View Single Post
Eski 16-10-2006, 15:19   #2
Arca Atay
Ağaçsever
 
Giriş Tarihi: 08-10-2006
Şehir: Bursa
Mesajlar: 44
Doğader Açıklaması -Cargill-6 Ekim 2006

Cargill’i artık hepimiz biliyoruz.

Hakkında mahkemelerce verilmiş iki kapatma ve bir yürütmeyi durdurma kararı olsa da, bu güne kadar bir gün bile kapatılamayan Cargill.(Bkz Ek 2)

Genetiği değiştirilmiş mısırdan ürettiği tatlandırıcılarla Anadolulu pancar üreticisinin düşmanı Cargill.

AKP Bakanlar Kurulu’nun, 6 milyon şeker pancarı üreticisinin gözünün içine baka baka, 2005-2006 dönemi için Cargill’in ürettiği tatlandırıcı kotasını %50 arttıran kararını ancak Danıştay’ın yürütmeyi durdurma kararıyla engellenen Cargill.

Günde 6000 m3 su kullanan fabrikanın kurulu olduğu İznik Ovasında ekim yapan köylünün, toprağını sulayacak suyu onlarca metre derinden çekmek zorunda bırakan Cargill.

Atık suları Karsak Deresi, Marmara Denizi’ni kirletten Cargill.

DOĞADER olarak, işbaşına gelen hükümetlerin yargı kararlarını uygulamaması nedeniyle, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde (AİHM) görüşülmesi için davacı olduğumuz Cargill.

Başbakan Erdoğan’ın, ABD’yi her gidişinde, ABD Başkanı Bush tarafından (hakkındaki tüm hukuksuzluklara karşın) kolaylık sağlanmasını istediği Cargill.

AKP Hükümetin, ABD Başkanı Bush’un ricasını yerine getirmek için zaman kaybetmeden hazırlıklara giriştiği ve bulunduğu bölgeyi “Özel Endüstri Bölgesi” ilan ederek hukuksuzlukların üzerini kapatmak istediği Cargill.

DOĞADER olarak bir kez daha, AKP Bakanlar Kurulu’nun “Özel Endüstri Bölgesi” karşı iptal ve yürütmeyi durdurmak için davacı olarak açılan mahkemenin sanığı Cargill.

“Özel Endüstri Bölgesi” ilan hakkındaki davada mahkemenin 20 Mart 2006 tarihli kararıyla yürütmeyi durdurma kararı verdiği ve görevini yerine getirmeyen Bursa eski valisi hakkında soruşturma açılmasına karar verdiği Cargill.

2005 Temmuz’unda çıkartılan ve tarım arazilerinde izinsiz yapılaşmaya af getiren yasadan, hukuksal sorunları nedeniyle yararlanamayan Cargill için, AKP iktidarının süreyi uzatmak için canla başla çalıştığı Cargill.

İktidardaki AKP’nin desteğiyle, Haziran 2006’da şeker piyasasını denetleyen “Şeker Kuruluna”da girmeyi başaran Cargill.

Son olarak genetiği değiştirilmiş tohumları (GDO) giriş yollarını yasallaştırmak, dahası tohumlarımızı uluslararası tarım kartellerinin eline geçmesine aracı olacak yeni “Tohum Yasası” için, milletvekillerine yoğun kulis yapan, uluslararası tarım tekeli Cargill.

Ve oyunda son sahne…

13 Eylül 2006 tarihinde Bursa Valiliğinden Osmangazi Kaymakamlığına gönderilen 4912 sayılı belge ile 11.10.2006 tarihinde Cargill’in kapatılması için gerekli işlemlerin yapılması istenmektedir.

Bu haber iktidar tarafından tepkiyle karşılanırken Başbakan Erdoğan, Cargill’in sıkıntısını gidermeyi çoktan aklına koymuştu.

Başbakan Erdoğan ABD’ye gitmeden önce Başbakanlıkta gerçekleştirdiği “Cargill Zirvesi”nde, şirket yetkilileri ve bürokratla “Cargill’i nasıl kurtarırız” konusu masaya yatırıldı. Önerilen çözüm yollarını çantasına koyarak ABD’ye gitti. (Bkz Ek1)

Geçen Cumartesi günü ABD’de Cargill yetkilikleriyle bir araya gelen Başbakan Erdoğan’dan hukuki sorunun çözümü ve mısır bazlı tatlandırıcı kotasının arttırılması konusundaki istekler karşısında, Ankara’yı arayarak, Cargill’i kurtarmak için kesin çözüm talimatını verdi.

Bursa’daki gelişmelerden de Başbakan Erdoğan’ın haberi olduğu ve gerekli yerleri arayarak Bursa Valiliğinin aldığı kararın uygulanmamasını istediği bize kulaktan dolma gelen haberler arasındadır.

AKP iktidarının, Cargill için giriştiği bu fazla mesai, hukuk devletinin ilkeleriyle barışmaz. Hukuk devletinde, kişiler ve kurumlar, hukuka uyar. Eğer bir iktidar, bir kurumu hukuk dışı uygulamalarına göz yumuyor ve hatta onu kurtarmak için canla başla çalışıyorsa o ülkede hukuk devletinden ve hukukun üstünlüğünden söz edilemez.

Hukuk devleti ilkelerini uygulayan uluslarda, mahkeme kararını uygulamak gibi bir kavram olmadığı gibi, görevini yerine getirmeyen kişi ve kurumlar zaman geçmeden cezalandırılırlar. Devlet, yasama, yürütme ve yargı erkleriyle ayakta durur. Bunların herhangi birinin görevini yerine getirmeyişi, devletin zeminini bozar.

Biz DOĞADER olarak yargı kararlarını uygulanması konusunda girişimde bulunan, Bursa Valiliğini destekliyor ve Cargill’i kapatma kararını uygulanmasını bekliyoruz. Bu kararı engelleme girişimlerine karşı her türlü karşı tavrı göstereceğimizden kimsenin şüphesi olmasın.

Son olarak Bursa Valimizden, Uludağ Milli Parkı sınırları içinde, 1. ve 2. Gelişim Bölgeleri’ndeki otel ve kamu tesislerinin, ruhsatsız ve kaçak oldukları için yıkılması konusunda aynı kararlılığı göstermesini bekliyoruz.

DOĞADER
Doğayı ve Çevreyi Koruma Derneği

Tel: (0224) 222 96 01

Sehreküstü Mah. Cemal Nadir Cad.
Koyuncuoğlu Apt. No:5 Kat:2 BURSA



Ek 1:

Başbakan Erdoğan'dan ABD'li Cargill'e 'özel' ilgi

ABD gezisine, Cargill konusuna 'çalışarak' çıkan Başbakan, Ankara'ya "Sorunu çözün" talimatı verdi. Tarım arazisine tesis yapan Cargill'in 'sorunları' hafta sonu Başbakanlık'ta ele alındı.
http://www.milliyet.com.tr/2006/10/05/ekonomi/aeko.html
Önder Yılmaz – Ankara

Başbakan Tayyip Erdoğan'ın ABD gezisinde, tarım arazileri üzerine kanuna aykırı tesis yapan Cargill'in yetkilileriyle yaptığı görüşmenin ardından Ankara'ya, "Cargill sorununu çözün" talimatı verdiği ortaya çıktı. Başbakanlık Müsteşarı Ömer Dinçer, Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun, Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe ile ilgili bürokratlar, hafta sonu Başbakanlık'ta "Cargill zirvesi" gerçekleştirdiler. Pepe, "Toplantıya çevre için katıldım" dedi.
Edinilen bilgilere göre, Erdoğan, ABD gezisine çıkmadan önce Cargill konusunda Ankara'da bir dizi temas yaptı. Şirket yetkilileri ile bürokratlar, ABD temaslarında gündeme gelecek olan Cargill konusunda çözüm yolu bulunması için bir araya geldiler. Bu amaçla hazırlanan Cargill dosyası Erdoğan'ın çantasına konuldu.

Erdoğan, geçen cumartesi New York'ta Cargill yetkililerine, çözüm için atılan adımları anlattı. Şirket yetkilileri, hukuki sorunun çözümü ve kota uygulamasının esnekleştirilmesi talebinde bulundular. Erdoğan, görüşme sonrasında ABD'den Ankara'ya talimat vererek 'kesin çözüm' istedi. Hafta sonu olmasına rağmen Dinçer, Coşkun, Pepe ve bürokratlar Başbakanlık'ta toplantı yaptı.

Yasal çalışma yapılabilir
Toplantıda, mahkemenin iptal ettiği, tesis kurulmasına olanak veren imar planı ile Bursa İl Mahalli Çevre Kurulu'nun deşarj izinleri üzerinde hukuki değerlendirme yapıldığı öğrenildi. Çevre planının değiştirilmesi veya tarım arazilerine izinsiz yapı yapanlara 19 Temmuz 2005'te getirilen affın, yeni bir yasal düzenlemeyle uzatılması alternatiflerinin ele alındığı öğrenildi. Yasal çalışma yapılması alternatifinin ağırlık kazandığı bildirildi.
Cargill'in nişasta bazlı şeker kotası engeline takılmama talebinin de ele alındığı belirtildi.

Pepe doğruladıPepe, "Hafta sonu toplanıldı. Bizi sadece emisyon ve deşarj konuları ilgilendiriyor. Hukuki altyapıyı ve diğer hazırlıkları, incelemeleri Sanayi Bakanlığı yürütüyor" dedi.

Af çıkarıldı ama Cargill yararlanamadı
ABD'li Cargill firması, Bursa Orhangazi'de 200 bin metrekare tarım arazisi üzerine kanuna aykırı tesis kurmuştu. Yapılan itirazlar ve açılan davalar üzerine Cargill'in nişasta fabrikası kurmasına olanak veren imar planıyla Bursa İl Mahalli Çevre Kurulu'nun deşarj izinleri iptal edilmişti. Dava sürerken Bakanlar Kurulu, tesisin faaliyete devam etmesine karar vermişti.
Yapılan itiraz üzerine Danıştay 1. Dairesi, Bakanlar Kurulu ve Çevre Bakanlığı'nın izinlerinin kanunsuz olduğu tespitini yaparak kararları iptal etmişti.
3 Temmuz 2005'te çıkan kanunla tarım arazilerinde izinsiz yapılaşmaya gidenlere metrekaresine 5 YTL ödemek şartıyla kısmi af getirilmişti. Cargill hukuki sorunlarını halledemediği için 19 Ocak 2006'da biten af için başvuru yapamamıştı.
Daha sonra çıkarılan Endüstriyel Bölgeler Kanunu'ndan da istediği sonucu alamayan Cargill için Haziran 2006'da AKP yeni bir yasal teklif hazırlamıştı. 19 Ocak 2006'da sona eren af tarihini 6 ay uzatmayı öngören teklif, CHP'nin itirazı ve bazı AKP'li milletvekillerinin tavrı üzerine alt komisyona sevk edilmişti.

EK 2

CARGILL KİMDİR ?

Cargill Türkiye'de önde gelen yaş mısır kırım şirketlerinden biridir. Şirket, Bursa-Orhangazi ve İstanbul-Pendik'te üretim yapmaktadır.
Cargill Nişastalar & Tatlandırıcılar Türkiye şirketi, doğal mısır nişastasını gıda sektöründeki, tatlılar, hazır toz karışımlar, unlu mamuller, işlenmiş hazır gıda ve hazır paket ürünleri üreten şirketlere sunmak üzere üretmektedir. Aynı şekilde, oluklu mukavva, kağıt, yapıştırıcı ve tekstil alanlarındaki müşterileri içinde mısır nişastası üretimi yapmaktadır. Glikoz ve fruktoz şurupları gıda sektöründe şekerleme, bira, işlenmiş gıda, meşrubat, tatlılar, dondurma, helva ve reçel üreten firmalar tarafından kullanılmaktadır. Yem ürünleri ise, süt ve besi hayvanları, kümes hayvanları ve balıklar içindir. Mısır özleri ise mısır yağı endüstrisinde kullanılmaktadır. Bazı özel tip nişasta ve tatlandırıcı ürünleri ise, bir Cargill Şirketi olan Cerestar'dan ithal edilmektedir.
Cargill, Bursa ve İstanbul tesislerinde 440 bin ton glikoz ve fruktoz şurubu üretmektedir. Son yıllarda pancar şekeri yerine daha karlı olduğu için çok sayıda sanayici bu fabrikada üretilen nişasta kökenli glikoz ve fruktoz kullanmaya yönelmistir. Oysa Türkiye kendi şeker ihtiyacını şeker pancarından karşılayabilecek bir ülkeydi. Mısır nişastasından üretilen mısırların Türkiyedeki üretimi talebe yetmediği için (3 milyon tonluk talebin 1 milyon tona yakini ithal edilmekteydi) hukuksuz kalan bu fabrikaya giren mısırların Arjantin ve ABD kökenli ithal mısırlar ve bunların da GDO’lu oldukları yönünde ciddi tereddütler vardır.
Bu fabrikayla Cargill iki değil üç kuş vurdu. Bir yandan şeker pancarı yerine mısırdan elde edilen şeker üretimiyle tarımda ve tüketimde egemenlik kurdular. Diğer yandan da daha karlı bir girdiye kavuştular. Ancak bunun sonucunda gıda egemenliğimiz ve güvenliğimiz ciddi bir tehditle karşı karşıya kaldı. Çünkü bu fabrikadaki mısırların Türkiye'ye GDO analizi yapılmadan girdiğini biliyoruz. Şeker üretiminde mısır şurubuna yönelinmesi, hem şeker pancarını ve aileleriyle birlikte 6 milyonluk bir emek nüfusunu yok etme tehditi getiriyor hem de tüketicilerin güvenli gıda tüketme hakkını tehdit ediyor.

Cargill küresel tahıl pazarını kontrol eden en büyük şirkettir. Uluslararası ticaret anlaşmalarının, özellikle de Dünya Ticaret Örgütü’nün kuruluşuyla sonuçlanan Gümrükler ve Ticaret Genel Anlaşması Uruguay Turunun biçimlenmesinde Monsanto ile birlikte aktif rol oynamıştır. Tüm diğer sözde yaşam bilimi şirketleri gibi, yaşam türleri ve canlı kaynaklar üzerindeki patentleri güvence altına alabilmek için pazarladığı tohum ve bitkilerin kendi buluşu olduğunu iddia eder. Cargill’e göre doğanın yaşam ağına ve yenilenme döngülerine riayet eden geleneksel tarım yöntemleri verimsiz ve geri kalmıştır. Bu nedenle, bu sistemlerin, kendi fikri mülkiyeti altındaki GDO’lu ve melez tohumlarla yer değiştirmesini arzulamaktadır. Örneğin 1992’de Hindistan pazarına girerken arıların bitkilerin polenini çaldığını iddia ediyordu; yani açık polenlenen tohumları melez ve kısır tohumlarla ikame etmeyi hedefliyordu.
Mahkemenin verdiği karar bu açıdan da sonderece isabetli olmuştur.

Tarihçe
1865 yılında ABD'de kurulan ve 1960 yılından bu yana Türkiye'de de faaliyet gösteren Cargill'in dünyanın 57 ülkesinde, 90 bin çalışanı bulunuyor.1960 lardan beri Türkiyede çeşitli sektörlerde faaliyet gösteren Cargill 1989 da glikoz ve nişasta üretimi yapmak amacıyla İstanbul Pendik’de bulunan mısır işleme tesislerini satın aldı.
2000 de Orhangazi’de bulunan mısır işleme tesisi yatırımını tamamlayarak üretime geçti.
2002 Dünya genelinde Cerestar firması satın alındı. Bu çerçevede, Tükiye’de de Cerestar’a ait olan Pendik Nişasta Sanayi hisselerinin %50’sinin Cargill’e geçmesiyle, Ülker Grubu ile eşit hisseli ortaklık oluştu.

Arca Atay Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön