Bu da işin ilginç bir tarafı. Meyvelitepe için organik tarım sertifikası almayı düşündüm. Uygulama açısından bir sorunum yok, zaten kimyasal ve zehirli bir şey bahçeye girmiyor. Benden önce de 20 yıl girmemiş. Bitişiğimde de ilaçlanan bir bahçe yok. Fakat bu sertifikayı almak ve yıllık parasını ödemek öyle pahalı ki, sattığım ürünün maliyetini, dolayısıyla da fiyatını ikiye katlar. Çok büyük ölçekli (en az 70-80 dekar) yerde tarım yapılmadığı takdirde anlamsız. Bu da küçük üretici açısından bir problem. Özellikle memleketteki tarım alanlarının büyük kısmının küçük parçalı olduğu düşünülürse. Oysa daha gelişmiş ülkelerde buna da bir çare bulmuşlar.
|