Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 03-06-2005
Şehir: Didim
Mesajlar: 741
|
EGEÇEP
Ege Çevre ve Kültür Platformu
28.03.06
AİHM BERGAMA MADENİ İLE İLGİLİ YİNE İHLAL KARARI VERDİ,
KARAR HEMEN UYGULANMALI, MADEN KAPATILMALIDIR.
1998 yılında 315 kişinin yapmış olduğu başvurunun sonucu açıklandı. AİHM, yine AİHS'nin 6.ve 8.maddesinin ihlal edildiğine, her başvurucu için 3.000 Euro manevi tazminata karar verdi.
Daha önce de AİHM 3.Dairesi’nin 10 Kasım 2004 gün ve 46117/99 nolu “TAŞKIN VE DİĞERLERİ/TÜRKİYE” kararında da; Bergama-Ovacık Madeninde, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin Adil Yargılanma Hakkını koruyan 6/1. maddesi ile yine Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin Özel ve Aile Yaşamına Saygı Hakkını koruyan 8. maddesi ihlal edildiğine karar verilmişti...
AİHM'nin 10 Kasım 2004 tarihli kararına karşın, Bergama Madenine ilişkin yeni izinler verilmiş ve madenin faaliyetine olanak sağlanmıştı.Madenin faaliyete geçmesini sağlayan süreç şöyle gelişti;
* Danıştay 6. ve 8. Daireler Ortak Heyetinin yürütmeyi durdurma kararı o davanın davalısı Başbakanlığa 30.07.2004 tarihinde tebliğ edildi,
* Normandy A.Ş. tarafından 09.08.2004 tarihli dilekçe ile davalı İdareden ÇED formatı verilmesi istemiş, Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından iki gün sonra 11.08.2004 tarihli yazı ile ÇED formatı Normandy A.Ş.ye verilmiş,
* Balkanlık tarafından 16.08.2004 tarihli yazı ile Çevresel Durum Değerlendirme Raporu istenmiş, Normandy A.Ş. tarafından 17.08.2004 tarihli yazı ekinde hazırlanmış olan 15 adet Çevresel Durum Değerlendirme Raporu Bakanlığa sunulmuş, Çevresel Durum Değerlendirme Raporları, Bakanlık tarafından 18.08.2004 tarihli yazı ekinde ilgili yerlere dağıtılmış ve 26.08.2004 tarihindeki inceleme ve değerlendirme toplantısına çağrıda bulunulmuş.
* 26.08.2004 tarihinde yapılan İnceleme Değerlendirme toplantısında Komisyon tarafından bir takım eksiklikler belirlenmiş, bu eksiklikler Normandy A.Ş. tarafından hemen giderilmiş, 27.08.2004 tarihinde eksiklikler giderilerek hazırlanan Çevresel Durum Değerlendirme Raporu Bakanlığa sunulmuş,aynı gün eksikliklerin giderilip giderilmediği incelenmiş, (giderildiği kanaatine varılmış olsa gerek) hemen o gün yani 27 Ağustos 204 günü “söz konusu faaliyette sakınca olmadığına” karar verilmiştir.
* Normandy madencilik A.Ş., davalı İzmir Valiliği’ne 29 Eylül 2004 günü imar planlarını sunmuş ve onaylanmasını istemiş, ertesi gün, idare tarafından ilgili kurum ve kuruluşlardan görüş istenmiş,bu kurum ve kuruluşlardan; DSİ II.Bölge Müdürlüğü tarafından aynı gün, diğer kurum ve kuruluşlar tarafından da 10 – 11 günlük süre içinde yanıt verilmiştir.
* ABD Büyükelçisi Eric S.Edelman, Bayındırlık ve İskan Bakanı Sayın Zeki Ergezen’e gönderdiği 17 Eylül 2004 tarihli yazısında, “…ABD’li Newmont Madencilik Şirketi’nin bir kolu olan Normandy Madencilik ile ilgili olarak yazdığını, 19 Ağustos 2004 tarihinde mühürlenen madenin bir an önce açılması için, iptal edilmiş olan imar planlarını tekrar yürürlüğe koyması konusunda, İzmir Valiliği’ne tavsiye bulunulmasını…” istemiştir. Bu yazıyı alan, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı, ABD Büyükelçisinin yazısını da ekleyerek İzmir Valiliği’nden “yapılan işlem hakkında dilekçe sahibine (ABD Büyükelçisi) bilgi verilmesini” istemiştir.
* Bu yazışmalar 27 Ocak ve 28 Ocak 2005 günlerinde, yazılı ve görsel medyada, “Emir Büyük Yerden” “Edelman’dan Altın mektup”, “ABD’den altın mektup”, Edelman Newmont için aracı oldu”, “Edelman, Bergama altını için lobi yaptı” v.b. başlıklarla haber olmuştur.
* İmar planının onaylanması ile ilgili, ABD Büyükelçisi’nin mektubundan sonraki bir tarihi taşıması dikkat çekicidir. İmar planlarının kabul edilmesine ilişkin işlemler ve karar alma süreci eşine ender rastlanır bir hızla tamamlanmış. Normandy Madencilik A.Ş.nin davalı İdareye başvurusu ile imar planlarının İl İdare Kurulu tarafından kabul edilmesi arasında 28 gün gibi kısa bir süre vardır. İzmir İl İdare Kurulu’nun 27.10.2004 tarihli kararı ile imar planları uygun bulunmuştur.
* Çevre ve Orman Bakanlığı’nın işleminin iptali davası dosyası olan İzmir 1.İdare Mahkemesi’nin 2004/1677 Esas sayılı dosyadan 14.03.2005 tarihli kararla, mahallinde keşif yapılması ve dava konusu işlem hakkında yürütmeyi durdurma kararı verilmiş,Yürütmeyi durdurma kararının uygulanması istemi üzerine, madenin Gayri Sıhhi müessese Açılma Ruhsatı istemi hakkında karar verilmesi durdurulmuştur. İzmir Bölge idare Mahkemesi’nin 14.04.2005 tarihli 2005/455 YD İtiraz kararı ile sözü edilen yürütmeyi durdurma kararı kaldırılmıştır. Yürütmeyi durdurma kararının, İzmir Bölge İdare Mahkemesi tarafından kaldırılmasının, hemen sonrasında, daha karar taraflara tebliğe çıkartılmadan, Madeni devraldığını söyleyen Koza Davetiye Şirketinin yetkilileri (Normandy A.Ş. adına) tarafından “İzmir Bölge İdare Mahkemesi, Bergama-Ovacık Altın madeninin açılmasına izin verdi, madenin açılmasının önünde hiçbir engel kalmadı, kısa süre içinde faaliyete başlayacağız…” açıklaması yapılmıştır.
* Normandy A.Ş.nin baskıları sonuç vermiş, GSM açılma ruhsatı, İl Özel İdaresi Yasası’na aykırı olarak karar organı olan İl Genel Meclisi bypass edilerek, verilen açılma ruhsatı ile Maden 20 Mayıs 2005 günü saat 20.30’dan itibaren faaliyete başlamıştır.
AİHM’nin 10 Kasım 2004 tarihli kararından sonra, yukarıdaki süreç işletilerek, Bergama Ovacık Altın Madeni’nin çalışması sağlanmıştır. Yani AİHM kararı yok sayılmıştır. Şimdi aynı şekilde ihlal kararı verilmiş olması, bu süreçte verilen izinlerin de hukuka aykırı olduğunu göstermektedir.
AİHM kararları; Türkiye'nin 1950 de katıldığı Roma -Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) nin 1, 19 ve 46.maddeleri; Viyana Antlaşmalar Sözleşmesinin 27.maddesi, Anayasanın 90.maddesi uyarınca Türkiye Cumhuriyeti Devletini (yasama-yürütme-yargı) bağlamaktadır. AİHS’nin 46 . maddesine göre; “…Yüksek Sözleşmeci Taraflar, taraf oldukları davalarda Mahkeme’nin kesinleşmiş kararlarını uymayı taahhüt ederler.Mahkeme’nin kesinleşmiş kararı, kararın uygulanmasını denetleyecek olan Bakanlar Komitesi’ne gönderilir…” AİHM kararının uygulanıp uygulanmadığı konusu, Avrupa Konseyi, Bakanlar Komitesi aracılığı ile düzenli raporlama ve tavsiye kararları ile denetlenecektir.
Son AİHM Mahkemesi kararı, Bergama Ovacık Altın Madeninin faaliyetine olanak sağlayan işlemlerin hukuka aykırı olduğunu bir kez daha göstermektedir.
Bergama’da yıllardır yaşanan hukuksuzluğa son verilmeli, hukuksal güvenlik sağlanmalı, Bergama Ovacık Altın Madeni kapatılmalıdır.
İşletmenin kapatılmaması, AİHM kararının uygulanmadığı anlamına gelecektir. Kararın uygulamaması, Türkiye’nin Avrupa Konseyi’nden çıkarılmasına kadar varabilecek bir takım siyasi sonuçlar da doğurabilecektir. Buna hiç kimsenin hakkı ve yetkisi yoktur.
EGEÇEP
Ege Çevre ve Kültür Platformu
Dönem Sözcüsü Av.Arif Ali Cangı
|