Umarım. Ama şunu belirteyim.Bu işler zor. Ben araziyi hazırlarken arazinin 500-1000 metre uzağında baraj var ordan çıktılar geldiler bana ait olan parsellerin birinin altında baraj dolgusu için taş varmış biz burayı taş ocağı olarak kiraladık diye. Bende dedim bu arazi benim onlar benim dedi.Ben tabi toz toprak içinde sen necisin kardeşim dediler. Aşağılayıcı bir tavırla bizim evrağımız var tabi benim dağ başında yanımda evraklarım yoktu onlar baraj alanına gittiler kendilerinin aldıkları izni bana gösterdiler.Onlara özel idare müdürü taş çıkarma ruhsatı vermiş sorup soruşturmadan. Biz istesek kamulaştırırız kamu menfaati var bizim işte belgelerimiz var kamu menfaati olduğuna dair. saydılar sayıştırdılar: Kardeşim dedim bir burası artık orman alanı 6831 sayılı kanunla işletiliyor yapılan işlemlerde buna tabi. sen geç onu dedim.Bir gün sonra özel idarenin müdürü odasında toplandık ağaçlandırma genel müdürlüğü süre uzatımı verirse taşı çıkaracaklar sonra toprakla doldurup bana iade edecekler. Bu olay sedir dikeceğim parsel için.Süre uzatımı alamazlarsa resmen tehtit ettiler aleni

) bakalım ağaçlar netin gücünden faydalanalım. Sorun yok şuan ama sorun çıkarsa ağaçlar net olarak seferberlik ilan etmenizi bekliyorum. Yani devlet yok ben 15 ay emek vermişim ordan birisi geliyor ben burasını işletecekler diyor. YAnız şu var bendeki sözleşmede şöyle yazıyor. Alan hazinin uhtesinden bir şekilde çıkarsa idari veya mahkeme kararı dahi olsa kiracı tarafından hazineden bir hak talep etmeden kiralayıcı vazgeçerse kabul edilir diyor. Mahkeme ve idari kararları bile geçersiz sayıyor.Ama şuda da var barajı yapan şirket köklü ( köklü
demiyeceğim çünkü köklü olmal çınar olmayı ulu olmayı gerektirir) büyük bir firma ressen işkal eder ağaçlarıda kırar banada yaptırmaz.Tilki tilkiliğini ispat edinceye kadar post elden gider.