Bu konunun sizin bahçenizle ne ilgisi var gibi görünse de var aslında.
Geçen gün Koçtaşa gidiyordum, kestirme olsun diye metro kö
prüsünün altından geçerken birden daha önce hiç dikkatimi çekmeyen bir görüntüyle karşılaştım. Oradan Ankara'nın malum isimli deresi geçiyormuş meğer. O derenin Koçtaş tarafındaki beton setin dibinde bir incir ağacı gördüm. Çok şaşırıp olabildiğince yaklaştım. Üzerinde küçük küçük meyveleri de vardı. O zaman sizin bir konuda "Ankara'da incir ağacı bile var" yazınız aklıma geldi.
Evet Karanfil sokağın Akay tarafında, bir de benim bildiğim Sıhhiye pazarının hemen yanında ve şimdi yıkılmakta olan binanın önünde kocaman incir ağaçları vardır. Bahçelievlerdeki arkadaşımın bürosunun bahçesinde yenidünya ağacı var.
Yani Ankara iklimi bir garip. Karasal iklim, donlar oluyor ama bu ağaçlar (insanlar yoketmezse) yaşamayı sürdürüyor. Hiç umulmadık görüntülerle karşı karşıya gelinebiliyor Ankara'da.
Diyeceğim kısaca şu ki, Ankara iklimi deneysel çalışmaya da çok açık sanki

Ayaş'ınki daha da yumuşak bir iklim diye biliyorum.