Hani derler ya, " biz hergün yapıyoruz" diye.
Sizlerle beraber, kaynarın keyfi de başka oldu. Mine'nin ve eylems'in kahkahaları halâ kulağımda.
Balık pişiren Sabriye hanım bile bizler için Oğuz'a "hanımlar kafayı mı buldular" demiş. Olur olmaz basıyorduk kahkahayı.
Kaynar suyu tam da oradan kaynıyor, öyle geniş ki çapı, belim kadar var.
.(çerkez kızlarının beli ince olur, benim de bir zamanlar çok inceydi, bu menepoz her ölçümü değiştirdi)
Bütün köy bu suyu evlerinde kullanıyor. İçimi de çok güzel, ve buz gibi.
Kaynadığı yerden direkt olarak, motor ile köy tepesinde yapılan depoya alınıyor oradan da dağıtım yapılıyor.
Ana kaynağın etrafından da sular kaynıyor, kabarcıkları gözle çok rahat görebilirsiniz.
Bütün köyün mesire yeri, kızların-erkeklerin toplantı yeridir bu kaynar başı.
Birkaç senedir, hemen yanına bir alabalık tesisi yapıldı.
Bu yüzden köy halkı artık eskisi gibi oraya inip eğlenemiyor. Ama yakında bulunan termal tesislerinden balık yemeğe sık sık gelenler oluyorsa da yazın ben pek rağbet etmiyorum. Zira tam çeltik tarlalarının yanı, sivrisinek çok oluyor.