Aslında hiç bir şey yazmak istemedim. Elim gitmiyor bir türlü.
Nazım Hikmet'in bir şiiri ile enerji uzmanı kesilen bu arkadaşın yazdıklarını belki birisi ciddiye filan alır, uyarı görevimi yapayım bari.
Bergama köylülerinin kahramanlığından dem vurur, köyün yarısının neden o madende çalıştığını açıklayamaz...
Devletin resmi belgelerine kadar giren "elebaşılara alman kaynaklı prim"leri görmezden gelir, inkar eder..
Hablemitoğlu'na dil uzatır, yazdıklarının yalan veya yanlış olduğunu ispatlayacak tek bir belge ortaya koyamaz..
Yabancı bilim adamlarının atom bombası yaptığından bahseder, o adamların çok daha önce nükleer santrallar yaptığını, halen o ülkelerde yüzlerce santralin çalışmakta olduğuna hiç değinmez..
Üretemediğimiz petrol ve doğal gaza alternatif enerji kaynağı hiç göstermez..
Petrole ödenen dövizi durduracak başka çare söylemez..
Peki ne diyor?
Hükümetin ne yaptığını biliyormuş. Zam yapılacakmış.
Belki doğrudur, AKP veya hükümetle bir ilişkim yok, bilemiyorum.
Ancak her şeye itiraz ederek, mesnetsiz boş laflarla ortalığı oyalayıp çözümsüzlüğü çözüm olarak ortaya koyarak nasıl tatlısu aydını olunduğunu görüyorum.
Doğa severlik konusuna gelince..
Linyitle çalışan termik santrallerin gökova körfezini öldürmesine karşı çıkmak, bunu yapabilmek için de okuyarak, araştırarak, sorarak alternatif çözümler üretmek doğa sevgisidir efendim, öğreniniz.
Haddinizi aşan konuşmalar sizi çevreci yapmaz, boşuna heveslenmeyiniz.
Ve unutmayınız, ben buraya yazdığım her kelimeyi ispatlayacak veya destekleyecek belge ve bilgiye sahibim. Uluorta konuşmuyorum, yazdıklarımı rüyamda görmüyorum.
Lütfen aynı şekilde donanınız ve ondan sonra yazınız.
|