View Single Post
Eski 11-05-2009, 22:01   #1
bahcevan0618
Ağaçsever
 
bahcevan0618's Avatar
 
Giriş Tarihi: 02-06-2007
Şehir: ankara
Mesajlar: 61
Kohlrabı (alabaş)

Merhaba
İlk defa geçen yıl tanıştığım ve yetiştirdiğim bir sebzeden bahsetmek istiyorum.
. Hakkında internetten biraz araştırma yaptım ve sizlerle de paylaşmak istedim.KOHLRABI

Sözlüklerde turpgillerden yerlahanası, şalgama benzeyen köklü lahana olarak da tabir edilen, yumrusu yenen bir sebze türüdür. Tohum ekiminden sonra diğer lahanagiller farklı olarak kotiledon yapraklarının üzerinde, gövde dokularının kalınlaşmasıyla yumru kısmı oluşur.

Brassica cinsine giren diğer yumrusu yenen türlerde yumru toprak altında oluştuğu halde, alabaşta toprak üstündedir. Yapraklar yumrunun üst kısmında meydana gelir. Yaprakların sapları diğer lahana grubu sebzelerden daha uzun ve yaprak ayası daha küçüktür.

Alabaşlar yumru rengi yönünden açık yeşil ve maviye çalan eflatun renkli olanlar olmak üzere 2 gruba ayrılır. Yumru çapı ise 4-10 cm 300 g, geçci çeşitlerde ise bazen 1 kg’dan fazladır.

Name:  alabas1.jpg
Views: 53780
Size:  18.8 KB

Name:  alabas2.jpg
Views: 44989
Size:  22.0 KB

Alabaş Bitkisinin Vücudumuza Katkısı:

Vitamin ve minerali bol, kalorisi ise az olduğu için dengeli beslenmede ideal bir gıda olarak kabul edilen alabaş, içerdiği vitamin ve minerallerle astım, kanser, katarakt, yüksek tansiyon, böbrek taşı, gözde leke, sinir sistemi hastalıkları ve felce iyi gelmektedir.

Bol lifli bir yapıya sahip olan alabaş; A, B1, B2, B3, B6 ve C vitaminleri yönünden oldukça zengindir. Ayrıca bol miktarda selenyum, demir, fosfor, kalsiyum, sodyum ve potasyum içermektedir.

Aynı familyadaki diğer sebzeler gibi, bedenin bazı kanser hastalıklarına yakalanma riskini en aza indirir: Bu kanser türleri arasında akciğer ve kalınbağırsak kanserleri sayılabilir.* İçeriğindeki antioksidan maddelerle kalp hastalığına yakalanma, felç geçirme ve katarakt illetine tutulma risklerini de önemli ölçülerde azaltır.

İçerdiği yüksek oranda demir ve folik asidiyle, kansızlığı ve ayrıca hamile kadınların spina bifida (omurganın bir yanının açık olması) hastalığı taşıyan çocuk doğurma rizikosunu en aza indirir.

Bol miktarda potasyum ihtiva ettiği için, yüksek tansiyonu düşürür.

Ayrıca, böbrek ve safra kesesinden taş düşürmede, ses kısıklığında, bademcik enfeksiyonunda, romatizma rahatsızlıklarının hafifletilmesinde ve emzikli kadınlarda süt gelişini artırmada yararlıdır. Ayrıca sıkılarak elde edilmiş alabaş suyu, öksürüğe ve bronşite iyi gelir.

Orta ve Kuzey Avrupa ile Amerika’da yaygın olarak yetiştirilen alabaş, Türkiye’de, özellikle başta Karadeniz ve Marmara bölgelerinde de başarılı bir şekilde yetiştirilmektedir.

Dengeli beslenme için ideal olması sebebiyle İngiltere, Almanya, Belçika ve Hollanda’da bolca tüketilen alabaşın yaprakları salata şeklinde, yumrusu ise çiğ veya pişirilerek, ya da konservesi yapılarak yeniyor. Şekli ve tadı ise biraz şalgama, biraz da turba benziyor.

Burda yine herzamanki uyarımı yenilemek istiyorum.

Turpgiller familyasındaki diğer sebzeler gibi, alabaş da bedenin iyot emilimini azaltabiliyor. Haftada 3-4 kezden daha sık yiyen kişilerin, iyotça zengin besinler ve iyotlu tuz almalarında yarar vardır. Özellikle içme suyunun az iyot içerdiği yörelerde bu durum dikkate alınmalıdıra oluyor,gövdesi de turp gibi yeniyor.

bahcevan0618 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön