Merhaba.
O zaman, keçi yetiştiriciliğinin en önemli hususu olarak sayılan aşı takvimini kopyalayayım.
5 yılı aşkın süre zarfında gerek Çanakkale, gerek Balıkesir ve köylerinde yaptığım gözlemler ve aldığım bilgiler ışığında aşının keçi için çok önemli olduğunu öğrendim.
Tabi köylümüz aşıya karşı çünkü verimi ilk başta biraz düşürüyormuş. Diyelim ki 2 kg. süt veren keçi veya koyun aşıyı takibeden ilk hafta içinde yarım kilo az süt veriyormuş. Biga, Çan, Etili ve Bandırma taraflarında yaptığım görüşmelerden de bu bölgede yetiştirilen Saanen kırması olarak yetiştirilen keçilerin günlük azami 3.5- 4 kg süt verebildiği.
Esasında yerli(kara) keçi yetiştirenlerin çoğu hayvanına iyi bakamıyor ve dağa, bayıra salıyor. Akşama kadar o tepe senin bu tepe benim gezip yorulan hayvan vereceği sütü zaten yollarda yakıt olarak harcıyor. Akşama ancak 1 kg süt verebiliyor. Memelerinin dikenlerde yırtılıp yaralanması da cabası.
Halbuki Ezine ve Bayramiç yolu üzerinde bulunan köylerde birkaç çiflik sahibi Çanakkale 18 Mart Üniversitesinin Zootekni Bölümünün yönlendirmesiyle keçi başına 4-5 kg kadar süt alabiliyorlar. Keçileri mutlu, yavruları sağlıklı.
Bu keçilerin en çok bilinen ve faydalı yanları, her sene iki bazan de ikiz yavrulamak suretiyle çabuk çoğalmaları. İyi bakımla çok süt verebiliyorlar.
Kanada'dan, İsrail'e kadar geniş bir coğrafyada ve iklimde yaşayabiliyorlar.
Malesef, Gezdiğim ağıldan çoğu pislik içinde ve pire doluydu. Haşere mücadelesi yapmaya üşenen ve bilgi eksikliğinden beceremeyen köylümüz hayvanına gereken bakımı yapmıyor. Böyle olunca da hem kendi hem hayvanı kötü şartlarda yaşıyor. Hayvan doğum zamanı da düşük yapıyor.
Özellikle Bayramiçte Tarım İlçe Müdürlüğü üzerine düşeni yapmıyor. Yetkililer köylü ile kopuk. İletişim eksikliği var. Benim bildiğim iki brusella vakası var. Kimse birşey yapmıyor.
Saygılar