Madem acil katılım aranıyor, yazalım
Yurtta kalmaya başladığım ilk yıllarda, dışarıdan yemek getirtmeyi artık istemediğimiz için yavaş yavaş arkadaşlarla yemek yapmaya başlamıştık (Yurdun mutfağı var). Bir gün annemden aldığım tarifle güzel bir bezelye yemeği, yanına da pilav yapmaya karar vermiştim. Bezelye yemeğinin pişmesine yakın başladım pilav yapmaya.
Pilavı ilk kez yapışımdı. Şehriyeleri kavurdum, pirinci ekledim, su ve tuz da koydum, gayet mutluyum. Ama pilavın pişmeye çalıştığı yer "TAVA", hem de kapağı yok. Derin olmadığı için de yeterli su koymamışım. Suyu hemen çekti tabii (yarısı da buharlaştı), ben de "ne çabuk pişiyormuş pilav" diyerek pilavı ocaktan aldım. Yurdumuzun bekçi amcasına da bir tabak götürdüm. Adamcağızın bir kaşık pilav aldıktan sonraki yüz ifadesini unutamıyorum

.
Pirinçler hâlâ çiğ duruyormuş meğer ve pilavın kapaklı tencerede pişmesi gerekiyormuş

.