View Single Post
Eski 14-05-2009, 07:43   #520
Sarp99
Ağaçsever
 
Giriş Tarihi: 05-04-2009
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 62
Eskiden beri bitki yetiştirmeye zaten meraklıydım, bu siteyle tanışalı beri hastalık halini aldı. Son birkaç seneden beri lale ve sümbüllerimi soğandan yetiştirip duruyorum. Ana babamın tavsiyeleri ile çok güzel verim aldığımı sanıyordum. İki sene önce Bauhaus'tan iki adet kamelya almıştım. Geçen sene kamelyalarımdan biri üstündeki goncaları tamamen dökünce "Yahu ben bir yerde hata yapıyorum." diye düşünüp internete daldım ve malesef bu siteye düştüm.

Şu anda, balkonda, cücüklendiği için çöpe atılmış patatesleri hanımın "Manyak mısın len sen?" bakışları altında kurtardığım 2 saksı patates, uzun bir başka saksıda muhtelif sayıda Cheery Belle fındık turp ve bir kaç Rio Grande domates, bir başka saksıda da reyhan otları yetişiyor. Çalışma odasında durgunsuda 3 çilek fidesi, yolda bana doğru gelmekte olan 10 adet pembe domates fidesi var.

Banyoda topraksız tarım için bir 10 litrelik bir 5 litrelik eriyik dolu iki su bidonu, mutfakta sızma zeytinyağlarımın yanında 2 adet 2.5 litrelik şişelerde A ve B eriyikleri çalışma odasında Ph ve EC ölçerler var.

Tabiidir ki iş bu kadarla da bitmiyor. İki günde bir durgunsudan örnekler alınıp Ph ve EC ölçümleri yapılıyor, eğer Ph yüksek çıkarda elde yarım limon ile çalışma odasına gidilip durgunsuya bir kaç damla damlatılıyor. 10 günde bir eriyik değiştirilip, eski eriyikler patateslere verilmek üzere itina ile bir kenera alınıyor. Kahvaltı yapılırken kullanılan yumurtaların kabukları içişleri bakanına çaktırmadan yürütülüp güneşte kurutuluyor ve ezilerek toz haline getirilip domateslere kalsiyum olsun diye hazırlanıyor.

Bizde durum budur. Yakında Alan Parsons'un "Hidroponic Code" başlığına bir madde daha ekleyeceğim herhalde : İçişleri bakanına bir tek taş alına.

Sarp99 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön