Benim bildiğim, özellikle -cek eki geldiğinde, kelime yazıldığı gibi söylenmiyor.
Mesela İstanbul ağzında,
geleceğini kelimesi,
geliciğini şeklinde söylenir.
Dikkat edilirse, TV spikerlerinin, Türkçeyi doğru telaffuz edebilenleri buna benzer kelimeleri yazdığım şekilde okurlar.
Birçok spiker de maalesef, ya eski kelimeleri bilmedikleri için ya da insana bilmediği kelimeleri de doğru okutmaya yarayan uzatma işaretleri, birileri tarafından yazıdan kaldırıldığı

için bazı kelimeleri yanlış okuyorlar.
Mesela, yükseklik manasına gelen
rakım(
a uzun okunacak) rakım(kısa a ile) şeklinde telaffuz ediyorlar.
Aynı şekilde
marul kelimesi de İstanbul ağzında uzun a ile söylenir, bunun da kısa a ile marul olarak okunacağını iddia ediyorlar.
Ben de onlara dilinizi eşek arısı soksun diyorum.

Bir başka örnek, fasit daire(uzun a ile), fasit diye okunuyor.(Büro makineleri markası )
Yine soruya dönersek,
verecek, gelecek, vereceğini, yapacağını ve benzeri kelimeler, yazıldığı gibi okununca sırıtıyor, yapmacık, zorlama bir konuşma intibaı veriyor.
Ağızlara göre farklı söyleyişler olmakla birlikte, Ziya Gökalp'in
İstanbul konuşması, en saf en ince bize mısraını temel alırsak, bu kelimeleri,
vericek, gelicek, vericiğini, yapıciğini şeklinde okumak gerekiyor.
Bu benim bilgim, itirazlar da gelebilir tabii.
