Sayın Sarıcan,
Meyve bağlatma en önemli kısmı bu işin. Kapalı ortamda olmamız farkında olamadığımız bazı hassas işleri bazen engelliyor.
Bizim kullandığımız fideler yediveren, yani her mevsim meyve verebilen çeşit. Osmanlı ve arnavutköy çeşitleri gün uzunluğuna hassas olduğu gibi çicekleri çift cinsiyetli de değil en azından tam olarak. Polen sayısı az ve dişi taplalar sadece birkaç gün toşlaşmaya açık mesela.
Yediverenin çicekleri hem çift cinsiyetli hem de gün uzunluğuna hassas değil. Ama bence genede ışıklanma süresini ve sıcaklığı biraz önemsiyorlar. Neden ? Çünkü bunlar literatüre geçmiş saf, elit çeşit olmayabilirler.
Çicekler açtıktan sonra asla bitkiye spreyle su sıkmayın. Bitkinin çok hafifde olsa bir esintiye maruz kalmasını sağlayın. Stomalardan biraz su kaybı besinli suyu daha iyi değerlendirmelerini sağlar. (stoma = yapraktaki minik gözenekler)
8-10 saat ışıklanma tomurcuk oluşumunu hızlandırıken daha uzun ışıklanma dal oluşumunu hızlandırır.
Sıcaklığın 20 derecelerde bulunduğuna emin olun. 23-24 ideal olan sıcaklık. Geceleri biraz soğuyup gündüz ısınmak bitkiye daha faydalı olur. Ama gece soğuğunun 15 derecenin altına da düşmemesi gerek. Gece gündüz 23 derece de duran bir bitkinin gelişimi , gece gündüz farkı yaşayan bir bitkiden daha yavaş olcaktır.
Tam meyve bağlama döneminde bitkiyi hiç şaşırtmayın bizim usuller için söylüyorum. Su değişimi, sıcaklık değişimi, ciddi kimyasal değişim gibi.
Meyve bağlama süresi çicekten meyveye toprakta en az 20 - 25 gün alacak. Bazı çeşitlerde 60 - 70 güne çıkabilir. Bizim usulde diğer şartlar tamamsa bu sürenin 20 - 25 günden kısa olabilmesi gerek.
Çicekler tamamen açıldıktan sonra çok küçük ve hassas parmak hareketleri ile çiceği oynayın. Bunu aynı çiceğe birkaç gün tam gün ortasında uygulamaya devam edin.
Hocam tavsiyeler benim aklımın yattığı tavsiyelerdir. Bildiklerimle, önümdeki çilek çiceklerine bakınca aklıma oturan tavsiyeler. Henüz benim de çilek meyvesi göremediğimi göz önünde bulundurun.
Saygılarımla....
Düzenleyen akinselcuk : 04-04-2009 saat 15:00
|