Sevgili Vildan, ne güzel olur değil mi?
Bugün, bazı arkadaşlar bana güzel bir sürpriz yaptılar.
Balkonda çiçeklerimle boğuşurken cep telefonum çaldı. Arkadaşımız lilium, ""Güler abla, benim bir işim vardı, Manyas'a geldim. Seni ziyaret edebilir miyim diye sordu. Yanında da bir misafiri varmış.
Çok memnun olacağımı belirttim. Biraz sonra, Lilium ile arkadaşımız Mine geldiler.
Sevgili Mine, eli kolu dolu gelmiş, sağolsun.
Sohbete başladık hemen, ama dikkat ettim, Mine'nin gözü hep kiraz ağacında (lâtife ediyorum)
Biraz sonra bir telefon daha. Arayan arkadaşımız Eylems.
"Güler abla, Gönen'de bir işim vardı, sana uğramak istiyorum". Hemen gel dedim.
Sağolsun o da bizi kırmadı, geldi.
Böylece mini bir agaclar.net toplantısı daha yaptık bahçede.
İki gün Manyas'da çok yağmur yağmış. Güllerin çoğu çiçeklerini dökmüş, ama manzara yine de fena değildi.
Biraz güllerle eğlendik, sebzelere ağaçlara baktık.
Eylems ile Mine bir ara çocukluklarını hatırladılar, hemen salıncaklara koşup, sallandılar.
Kiraz ve dut ağaçları da çok hoşlarına gitti. Hele Mine'yi kiraz ağacının yanından ayırmak için vinç gerekti (!)
Daha sonra kaynar başına indik, sulara daldık hemen. Kaynar suyu buz gibiydi, Mine önce tereddüt etti ama baktı ki Eylems, ben ve Lilium hemen paçaları sıvayıp girdik, o da dayanamadı.
Güzel bir alabalık yedik ve çaylarımızı içmeye, bahçeye güllü kameriyeye döndük.
Patates böreği eşliğinde, çaylarımızı içtik.
Sohbetimiz ve birbirimize takılmalarımız çok güzel gidiyordu ama Mine'nin İzmir otobüsüne yetişmesi gerektiği için arkadaşlar ayrılmak zorunda kaldılar, ama sözleri var yine gelecekler.
Sanıyorum bu gelişleri, sebze zamanına rastlar. Belli mi olur belkide beraberce salça yaparız.
Eylems güzel fotoğraflar çekti, bilâhare yükleyecek. Ben kendi çektiklerimi yüklüyorum.
Eylems ve Mine güller arasında.
P6061187 (600 x 450).jpg