tabii ki, farklılıklar seçme şansını, seçme şansı ise özgürlükleri getirir. Açıkçası farklılıklar özgürlüklerdir. Yeter ki küskünlüklere neden olmasın. Bugün itibari ile son zamanların en aktif görüşmecileri olarak ta Safiris, Amazonn ve Morodhel i gözlemledim. Elbette daha bir çok kişiden bahsedilebilir ama aklımda kalanlar bunlar. Bambuya ilgim National Geografic te izlediğim bir programla başladı. Bambu yetişen bir bölgede sanırım 42 yılda bir felaket oluyordu tarla fareleri çoğalıyor ve köylülerin ektiği başka ürünlerin hepsi tarla fareleri tarafından yok ediliyordu. Yapılan araştırmaların sonucunda olay, bambuların 42 yılda bir tohum vermesine ve buna programlanan farelerinde çoğalarak tohumları yemesine neden oluyordu. Nüfus artışı nedeni ile de sonuçta köylülerin diğer ürünlerine yöneliyorlardı. Çıkardığım sonuçlardan biri köylülerin bambunun çeşitli ürünlerinden faydalanırken (Hatta afrodizyak olarak bile) bunun yanında diğer başka ürünlerde ekebilmeleri.(bambu işgali yok, elbette küme bambu olabilirler) Diğer bir sonuç 42 yılda bir tohum veren bambuların ölmesi ve bu tohumlardan yeni bambuların üremesi sonuçta 42 yılda bir tohum. Edindiğim bir diğer bilgi ise bambu tohumunun en fazla 6 ay içinde ekilmesi gerektiği. Sohbetlerinizde bambu tohumu ithal çalışmaları yapıldığı görülüyor. Bu şartlarda bu tohumlar ne kadar güvenilebilir olabilir? Buradan ve kendi yaptığım araştırmalardan bende yarattığı soru ise fidan, rizom, tohum ayrışmaları ve anlaşıldığı kadarı ile zaman/fiyat temeline dayanarak en verimli yaklaşım rizom üzerinden yapılacak çalışmalar. Benim naçizane bir sorum da olacak fidan ile rizom arasında ki fark nedir? Sanırım ilk yaklaşım forumu başından beri taşıyan Sn. Todor dan gelecek.

Saygılarımla.