Dün Feriha'nın terasına kahvaltıya davetliydim.
Daha merdiven boşluğunda kimin evine geldiğinizi anlayabiliyorsunuz. Tam bir Amazon ormanıydı, ben daha hiç böyle bir giriş görmedim. Dönüşte çarptığım bitkilerden özür dilemek zorunda kaldım. O kadar yer kaplıyorlardı. Terası varın siz düşünün.
Terastan çok bahçe kelimesinin daha uygun olabileceği bir mekanda, naif ve dünya tatlısı bir evsahibi ve her birinde aklımı bıraktığım bitkilerle çok güzel bir gün geçirdim. İlaçlama yaptık, bionem fısladık
. Herbir bitkiyi elledik, kokladık, sevdik. Yedik, içtik. Kekik sökümleri yaptık. Ben hayran kaldım, böyle bir teras için hayalimdeki bahçeli evden vazgeçer miyim diye düşündüm.
Arada Coyote'yi arayıp çatlatma işlemini yapmadan duramadım, günden o da nasibini aldı. Küpeni güle güle büyüt
Haaa Feriha sarıkızdan sana iyi bir çelik verdi, bakalım tutacak mı.
Arzu'nun dediği gibi Ankara'nın en güzel terası mıdır bilmem ama benim gördüğüm en güzel terastı. Gördükleriniz, göreceklerinizin o kadar azıydı ki, ama (herzamanki olmazsa olmazlarımdan
) pillerimin şarjı bittiği için çekim yarıda kaldı.
Feriha'yı, söylenmelerine hiç aldırmayıp iki kokulu ve harika çiçeğin arasında görüntüledim.
Bu köşeye bayıldım. En çok da mor saksının içindeki başka bir kaya bahçesi versiyonunda aklım kaldı.
Bu gojiyi kucaklayan kurbağayı ilk Bauhaus buluşmamızda almıştık. Şu sevimliliğe bir bakın
Mavi yasemin de bir harikaydı. Sanırım yaseminin tüm çeşitleri vardı terasta.
Bu da meşhur Hardy kiwisi. Sevgili Romantik, kulaklarınız çınlamadı mı
Görüntüdeki kıvrımlı destekler için de Denizakvaryumu'nun kulakları çınlatıldı. Şimdi görse "süslü" der, denildi. Aslında kurdele bağlasak iyi olurdu ya o anda aklımıza gelmedi.
Daha nice güzel görüntü vardı. Süs ve meyve ağaçları, çalılar, çiçekler, komik mini sebzeler, harika aromatik bitkiler, sarkanlar, yayılanlar, kaktüsler vs. vs. vs. Tam bir keyif alanıydı. Ellerine sağlık Ferihacım, şehir ortasında gerçekten bir cennet bahçesi yaratmışsın.