View Single Post
Eski 25-05-2009, 00:22   #147
4.tekilkişi
Ağaç Dostu
 
4.tekilkişi's Avatar
 
Giriş Tarihi: 08-04-2009
Şehir: İstanbul/Büyükçekmece
Mesajlar: 204
hasret çağrıları..

En sevgili kişinin en sevebileceğim bir hediyesi olan orkideme nasıl bakarımın telaşıyla buldum bu siteyi. Ve hoş buldum Sayın Kartalpin, zaten hoşlanmamak ne mümkün ya da namümkin. Orkideler, mum çiçekleri, yaprak güzelleri ve derken kaktüsler... Agaclar.net benim için çiçek dünyası, bitki dünyası, bilgi dünyası oldu. Bilgiye her zaman açım, okudukça okuyorum, okudukça doyuyorum. Harika bir his. Acayip tatmin edici, mutluluk verici bir alışkanlığa dönüştü benim için burası.

Kaktüsleri, (ilk defa duyuyordum) sukulentin ne demek olduğunu öğrendim. O ikisiyle ilgili başlıklardaki tüm sayfaları okudum neredeyse. Bilgilendim ve 'ben de bakabilirim' cesaretini edindim. "Kaktüs Kardeşliği"nde insanların -çıkar gözetmeksizin- birbirleriyle olan paylaşımlarını gördüm. Şaşkın bi mutluluk yarattı bende. Her yere ara ara göz atıyordum ama, "Kaktüslerim Uzakta Olan Bir Dostumun Hasretini Çağrıştırır " bölümüne bir türlü girmek istemiyordum. Galiba beni iten, "uzak", "dost" ve "hasret" kelimelerinin üçünün birden bir cümleye sığdırılmalarıydı. Ne ağır bi cümle.. Ağırlığı kelimelerin tek başlarına bile anlattıkları bir hüzünden kaynaklanıyordu. Birtürlü girmek istemedim. Üç dört kere tıklamak üzereyken geri çekildim. Fakat gün geldi; giriverdim işte.. Sanırım o üç kelimenin içindeki "dost" beni çağırmıştı, davet etmişti beni. E davete icabet etmek gerekti. Geldim. Ve beni korkutan o hüznün içine gömüldüm gibi.. Hiç tanımadığım birinin hiç tanımadığım çocukluk aşkı ve onun kedisi için ağlayabildim... Fakat bu, bu beni mutlu etti. Başkalarının hüzünlerinde bile kendimce acı duyuyorsam, ben yaşıyorum (insanca) demek değil mi? Henüz bencilleşmemişim henüz kirlenmemişim demek değil miydi? Kendi adıma sevinmiştim.

Gece geldi, hüzünle beraber. Ama bu hüzün sevgili bir hüzün, İnsanın kendisinin davet ettiği bir hüzün.. Yine dayanamadım. Çıktım geldim kitapların içinden kaktüslerin içine. Dikenleri varsın batsın, (acısını belki yarın hissedicem ama) azp kökünden gelmiyor muydu azap. Bu acıda bir lezzet buluyoruz ki buradayız.

Benim (sevgili Cemboa'nın gönderdiği) bir Lithops'um bir Titanopsis'im ve Adenium'um var. Henüz birbirimizi tanıma aşamasındayız. Bana kendi hikayelerini anlatmalılar ki ben de inşallah size.... Ama öyle sanıyorum ki dillenmelerine daha çok var

Sevgili mel-i ve M.Sema'nın kaktüs kızlarıyla tanışmaktan da mutluluk duydum. İlkim'in sadece adı bile çok güzel, Ve mel-i'nin kızkardeşine sunduğu kaktüsünün çiçeği bir gelin çiçeği kadar şık Maşallah..

4.tekilkişi Çevrimdışı   Başa Dön