|
Sevgili ciceksever70,
Bahçenizde adeta adım adım dolaştım. Güllerinizi kokladım, balkonunuzdaki petunyaları okşadım.
Arka bahçenizdeki görüntü muhteşem. Yamacın en üstüne çıktım, boylu boyunca uzandım ve yuvarlanarak aşağıya kadar kaydım. Bu bana çocukluğumu hatırlattı.
Her şey çok ama çok güzel. Çisil çisil yağan yağmur da ne dinlendirici.
Yağmurluğumu giydim, kapişonumu başıma geçirdim.
Hem yürüdüm hem de cebimdeki sıcacık sarı leblebileri atıştırdım.
Güllerin maşallah çok sağlıklı, bu kadar yağışta bile külleme olmamışlar. Belli ki çok iyi bakmışsın.
İspiryan hayırlı olsun. Ben senin yerinde olsam hiç budamam. Kendi kendine o kadar güzel çalı formu veriyor ki inanamazsın. Gelin gibi oluyor.
Güllerinin aralarına birer gül daha ekersen sık olmaz mı? Büyüdükçe yayılacaklarını da düşün.
Yine de ekmek istersen, iki gülün tam ortasına ama arka sıraya ek, sacayağı gibi üçle.
Benim bahçemde 164 kök gül oldu. Yine de ya alıyorum ya da yaptığım çelikleri bir iki sene sonra toprağa ekmem gerektiğinde ikinci sıra olarak ekiyorum.
Sevgili arkadaşım, herşey yerli yerinde ve çok güzel. Seninle tanışmadık ama bahçende dolaştıkça ve kendini tanıtım yazını okuyunca, o kadar yakın hissettim ki, artık çok iyi tanıdım. Neyi seviyor ve hoşlanıyorsun, biliyorum artık.
Yine de tanışmayı çok isterim.
Herşey gönlünce, bulduğun huzur daim olsun. Mutluluklar dilerim.
|