Singapur sonrası Vietnam’ın başkenti Hanoi’ye varmak için 2200 km daha uçmak yani 3,5 saate daha ihtiyaç oldu. Seksen altı milyonluk Vietnam’ın başkenti olan Hanoi 1010 yılından 1802 yılına kadar kesintisiz başkentlik yapmış 6 milyonluk bir şehir. Sonrasında kesintiler olmasına rağmen Hanoi, bugün Vietnam’ın politik başkenti.
Uçağımız geç saatlerde Hanoi ye inince, gümrüktü, bavul beklemekti derken program aksamaya başladı. Hanoi havaalanından şehir merkezine doğru giderken ilk izlenimlerimiz buranın tam bir motosiklet kenti olduğuydu. Hemen herkesin motosikleti vardı sanki. Bazen bir motosiklette tüm aile olabiliyordu. Ama burada gördüğümüz motosiklet denizi eski adı Saygon günümüz adı Ho Chi Minh City de göreceğimizin yanında azmış meğer!
Hanoi de 2 gece kaldık ama ilk gün geç inince ve bir gün ve geceyi de Halong Bay da geçirince (Hanoi-Halong Bay arası yol 3 saat sürüyor) Hanoi’ye yeteri kadar zaman ayıramadık diye düşünüyorum.
Hanoi de ilk ziyaret yerimiz Edebiyat Tapınağı oldu. Çinli filozof Konfüçyüs adına yapılmış en eski tapınak olarak biliniyor. Tapınağın çok güzel bir giriş kapısı ve içinde lotus çiçeklerinin bulunduğu iki havuzu dikkati çekiyor. Bir diğer ilgi çekici olan taştan yapılmış kaplumbağaların sırtında yazılı anıtların varlığı. Bu anıtlar, bu tapınağın öğretilerini başarı ile bitiren öğrencileri onurlandırmak için dikilmişler. Bir de avluda o kadar güzel bonzailer vardı ki..
Tapınağı gezerken iki tane mankenin fotomodellik yaptığını gördük. Hemen fotoğrafladık. Camii de fotomodellerin çekim yaptığını düşündüm de..