Biliyorum sevgili Güler. Çok haklısınız, çok zor, çok yorucu ama hamakta yatıp yorgunluğunuz attığınız bir anda veya o güzelliğin ortasında bir bardak çayınızı içerken dünyalar sizin olmuyor mu?
Ben iki metrelik balkonda saksıları oradan oraya taşıyıp, belimi çıkarttıktan ve her bir yeni bitkide eve dağılan toprakları öfleye pöfleye temizledikten sonra kendimi zar zor sığdırıp oturduğum bir anda o bitkilerden birinin çıkarttığı minicik bir yaprağı, bir tomurcuğu gördüğümde "böyle bir mutluluğu neyle satın alabilirim acaba" diye düşünüyorum. Sizin mutluluğunuz benimkinin kaç yüz katı
