View Single Post
Eski 17-05-2009, 21:51   #20
Sarıcan
Ağaç Dostu
 
Sarıcan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 28-11-2008
Şehir: Küçükyalı-ISTANBUL
Mesajlar: 1,498
Sayın Alan Parsons;

Ben madalyonun öbür tarafından bir soruyla katılsam. Yeni bir saksı yaptığımızda marketten alıp geldiğimiz yeni torfa domates ekimi yapsak ve sezon boyu sadece çeşme suyu ile sulasak acaba verim alabilirmiyiz? Verim alınıyorsa neden ayrıca hayvan tersi gübre kullanmak zorunda kalıyor insanlar?

Benim anlayamadığım elinizdeki kullanılmış ve besin değerini kaybetmiş toprak veya torfu neden bir seferde terbiye etmeyi düşündüğünüz? Elinizde EC solüsyonu varsa ve sizinde elinizde eski saksılarda torf veya toprağınız varsa, hatta içinde de çiçekleriniz varsa neden toprak taşıma stresine giresiniz ki.

Ben sizin dediğinizi bu sene aynen uyguluyorum. Topraksız tarıma başlamadan önce evde bir sürü saksı ve çiçekler vardı. Sağlığım bozulduktan sonra bir kısmının yıllık bakımlarını yapamadığım ve senelik toprak değişimleri gözümde büyüdüğü için bir çokları öldüler. Kalanlarda ölmek üzereydi.

Toprak değiştirmeyede hiç gönüllü değildim ama topraksız tarıma başlayınca sadece denemek için durgun suda domatesin yanında torfta saksıda da domates yapmayı denedim. Bu vesile ile biraz torf, bir çuval perlit gibi yeni materyaller alınca haksızlık olmasın diye eski saksılarada bir miktar bakım yaptım.

Hatta şu an saksıda olan Red Robin domateslerimde aynı durumda. Yeni yaptığım saksılarda torf ile perlit karışımı yaptım. Diğerlerinin üstüne biraz yeni torf ilave ettim. Fakat altaki toprak çok eski olduğu için gübre takviyesiz yaşamaları mümkün değildi. Bu yüzden eski saksıların tümüne sizin söylediğiniz yöntemi uyguladım. Hala da devam ediyorum.

Topraksız tarımla tanışmadan önce kaç tanemiz evdeki saksılara gübre ilave ederken gübrenin EC değerini biliyordu. Bilinçsizce bir avuç keçi gübresi, iki tutam güvercin gübresi vb. ilaveler yapıyorduk ve kimi zamanda çiçek veya bitkileri kavuruyorduk.

Marketten aldığımız torfun aslında pekte besleyici bir ortam olmadığını çoğumuz bilmiyorduk. Menekşede torfa, domateste torfa. Ölen ölür kalan sağlar bizim oluyordu veya zaman zaman marketten çiçek coşturan veya yeşil bitkiller için sıvı besini alıp sulama suyuna belirli peryotlarla takviye yapıyorduk.

O zaman bu kadar da bilinçlendikten sonra kendimizi kasmamız, strese sokmamız niye. Mevcut saksılarımızın tamamını elimizde bulunan EC solüsyonu, hatta haftalık değişim solüsyonlarımızla terbiye etmemiz mümkün. Neden bir seferde olsunki. Elimde değişim solüsyonu varken bütün saksılara kardeş payı yettiğince bir iki gün bu eriyikle suluyorum. Bir sonraki besin değişimine kadar arada boşluk kalan günlerde normal çeşme suyu ile suluyorum.

Bütün saksılardaki çiçekler canlandı. Hiçte toprak değişimine ihtiyaçları kalmadı. Menekşeler hiç açmadıkları kadar çiçek açtılar. Diğer yeşil yapraklı çiçeklerin hepsinin rengi canlandı. O zaman neden ben bir seferde elimdeki eski torfu terbiye edeceğim diye uğraşayım ki.

Şöyle olsa anlardım, terbiyesi yapılan eski torflar ticari materyal olarak terbiye edildikten sonra satılabilir hale gelse ve bu işte iyi para kazandırsa, yani geri dönüşüm olarak kıymetli bir şey olsa bunun için bir Ar-Ge çalışması yapılabilirdi. Ama bizim öyle bir kaygımız yok ki.

Zaten elimizde EC solüsyonumuz var ve biz bunu kullanıp haftada birde buharlaşmadan arta kalan yarısına yakınını da dökmek zorundayız. Her hafta olmazsa bile 15 günde bir mutlaka atık solüsyon oluyor.

Hatta durgun su saksı sayınız benim gibi fazla ise su değişimlerini hafta içine yayıp ne kadar sulama suyuna ihtiyacınız varsa o kadar besin değiştiriyorsunuz. Çark böylece dönmeye devam ediyor. Herkes memnun...

Sarıcan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön