Aslında benim saksım bundan önceki 3 ay mutfakta, yerde balkon camından ışık girecek şekilde duruyordu. Annem geçmişte 4 tane büyütüp takiben arkadaşlarına verdiği mum çiçeğinden hiç haz etmediği için bugüne kadar bütün ısrarlarıma rağmen hiçbir bilgi vermemişti bu çiçeğin bakımı konusunda. (Maalesef bu çiçeğin uğursuz olduğuna inanıyor, daha doğrusu bize uğursuz geldiğine. Herne kadar bana batıl inanç olarak gelse de kendince geçerli sebepleri var böyle düşünmek için) En sonunda benim kıvranmalarıma dayanamayıp, eğer yerde bu şekilde tutmaya devam edersem daha çok bekleyeceğimi, bu çiçeğin pencere önünü ve ışığı çok sevdiğini söyledi. Ve güneydoğuya bakan pencere önüne koymamı tavsiye etti. bu pencere de sabah ve öğlen güneşini görüyor. Buraya koyduktan 4 gün sonra yaprak çıkarmaya başladı.

Hikayeyi biraz uzatmışım, sanırım konuşmayı çok seviyorum kusura bakmayın artık ama lafın özü ışığı çok seviyor ve pencere önü istiyor.