Tüm Vietnam’da tütsü yakılıyor. İlla da tapınakta olması şart değil. Hatta sokakta bile yakılıyor. İlginçtir, akşamları dükkanlarını kapatırken özellikle Amerikan Doları yakıyorlar ve tütsü bırakıyorlar. Bunda bereket için duanın yanında, ölmüş ataları için öbür dünyada gerekli parayı tedarik etme ihtiyacını hissetme varmış. Kendi para değerleri düşük olunca, ABD Doları ile enflasyona karşı korunma gereksinimi, öbür dünya için bile hissediliyor demek.
Bunu araya sokmamın nedeni Tu Duc'un mezarı sonrası tütsü yapan bir köyden geçtik. Rengarenk tütsüler tezgahlarda çok hoş duruyorlar
İmparatorluk sarayı Amerikan bombardımanlarından nasibini yoğun şekilde almış. Neredeyse saray diye bir şey kalmamış. Saray yeniden aslına uygun şekilde restore ediliyor.
Saraya güzel bir giriş kapısı ile giriliyor (Ngo Mon kapısı). Önde derin bir hendek var. Sonrasında ise iki yan tarafta, bizim Urfa’daki balıklı göldeki obur balıkların kırmızı akrabaları (onlarda yem atınca birbirinin üstüne çıkarlar) olan balıklarla dolu havuzlar çıkıyor.
Uzun ince bir yol sonrası karşınızda yasak şehir ya da Mor şehir çıkıyor. Yasak şehirde ilk karşınıza çıkan Thai Hoa sarayı ya da imparatorun taht odası oluyor. Burası 80 adet kırmızı masif tahtadan sütun ile tabii ki en heybetli alan.
Sarayın içinde tiyatro binası ve kütüphanesi de var. İmparatora ait özel daire ya da bizdeki karşılığı ile harem dairesi, artık bomboş çayırlık bir alan. Amerika en çok bombayı İmparatorluk sarayının yatak odasına atmış galiba.