View Single Post
Eski 15-06-2008, 23:57   #48
Emre Albayrak
Ağaç Dostu
 
Emre Albayrak's Avatar
 
Giriş Tarihi: 28-11-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 642
BELİRLİ YERLERDE VE ZAMANLARDA GÖRÜLEN ZARARLILAR
*
1.***** Thaumetopoea pityocampa (Schiff.), Çamkese böceği

*
Çamkese böceği Akdeniz ikliminin etkisi altında bulunan çamlarda, özellikle kızılçamlarda zarar yapar. Tırtıllar yaşamları boyunca çamların iğne yapraklarını yerler. Bu nedenle fizyolojik ve primer zararlı bir böcektir. Miktarı az olursa yalnız yuvalarının civarında bulunan iğne yapraklar zarar görür. Fakat kitle halinde ürediklerinde ağaçları ve meşcereleri çıplak hale getirirler.
*
Çamkese böceği etkisiyle çıplaklaşan ağaçlar zayıf düşmekte ise de yapılan zarar, ağacın gelişmesinin azaldığı bir sezonda yani kışın ve ilkbahar başlangıcında meydana geldiğinden ve ayrıca tırtıllar tomurcuklara dokunmadığından, zarara uğrayan ağaçlar tüm iğne yapraklarnıı kaybetseler bile daha sonra iyi bir şekilde yeşillenmektedirler. Bununla beraber ağaçların bu tip sürekli bir zarara dayanamayacakları açıktır. Ayrıca zayıf düşen ağaçlara sekonder zararlı böcekler, özellikle kabuk böcekleri arız olarak onların ölümüne neden olmaktadırlar.
*
Yumurtalarını iki iğne yaprağı bir araya getirerek, bu iğne yaprakların kaide kısmının üstüne sık bir suretle yan yana helezon şeklinde bırakır. Konan yumurtalar bir mısır koçanını andırdığından bunlara yumurta koçanı denir. Ağaçlandırma alanları ile genç ağaçlardaki kızılçamlar üzerindeki çamkese böceğinin yumurta koçanları Ağustos ayında elle toplanarak imha edilir. Tırtıllar yumurtadan çıkarken yumurta koçanlarını örten pullara zarar vermezler. Bu nedenle tırtılların yumurtadan çıkıp çıkmadığı, bu pulları uzaklaştırmakla anlaşılır.

Sonbahardan ilkbahara kadar, yani tırtıl dönemi sırasında keseler dal makaslarıyla kesilerek yakılır. Tırtılların üzerinde bulunan ayna kıllarının neden olduğu kaşıntı ve kabarcıklara engel olmak için savaşta çalışan işçilerin çıplak yerlerine vazelin sürmeleri, eldiven giymeleri ve gözlük takmaları büyük yarar sağlar. Bu böceğin parazit ve yırtıcıları çok azdır. İstanbul yöresindeki parazitlenme oranı % 1 dolayındadır. Bu nedenle parazitlerini çoğaltmak için dal makasıyla kesilen keseler , zemini çimento olan tel kafesler içine alınarak parazitlerin çıkması sağlandıktan sonra imha edilebilir. Bu yöntem örneğin İstanbul-Adalar'da sürekli olarak uygulanırsa parazitlenme oranı arttırılabilir.
*
Böceğin geniş bir alanda kitle üremesi halinde tırtıllarına karşı çeşitli mide ve temas zehirleri kullanılır. Örneğin,bir kitin inhibitörü olan Diflubenzuron etkili maddeli Dimilin preparatı ile bu zararlıya karşı son yıllarda başarılı sonuçlar alınmaktadır. Yine son yıllarda bu zararlıya karşı Bacillus thuringiensis preparatları başarıyla kullanılmaktadır. *


Lymantria dispar (L.), Sünger örücüsü

Optimum gelişmesini Güney ve Güneydoğu Avrupa'daki yapraklı ağaç ormanlarında yapan bu zararlı, ülkemizin hemen her bölgesinde yaygın durumdadır. L.dispar olağanüstü polyphag bir türdür. Doğal yayılış alanında 500'den fazla bitki türü üzerinde yaşadığı saptanmıştır .Bunların içinde meşe türleri tercih bakımından ilk sırayı alırlar. İkinci sırada bulunan konukçular gürgen, kayın, kestane, gül ve meyve ağaçlarıdır. Bunları da söğüt, kavak, karaağaç, huş, akçaağaç, kızılağaç, yalancı akasya ve ıhlamur izler. Besinin kıt olduğu zamanlarda L.dispar larvaları iğne yapraklı ağaçlardan başta Larix olmak üzere çeşitli çam türlerine de giderler.

L.dispar larvaları yapraklarını yiyerek tüketmek suretiyle konukçu bitkileri çıplaklaştırırlar. Böylelikle de önemli artım ve meyve kayıplarına, hatta tahribatın arka arkaya birkaç yıl tekrarlanmasl halinde ölümlere neden olabilirler.

Konukçu bitkilerin tomurcuklarının patlaması ile L. dispar yumurtalarından larvaların çıkması arasındaki uygunluk böcek populasyonunun gelişimini önemli ölçüde etkiler. Dişi bireyler gerek doğal düşmanlarına, gerekse besinin kalitesindeki değişikliklere karşı daha duyarlıdır. Normalin üstünde sıcak ve kurak geçen yazlar, larva periyotlarım kısaltarak salgınlar için uygun bir ortam oluşturur. *

Küçük alanlarda kış mevsimi boyunca konukçu bitkilerin gövdelerindeki yumurta kümelerini toplamak suretiyle L.dispar'a karşı mekaniksel savaş uygulanabilir. Bu zararlı ile biyolojik savaş yöntemleri uygulanarak da savaşmak mümkündür. Nitekim Avrupa'da şimdiye kadar l65 asalak türü tespit edilmiştir. Ayrıca Calosoma sycophanta (L.) (Col.,Carabidae) da bu zararlının etkili bir yırtıcısıdır. Asalak ve yırtıcıları L.dispar populasyonlarını normal zararsız rniktara düşürülebilirler. Bir salgın sırasında bu zararlının populasyonlarını etkileyecek en önemli faktör Nuclear polyhedrosus viruses (NPV)'dir. Bu virüsün yayılmasında yağmur, kuş ve yırtıcıların etkileri çok büyüktür. Gerçi Cytoplasrnic polyhedrosus viruses (CVP) L. dispar larvaları üzerinde (NPV)'den daha fazla etkilidir. Fakat (CPV) daha az görülmektedir. L.dispar'ın 1. ve 2. dönem larvalarına karşı Bacillus thuringiensis preparatları oldukça iyi sonuçlar vermektedir. Bu uygulama için optimal hava sıcaklığı 25 °C, en düşük sıcaklık da 13 °C'dir L.dispar İle savaşta feromonlardan (örneğin Disparlure'den) da yararlanılabilir.

Bu zararlıya karşı kimyasal savaş için selektif insektisitlerden olan Diflubenzuron gibi bir kitin inhibitörü **** Permethrin kullanılması uygundur.

1.***** Hyphantria cunea (Drury), Amerikan beyaz kelebeği
*
Kuzey Amerika orijinli olan bu polifag türün 230 bitki türü üzerinde beslendiği tespit edilmiştir. Türkiye'de bu türün üzerinde yaşadığı 48 bitki taksonundan Acer negundo ve dut ağaçlarını en fazla tercih ettiği, fakat Acer campestre, dışbudak, gül, kurtbağrı, leylak, çınar, kavak, söğüt ,Ligustrum, Robinia pseudoacacia, karaağaç, atkestanesi, ıhlamur ve meyve ağaçlarının yapraklarını da severek yedikleri gözlenmiştir.
*
Bu zararlı park ve bahçelerle yol kenarlarında bulunan ağaçların yapraklarını yemek suretiyle zarar yapar. Fakat birinci dölün larva sayılan az olduğundan esas zararı 2.döl larvaları yapmaktadır. Tırtıllar yaprakları yalnız yaprak sapı orta damar ve yan damarlarından kalın olanları kalacak şekilde tümüyle yerler.
*
Bu zararlının yayılışını sınırlayan doğal faktörler, özellikle kış soğukları ile ilkbahar ve yazın düşük nemdir. Yurdumuzda parazitleri azdır. İçinde larvaları bulunan yuvalar ağaçlardan uzaklaştırılıp tahrip edilmek suretiyle mekaniksel savaş uygulanabilir.Bunun için yol kenarlarındaki dut ve Acer negundo gibi ağaçları dikkatlice incelemelidir. Kimyasal savaşta pülverize zamanı insektisitlerin kullanımından daha önemlidir. Uygulama l. dölün yeni açılmış larvaları koruyucu ağlarını örmeden önce yapılmalıdır. Bu konuda l. ve 2. dönem larvalara karşı Bacillus thuringiensis preparatları ile bir kitin inhibitörü olan Diflubenzuron özellikle etkilidir. Ayrıca Deltamethrin, Permethrin, Trichlorfon gibi temas ve mide zehirlerinden de yararlanılabilir.

1.***** Merodon eques (Fabr.), Nergis soğan sineği
*
Orta ve Güney Avrupa ile Kuzey Afrika'da yayılmış olan bu tür ile bulaşık nergisler, sağlam bitkiye göre oldukça küçük, sarı renkli, yaprakları ince ve otsu görünümdedir .Larva soğana dip kısmından girmişse, genel bir sararma ile birlikte çiçekli bitkilerde çiçek sapının kısa ve çiçeğin bozuk olduğu görülmektedir. Larva soğanın boyun kısmından yani üstten girmişse, yapraklarda sararmanın yanısıra düzgün olmayan kahverenkli yenik lekeleri, tomurcukta şişkinlik ve çürüme belirtileri göze çarpar. Larvaların beslenmesi sonucunda zarar görmüş olan nergis soğanların içi, yapışkanımsı kahverenkli bir madde ile doludur. Ayrıca zarar gören soğanların kabukları soyulduğunda dip veya orta kısma yakın bir yerde pas renginde larvanın çıkış delikleri görülebilir. Larva pupa dönemine girdiğinde ise soğanın içi tamamen boşalmıştır.
*
M. eques ile savaşta başarıya ulaşmak için kültürel önlemlere önem verilmelidir. Bunun için, kışın nergisler l0 cm boya ulaştığında kontrol edilerek sararmış, gelişmemiş otsu görünümlü yapraklara sahip olan bitkiler yok edilmeli, tarlalardaki soğanlar 3-4 yılda bir sökülerek bulaşık olanlar ayrılıp yakılmalı, tarlalarda derin sürüm yapılmalı, temiz ve genç soğanlar sık olmayacak şekilde l5 cm kadar derine dikilmelidir. Soğan sökümü yapılmayan tarlalardaki bitki artıkları Ağustos-Eylül aylarında yakılmalıdır . Ayrıca nergis tarlaları rüzgardan korunmalı yerlere kurulmalıdır.
*
M. eques ile savaşta, nergis soğanlarının 43-44°C'deki suda 2,5 saat süre ile tutulması en uygun yöntemlerden biridir. Bu sıcaklığın soğanların çimlenmesine olumsuz bir etkisi bulunmamaktadır, fakat sıcaklık derecesi kritiktir. Tüm uygulama esnasında bu sıcaklığın sabit tutulması gerekmektedir.
*
Dikim öncesinde bulaşık soğanlar Dimethoate, Oxydemeton methyl gibi sistemik insiktisitlerle hazırlanan solusyonlara daldırılır veya belli bir yerde, örneğin bir çadır altında 85 gr/ rn3 oranında 3 saat Methylbromide ile fumige edilebilir. Özellikle fumigasyondan çok iyi sonuçlar alınmıştır. Dikim sonrasında ise zararlının yoğun olduğu alanlarda Endolsulfan, Cypermethrin gibi ilaçlar kullanılabilir. Uygulama l5 gün aralıklarla 3 kez yeşil aksam ve toprak ilaçlaması olarak yapılmalıdır. İlaçlamada süzgeçli kova kullanılmalı ve ilaçlı suyun toprağın 3-4. cm derinliğine ulaşması sağlanmalıdır.

Emre Albayrak Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön