|
Arkadaşlar; buraya yazma ihtiyacı hissettim.
Güler hanım bana bir fasulye soyacağı göndermek için 22.12.2008 tarihinde paketi Aras kargoya verdi. Epeyi bekledikten sonra geçen hafta paketi ikimizde araştırmaya başladık. En sonunda geçen hafta cumartesi günü Güler hanımdan aldığım mesaj üzerine paketin Kıbrıs'a gelip aranmayarak geri İstanbul'a gittiğini öğrendim. Salı günü Aras Kargo'yu aradığımda "Adres posta kutusudur, o nedenle teslimat yapmayız" dediler. Ben "Keşke posta kutusuna bir uyarı verseydiniz, ben gelir alırdım" dedim. Böyle bir uygulama yapmadıklarını tekrarladılar. Ben de bunun üzerine "eğer posta kutusuna teslimat yapmıyorsanız niye paketleri alıyorsunuz? Sonuçta paket alınırken üzerinde adres yazılı, siz bunu görüyorsunuz" dedim. Benden referans numarası istediler.
Bunun üzerine referans numarasını evden alıp telefonla tekrar aradım. Bu kez telefona bir bayan çıktı. Konuyu bilmediği için ona da tekrar anlattım yine ayni sorular yine ayni cevaplar. Hatta bir ara kendimi bir resmi dairede, üst düzey bir bürokrattan işlerin nasıl yapıldığına dair nasihat dinler gibi hissettim.
Ne ise; ben de biraz öfkelenince, bilgisayardan bakarak... "adres yanlış verilmiş" falan diyerek bir mazeret söylediler. Paketin perşembeye ellerine ulaşacağını, istersem şubeden arayabileceğimi de eklediler.
Dün babam şubelerine giderek paketi aldı ( önceden telefon ettim ve babamın geleceğini söyledim, onca olaydan sonra... lütfen bana bu ayrıcalığı yaptılar) ve paket elime ulaştı. Üzerindeki adres tamamı ile doğruydu. Bu nedenle Aras Kargo ile yaşadıklarımı burada yazmaya karar verdim. Bu benim kargo şirketleri ile ilk ve son işim...
Bir düşünün bir adam İstanbul'dan yürüyerek çıksaydı, (tabii elinde de paket) sanırım daha kısa sürede Kıbrıs'a ulaşırdı. Aras kargo getiremedi...Çektiğimiz sinir de cabası...
|