View Single Post
Eski 27-06-2009, 20:42   #72
Oğuz Alper
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 02-12-2008
Şehir: antalya
Mesajlar: 3,093
Sık sık Türk tarım ürünlerinin yabancı ülke gümrüklerinden “pestisitli” olması nedeniyle geri döndüğü haberlerini okuruz. Gümrüklerden geri dönen pestisitli bu ürünler iç pazarda arzı endam eder. Aslında bu ürünlerin geri dönmesi Türkiyeli tüketici açısından sevindirici bir durum. Çünkü:
İç pazara sunulan tarım ürünlerindeki pestisit konusunda hemen hiçbir denetimin olmaması ve kontrol tarım ilacı kullanımı, toplum sağlığını tehdit eden en büyük unsur. Tarım Bakanlığı’nın denetim sorunları ve zararlı organizmaları engellemek, kontrol altına almak, ya da zararlarını azaltmak için kullanılan madde konuya bakışındaki endişe verici boyutun yanı sıra Sağlık Bakanlığı’nın koruyucu hekimlik yerine sadece arazı öteleme yani marazla ilgilenmek yerine hayatımızın ilaç firmalarının insafına terk etmiş olması manidardır.Bu bağlamda hemen tüm tarım ürünleri kullanılan ve bitki, hayvan ve daha da dönemlisi insan sağlığını tehdit edici pestisitlerle ilgili Wikipedia’daki Pestisit maddesini dikkatinize sunuyoruz.

Pestisit, zararlı organizmaları engellemek, kontrol altına almak, ya da zararlarını azaltmak için kullanılan madde ya da maddelerden oluşan karışımlardır. Pestisit, kimyasal bir madde, virüs ya da bakteri gibi biyolojik bir ajan, antimikrobik, dezenfektan ya da herhangi bir araç olabilir. Zararlı organizmalar, insanların besin kaynaklarına, mal varlıklarına zarar veren, hastalık yayan böcekler, bitki patojenleri, yabani otlar, yumuşakçalar, kuşlar, memeliler, balıklar, solucanlar, ve mikroplar olabilir. Her ne kadar pestisitlerin kullanılmasının bazı yararları olsa da insanlar ve diğer hayvanlar için potensiyel toksisiteleri nedeniyle bazı sorunlarda yaratabilir.

Etki Mekanizması

Sistemik bir pestisitin mekanizması şu şekildedir: Pestisit bitki tarafından emildikten sonra bitki içinde yukarı (ksilem boyunca)ve dışarı hareket eder. Bu hareketin sonucu olarak bitki için sağlanan fayda artar. Buradan itibaren pestisit artık insektisit olarak adlandırılabilir. bu sistemik insektisit polan ve nektar ile etkisini gösterir. Etki gösterebilmesi, zararlı böceği öldürebilmesi için pollinatörlere ihtiyaç duyar.

Pestisitlerin Hayvanlar ve İnsanlar Üzerine Olumsuz Etkileri
Bir pestisid kimyasal bir madde ya da virüs veya bakteri gibi biyolojik bir ajan olabilir. Kimyasal pestisitlerin çoğu hedef organizmaya seçkin etkinlik gösteremedikleri için hedef organizma dışındaki organizmalarda da çeşitli hastalıklara yol açar hatta öldürücü olabilirler.

Birçok pestisit insanlar için de zararlıdır. Kullanıldıkları canlıların yiyecek şeklinde insanlar tarafından kullanılmaları sonucunda insanlarda yaygın hastalıklara ve istenmeyen sıkıntılı durumlara sebep olurlar. Kimyasal pestisitlerin ve etken maddelerinin akut toksik etkileri vardır.

Karbamatlar, organofosfatlar ve klorlanmış hidrokarbonları içeren bir çok pestisit genetoksik etkiye sahiptir. Tarım ile uğraşan ve pestisite maruz kalan insanlarda yapılan çalışmalarda bu bireylerde yapısal ve sayısal kromozom anomalileri ile kardeş kromatid değişiminde artmalar gözlenmiştir.

Pestisitlerin kronik etkisine maruz kalan tarım işçilerinde birçok genetik hasarın yanı sıra karaciğer, böbrek ve kaslarda bozukluklar görülmüştür. Pestisit’in canlılar üzerindeki etkisi fetal yaşamdan (doğmamış çocuk) itibaren başlamaktadır. Bu ilaçlar plasentadanfetüse geçmekte ve bunu sonucu olarak düşükler, hiperpigmente ve hiperkeratatik çocuk doğumları görülmektedir. Yapılan hayvan deneylerinde ise radyoaktif olarak işaretlenip anneye verilen pestisitin 5 saat sonra plasentadan fetüse geçtiği ve fetüsün göz, sinir sistemi ve karaciğerine yerleştiği gözlenmiştir.

Organofosfatlı ve karbamatlı insektisitler ise etkilerini doğrudan doğruya periferal ve merkezi sinir sistemi üzerinde göstererek canlı yaşamını tehdit etmektedir.

Birçok pestisit insana, hayvanlara ve çevreye verdiği zarar vermektedir. Bununla ilgili ilk çalışmalar 70’li yılların başında, UNEP Stokholm İnsan Çevresi Konvansiyonu’nu hazırlayan süreçte göstermişlerdir. 30 yıl sonra ABD, Avustralya, Kanada, Japonya ve Yeni Zellanda, uluslararası baskılara boyun eğerek küresel anlaşma taslağının oluşturulmasına karar vermişlerdir.

Bu çalışmalar kapsamında KOK (Kalıcı Organik Kirleticileri) olarak adlandırılan içlerinde tarımda da kullanımı yaygın olan birçok kimyasal ürün bazı özel durumlar hariç yasaklanmış ve KOK özelliği taşıyan yeni kimyasallarında üretilmesi yasaklanmıştır. Bu anlaşma kapsamında; aldrin, endrin, toksafen, klordan, dieldrin, heptakol, mireks, DDT ve endüstriyel kimyasallar olan heksaklorobenzen ve PCB’ler yasaklanmış ve stokları takip altına alınmıştır.

Tarım ilaçlarının kan hücreleri üzerine de olumsuz etkileri vardır. Organofosforlu insektisitler eritrositlerin (kırmızı kan hücreleri) membran özelliklerini değiştirerek eritrosit fonksiyonun engellemektedir. Diğer bazı pestisitler de eritrositlerin boyutlarının ve yüzey şekillerinin bozulmasına ve eritrosit antioksidan sistem enzimlerinin aktivitelerinin değişmesine sebep olmaktadır. Pestisitlerin en önemli etkilerinden biri de asetilkolinesteraz enzimini inhibe etmeleridir. Bu durumda alt beyin kökünde solunum kontrol merkezlerinin baskılanması ile canlı ölüme gider. Yine pestisitlerde yapılan bir araştırmada pestisitlerin TCA enzimlerinin (malat dehidrojenaz, süksinat dehidrojenaz) inhibe olmasına sebep olduğu bulunmuştur.

Pestisit Çeşitleri

İnsektisit: Böcek, haşerelere karşı kullanılan ilaçlardır.
Fungusit: Funguslara (Mantar) karşı kullanılan ilaçlardır.
Herbisit: Yabancı otlara karşı kullanılan ilaçlardır.
Mollusit: Yumuşakçalara karşı kullanılan ilaçlardır.
Rodentisit: Kemirgenlere karşı kullanılan ilaçlardır.
Nematisit: Yuvarlak solucanlara karşı kullanılan ilaçlardır.
Akarisit: Akarlara karşı kullanılan ilaçlardır.

Kanser 30 yaşın altında hızla artıyor! Neden acaba?


http://www.gidahareketi.org/Tarim-Ur...27-haberi.aspx

Oğuz Alper Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön