[indomie]

Sevgili Ali bey,

İnanın latife olsun diye söylemiyorum. Forumda sizi ilgilendiren bir yazıyı görür görmez en kısa sürede cevap yazmanızı sağlayan enerjinize hayran olmamak mümkün değil. Önsezileriniz de çok kuvvetli, adeta düşüncelerimi okudunuz.

41 yıllık memuriyetten sonra emekli oldum ve küçük sayılabilecek (320 m²) bahçesi olan bir ev satınalarak Çeşmealtı’na yerleştim. Sizin de söylediğiniz gibi bahçe ile ilgilenmek için bol bol vaktim oluyor. Sabahları sahil boyunu takip ederek fırına gidip sıcacık ekmeği ve çıtır çıtır simitleri alıp kahvaltımı yaptıktan sonra evimdeki küçük bahçemle ilgileniyorum. Evin içinde olmak sıkıyor beni. Buranın ılıman havasının müsaade ettiği müddetçe devamlı olarak bahçemdeyim diyebilirim. Küçük bahçemdeki meyve ağaçlarını, asmayı, gülleri buduyor, gerekirse ilaçlıyor, az da olsa organik sebze yetiştirmek için ayırdığım bölümü belliyor, tek tük çıkan yabani otları anında köklüyor ve de çimimi biçiyorum. Herşey bir yana çimim bir yana. Gezmeye geldiklerinde torunlarımın (2 Tane) çimin üzerinde kuşuşturmalarını, yalancıktan düşüp çim üzerinde yuvarlanmalarını görmek 41 yıllık yorgunluğumu alıp götürüyor, mutluluktan uçuyorum.

24 saatin büyük bir bölümü küçücük bir bahçede geçince işler hemen bitiyor, yapacak fazla birşey de kalmıyor. Üç gündür başta sizin yazdıklarınız olmak üzere bonsai ile ilgili yazıları okuyor resimleri seyrediyor, öğrenmeye ve iyice özümsemeye çalışıyorum. Sizin de tavsiye ettiğiniz gibi bonsai ile uğraşmak inanıyorum ki çok zevkli olacak ve yaşamıma renk katacak.

Öyle de nereden başlayacağımı bilemiyorum. Anladığım kadarıyla bonsainin ilk şartı önce air layering yapmak. Yaşım dolayısıyla air layering’e genç dallar ile başlamamın pek akıllıca olmayacağı kanısındayım. Yapacağım bir çalışmanın neticesini, en azından bir bölümünü görmeyi arzu ederim.

Bahçemde; bir asma, bir nar, bir yeni dünya, bir portakal, iki limon ve iki erik ağacı var. Aşağıda sunduğum resimlerde de göreceğiniz üzere air layering yapmaya en uygun nar ve erik ağacı. Sorun da burada başlıyor. Eşim nar ve eriği çok seviyor. Erikler fındık büyüklüğüne geldiğinde daha çekirdekleri sertleşmeden (acı da olsa) turfanda çağla yer gibi yemeye bayılıyor. Zaten İzmir’in içinde bir ev satınalmamızı isteyen eşimi, denize ve alışveriş merkezine çok yakın olmasına rağmen, özellikle kış aylarında çok sessiz olan bu evi satınalırken “bak, çok sevdiğin nar ağacı da erik ağaçları da var” diyerek ikna edebilmiştim.

Kendisine bonsai ve air layering’den bahsedince hemen “nar ve erik ağaçlarıma dokundurtmam. Diğer ağaçlarla dilediğini yapabilirsin” diye ultimatomu verdi. Halbuki eşim yarın 10 günlüğüne bir geziye gidecek. Bonsai ve air layering’den hiç bahsetmeseydim de, o gittikten sonra emrivaki yaparak bu işi başlatsa mıydım? Air layering’i bilmeyen eşim geziden döndüğünde nar ve erik ağaçlarının dallarında ağızları aşağıya dönük ve içi torf doldurulmuş 5 litrelik pet şişelerini görünce “hayatım, sen gittikten sonra bir fırtına çıktı ki hiç sorma. O dallar kırıldı, belki kaynaştırabilirim diye böyle bir uygulama yaptım. İnşallah kırılan dalları kurtarabilirim” deseydim daha akıllıca mı hareket etmiş olurdum? Şimdi çıkın işin içinden çıkabilirseniz...

Ama, nar ve erik olmasa da bu işe bu bahar günlerinde muhakkak başlamak ve gelişmelerin resimlerini zaman zaman burada yayınlamak niyetindeyim. Bu arada sizin yayınlayacağınız resimleri de büyük bir heyecanla bekliyorum.

Yazım uzadıkça uzadı ve pehlivan tefrikasına benzedi, kusura bakmayın.

Selam ve saygılarımla, kalın sağlıcakla.