On yılı geçkin bir süredir mikrodalga fırın kullanıyorum. Şimdiye dek hiç bir sağlık sorunumuz olmadı çok şükür .
Kardeşim elektronik mühendisi ve stajını da büyük bir elektonik şirketinde ve oranın mikrodalga fırınlar bölümünde yapmıştı. Ona sağlıkla ilgili sorun yapıp yapmayacağını ve mantığını sorup, öyle almıştım.
Bu ve buna benzer pratik, yaşamı kolaylaştıran bazı ürünlere zaman zaman, nedeni bilinmez hep saldırılır. Vardır nedenleri...
Paketlenmiş gıdaları korumak, soğan, sarmısak, patates gibi ürünlerin çimlenmesini önlemek, hububatta bulunan zararlı böcekleri ve larvalarını öldürmek için, bütün dünyada X ışınları, gama ışınları vs. kullanılıyorken, bizim ülkemizde zararlı, kanser yapan etkileri olduğu düşünüldüğü için, tonlarca buğday çöpe gitti. Üniversiteden fizik hocam rahmetli Prof. Dr. Fahri Domaniç bu konuyu anlattığında çok üzülmüştüm.
Bu konu mikro dalga konusuna çok benziyor. Tüm dünya gıda ve besinler açısından tükenişe doğru giderken, üretilenlerin iyi şekilde değerlendirilmesi, insana maksimum yarayacak biçimde saklanması ve tüketilmesi için gerekli teknolojinin de en iyi şekilde kullanılması gerekiyor.
Çaya habersiz misafir geldiğinde, yaptığım kurabiyelerin ilk tepsisini 6-7 dk. ikinci tepsisini de 4-5 dk pişiren mikrodalga fırınıma laf söyletmem valla.
İşten eve geldiğimde çoluk çocuk açken, buzluktaki etin faidesi olmadığını düşünüp, karalar bağladığım günleri düşünmek bile istemiyorum.
