Balkanlarda Ataların ve Baharın İzlerinde 4. Gün- Makedonya’nın İncisi Ohrid
Balkanlarda Ataların ve Baharın İzlerinde 4. Gün- Makedonya’nın İncisi Ohrid
Kaldığımız otel eski şehrin tam başında. Hemen karşı kaldırımda Türklerin ve Türkçe konuşan Arnavutlar’ın işlettiği kahvede bol bol çay hasretimizi giderme şansımızda oldu. Otel Cingo güzel bir otel ve kahvaltı menüleri de zengindi.
Kahvaltı sonrasında bizi Ohrid’de gezdirecek olan Cengiz isimli rehber geldi. Cengiz’in Türkçesi biraz bozuktu ama konusuna çok hakimdi. Türkçenin yetmediği yerde İngilizce anlaşabildik. Stefan dünün yorgunluğu ardından, öğlene kadar dinlenmede. Öğle sonrasında St. Naum Kilisesine gideceğiz, bize o zaman katılacak.
Ohrid şehir turu yaklaşık olarak 4 saat kadar sürüyor. Dünya Kültür Mirası şehirleri arasında bulunan Ohrid gezisine hemen otelin önünde bulunan eski Türk Çarşısından başladık. Dün gece yorgunluktan camekanlara bakamayan hanımlar tam formda bir oraya, bir buraya koşturuyor. Önce Halveti Tekkesine girdik ama bu Tekke diğer gördüğümüz örneklere göre iyi bir örnek değil.
Sonra 600-700 yıllık çınar ağacına geldik. Ohrid hakkında kısaca bilgilendik. Milattan önce 4. yüzyıldan beri bilinen bir şehir ve o zaman ki ismi “ışık şehri” anlamı taşıyan Lychnidos. Ben bu ismi daha çok sevdim. Ohrid ismi ise daha sonra verilmiş. Bu adın, kabaca, “tepede” anlamına gelen Vo Hrid kelimesinden geldiği sanılıyor. Deniz yüzeyinden 695 mt yüksekte olan bu şehir, 10. yüzyılda Slav Ortodoksluğunun dini merkezi haline bile gelmiş ve söylence o ki her gün için bir kilise olacak şekilde, irili ufaklı 365 kiliseye sahipmiş. Ciril ve Metodyl Slav alfabesini bu şehirde yaratmışlar. Aynı şekilde ilk Slav Üniversitesi de bu şehirde kurulmuş.
Ohrid Gölüne gelince; Ohrid gölünün tam 3 milyon yaşında olduğu düşünülüyor. Göl Avrupa’nın en derin olan gölü (288 mt) ve 358 km2 lik bir alanı kapsıyor. Yazın burası Makedonlar için yüzme için tatile geldikleri yer. Biz de mayoları yanımızda götürdük ama hava yüzmeye pek müsaade etmedi. Bu göl 200 civarı endemik su canlısını barındırıyor. Galicica ormanlarına komşu olan doğu bölgesi, gölün en güzel yeri.
Bu bilgilenmelerden sonra sahile indik.
|