Sayın epsody,
Sizin dışınızdaki herkesin katı kurallarla yeniliğe kapalı olduğundan dem vurup duruyorsunuz. Yeniliğe kapalı insanlar ise sürekli yeni bir şeyler okuyup, öğrenip, deneyip fikir alarak hayatlarında birşeyler değiştiriyor. Deneyimlerini okuyanların da karar vermesine, işe girişmesine neden oluyorlar.
Doğru, görece bir kavram olduğu halde, bizleri durmadan eleştirip, tek ve şaşmaz doğrunun kendi yaptığınız işlem olduğunu ifade etmekten sıkılmadınız. Söylenen kadar söyleme biçimini de önemsediğimden olsa gerek, sadece bu konuda defalarca yazı yazmanıza rağmen hala pratik ve uygulanabilir yönteminizi anlayabilmiş değilim.
Formülünüz şu; epsody nasıl yaparsa.
Siz kimin hangi koşulda olduğunu, toprakla, bahçeyle, bitkilerle, yeni bilgiler ve uğraşlarla hangi gerekçe ile ilgilendiğini biliyor musunuz?
Solucan fobisi yüzünden yaşamsal zorluk çekip, tedavi gören biri olabileceğini düşünebiliyor musunuz?
Dayattığınız yöntemin, profesyonel yaklaşım açısından evde denenenlerden bir farkı olmadığı göremiyor musunuz?
Toprak analizi yaptırdınız da, sandıkta, çuvalda yapılandan daha başarılı sonuçlar mı aldınız? Ki öyleyse bile ticari rekabet için mi yapılıyor bunlar?
Yabancılardan dem vurup duruyorsunuz; takdir ettiğiniz şey ticari aktivite. Bunu balkonunda yapan bir amatörün heyecanı ile karşılaştırmak için eşit şartlarda bile değil. Yani bir köy öğretmeninin tarlada büyüyen öğrencilerine hobi bahçesi yaptırmasını anlamsız görmek gibi sizin yaklaşımınız. Kişi, kendini eğiterek çevresini de eğitir. Ebevenyler de çocuklarına bu bilinci aşılamak için bir yerden başlar ya da örnek olur. Bu oyun gibi yapılan işin neresi sakıncalı? Ortaya kompost değil de sebze çürüğü yığını çıksa ne olur? Hanlarımız, hamamlarımız mı gider elimizden? Bunun için birilerini terbiye etmeye, kırmaya değer mi?
Birçok kişinin tepkilerini göstermemesi, hobi için bulunulan bir ortamda kimseyi kırmamak terbiyesinden gelmektedir. Bu terbiye de doğanın maneviyat üzerinde yarattığı bir dinginliktir. Haddini aşan eleştiriler yapıp, sözü sevgi, esenlik cümleleri ile bitirmek durumu kurtarmıyor.
Evcilik oynar gibi yapıyoruz çünkü bu bir hobi; keyfe dönüştürmek istiyoruz. Sonuçları da sizden başka dayatmacı tarzda sunan yok. Başkalarının da okuduğunu bildiğimiz için özelden değil, açık alandan yazışıyoruz. Hani bir fikri, tavsiyesi soru işareti olan varsa katılsın, ilk kez duyanlar da meraklanıp girişsin diye. Bir forumda kimsenin duymayacağı, katılmayacağı, okumayacağı, dışlanacağı bir yazışma tekniği de nasıl mümkün olacaksa artık?
Siz bir annenin örnek olma bilincine, başka bir bayanın kendi imkanları ile kendi elleriyle çaktığı sandığın kıymetine itibar etmek zorunda değilsiniz. Saygı göstermek zorunda da değilsiniz. Ama saygısızlık yapmamakla mükellefsiniz.
Solucan ve kompost yüzünden gelinen noktanın bu olması da ilginç. İndekslemede çıkacak sonuçlara bakın. Fırça yiyen amatörlerin isyanı...
|