[hozat]

BAHÇEMİN HİKÂYESİ(2)
Biraz geriye döneceğim. Kısmet olunca suyun yolunu bulduğu gibi, olumsuzluklar da bir şekilde kendine yol buluyor.

Vekalet verilen beye ulaşmak için telefon etmek gerkiyor ama adamın telefonu kimsede yok. Ne yaparız, ne ederiz diye çareler aranırken, bir arkadaşlardan biri ,"tamam buldum " dedi.

Bu şahsın hanımı İstanbul'daki bir mağazaya mayo siparişi vermiş. Bu siparişin takibi için de benim arkadaşlarımdan birinin tanıdığına ricada bulunmuş. Yani telefon numarası var ama ellerinde yok.Hemen bu tanıdığa telefon edildi,
ne yazık ki: "Aradığınız numaraya ulaşılamıyor" mesajı ile karşılaştılar.

Bu arada ben konu mankeni gibi otumuş olup biteni izliyor,
bir yandan da arkadaşlar yapmayın,"havanda su dövmeyelim" evdeki baş muhalafet kattiyen bu işe geçit vermez, adam bürokrat,kafası bürokrat asla oldu bitti ile iş yapmaz. Böyle bir konu için kırk gün kırk gece düşünmesi gerekecektir, üstelik karar yüzde doksan HAYIR olacaktır.

Desemde..nafile, komisyon durmadan çalışıyor.
İçlerinde biri dedi ki; Ben, en iyisi mağazaya gideyim,( bu arada o mağaza benim eve çok yakın )arkadaş mayoyu soruyor ,ona telefon etmem gerekecek, numarasını almayı unuttum sizde varmış,rica edebilir miyim? diyerek planı uygulamak için harekete geçti.

Dönüşü zaferle bitti. Numarayı elde emişti etmesine de mağaza ile epeyce cebelleşmek zorunda da kalmıştı anlaşılan, geri dönüşü epeyce uzun sürmüştü çünkü.

Bu arada evden telefon geliyor, evi gördünüz mü? Arazi meyilli mi ? Cephesi hangi yöne bakıyor? Su var mı? Bodrum,da su çok bol değildir, o bahçeyi şehir suyu ile sulanmakla başa çıkamayız.Toprak volkanik bir yapıya sahiptir suyu sünger gibi çeker, bahçenin yüz ölçümü dedikleri kadar mı? Bunları bil benden söylemesi ona göre..

Benden cevap:"yavuz hırsız ev sahibini bastırırmış" moduna yatıp.
Ben burada senin gibi baraj etütüdü yapmıyorum, kadastro
getirecek halim de yok. Kızın mimar o bakıyor işte ,hem okadar insana su yetiyor da bir bize mi kamadı?

Muhtıralar ardada geliyor da:Nasıl diyeceğim ki? Gün akşam oldu ben daha evin içini göremedim,anahtar bir türlü elime ulaşmadı, ben de zaman geçsin diye denize gittim.

Sevgili arkadaşlarım, bu hikaye daha uzar gider,sizi sıkmak istemiyorum. Ben eniyisi size hikayenin iki kahramanını tanıtayım. onlar için de iki kere geriye dön emri aldım çünkü.

Birisi eve yakın olan elektrik direği,diğeri de bahçenin içindeki yangın vanaları ile ilgili.