1) ÇELİKLE ÇOĞALTMA
Sürgün, dal, gövde, yaprak ya da yaprak parçalarının, ana bitkiden ayrılarak , uygun çevre koşulları yaratılmış ortamlarda köklendirilip ana bitkinin tüm özelliklerini taşıyan yavru ya da yavruların elde edilmesidir. Üretimde kullanılan bitki parçasına ÇELİK, bu işleme de ÇELİKLE ÜRETİM adı veriliyor. Çelikle üretim, süs bitkilerinin ticari amaçlarla çoğaltılmalarında kullanılan en yaygın yöntemdir.
Çelikler, bitkiden alındıkları döneme ve kesildikleri bitki bölümüne göre adlandırılırlar. Birbirlerinden az çok ayrıcalık gösteren işlemler uygulanarak köklendirilip geliştirilirler.
· Gövde Çelikleri : Çeliklerin sağlıklı, orta kuvvette, çeşidi bilinen genç bitkilerden alınmasına özen gösterilir. Ticari amaçlarla ve kitle üretimi yapan işletmelerde, çelik alınacak bitkiler özel olarak yetiştirilir, bakım ve çeşide 3-5 yılda bir yenilenerek sağlıklı amaçların devamlılığı sağlanır. Bunlara anaç parsellerinde bakılır ve STOK MALZEME adı verilir. Kışın yaprağını döken bitkilerden odun çelikler kış dinlenme periyodunda yeşil çelikler ise, büyüme mevsiminde ve henüz sertleşmemiş ya da kısmen odunlaşmış dalların ve otsu gövdelerin kullanılması ile hazırlanır.
· Odun Çelikleri : Vegetatif üretme yöntemlerinin en kolay ve ucuzudur. Kolaylıkla hazırlanır, saklanır, taşınır, köklendirmede özel ekipman gerektirmez. Odun çelikleri genellikle tam olgunlaşmış, güneşte gelişmiş bir yıllık sürgünlerden, kış dinlenme dönemi içerisinde alınır. Bu tip çeliklerle, yaprağını döken süs çalılarının hemen hepsi kolaylıkla çoğaltılabilir. Çelik yapılacak sürgünlerin boğum araları normal pişkinleşmiş olmalıdır. Obur dallar, gövde üzerinde gelişmiş ince ve cılız sürgünler, hastalıklı dal parçaları çelik olarak kullanılmaz. Dikimden önce çeliklerin alınarak depolanması gerekir. Hazırlama ve depolamada farklı yöntemler uygulanır.
· Kesilip demetlenen çelikler, ilkbahara kadar kuma ters gömülmüş olarak, kiler ya da depo gibi donma derecesinin altına inmeyen yerlerde, kontrollü soğuk depolarda nemleri korunarak saklanır.
· Kontrollü koşullarda, talaş ve naylon torba içerisinde depolanan çelikler 0 oC - 14 oC arasındaki odalarda bekletilir. Aşırı göz gelişmesinin önlenmesi için sık sık kontrol edilir. Alt kısımda kallus (mühre) oluşup kök taslakları belirmeden gözlerin gelişmesi dikim sonrası bozulma ve kurumalara neden olur.
· Ilıman bölgelerde yaprak dökümünden sonra alınan çelikler hemen yerlerine dikilebilir. Ancak, kemirgenler ve kış aylarında alanın kullanılmayışı sakıncalı olabilir. Öte yandan kolaya köklenen bazı türler katlamaya alınmadan ilkbaharda doğrudan yerlerine dikilebilir.
İbreli ağaç ve çalıların çeliklerinin köklendirilmesi çok yavaş ve oldukça zor olur. köklenmeyi uyarıcı bazı kimyasal maddeler (hormonlar) çeliklerin köklenme yüzdelerinde önemli artışlar sağlarlar. İbrelilerden çelik almak için en uygun zaman, anaçların soğuklanma ihtiyaçlarını tamamlamalarına yakın ve tam dinlenme halinde bulundukları kış aylarıdır (Ocak-Şubat). Çelik materyali olarak bir önceki büyüme mevsiminin pişkinleşmiş tepe sürgünleri kullanılır. Juniperus'larda olduğu gibi daha yaşlı ve uzun dallar da çelik olarak kullanılabilir.
· Yarı Odunsu Çelikler : Geniş yapraklı herdemyeşil türlerin, olgunlaşmış dalları ile yaprağını döken türlerin kısmen odunlaşmış yaz çelikleri bu kapsam içinde ele alınıp değerlendirilmektedir.
Herdemyeşil türlerde çelikler yaz aylarında, büyümenin yavaşlayıp sürgünlerin olgunlaştığı dönemde alınır. Cmelia, Pittosporum, Euonymus
vb. gibi herdemyeşil çalıların çeliklerinde mişt altında süratli bir köklenme izlenir. Hormon kullanımı ile süre kısaltılacağı gibi çeliklerdeki gelişme de hızlandırılır.
Çelikler 8-15 cm. uzunlukta, tercihen tepe sürgünlerinden alınır. Kesimler tomurcuk **** yaprağın hemen altından yapılır. Toprağa **** üretim ortamına girecek kısımdaki yapraklar kesilir. Sürgünlerin türgor halinde olduğu sabah saatlerinde kesim yapılır. Alttan ısıtmalı sisleme (Mist) tesisleri çelik köklendirme için ideal sistemlerdir. Kasalar içinde **** doğrudan tezgahlara dikim yapılarak üretimde süreklilik sağlanır.
· Yumuşak Odun Çelikler : Yaprağını döken ve herdemyeşil türlerin yumuşak ve etli ilkbahar sürgünlerinden hazırlanırlar. Forsythia, Magnolia, Weigela
vb. bu yolla çoğaltma imkanı olan bitkileridir. Ancak sisleme ve örtü altı üretimi gereklidir.
Çabuk gelişmiş, yumuşak ve gevrek sürgünlerin çelik olarak kullanımı arzu edilmez. Bunlarda köklenme olmadan solma ve çürüme görülür.
· Otsu Çelikler : Perenial (Çokyıllık) **** yarı odunsu bitkilerden (Sardunya, Fuosia, Coleus birçok sera ve salon bitkisi) alınan çelikler bu grupta toplanır. Yumuşak odun çeliklerine benzer yöntemle köklendirilir. Ancak; bunlarda köklenme hızı ve yüzdesi çok yüksektir.
Kaktüs ve sütlü bitki çeliklerinin dikimden birkaç gün önce alınarak tür özelliğine göre belirli bir süre açıkta **** kuru kum içinde bekletilmesi, köklenmeyi arttırıcı, çürüme ve bozulmaları giderici bir önlem olarak uygulanır. Succulent çeliklerinin köklendirilmesinde çok nemli ortamlar yarar yerine zararlı etki yapabilir.
· Yaprak Çelikleri : Yaprak ayası **** yaprak sapı üretim ortamına batırılarak **** yatırılarak köklenme sağlanır. Ana yaprak damarı, sap **** kesilen yaprak damarlarından kök ve sürgün benzeri bitki taslakları oluşur.
· Sanseveria (Paşakılıcı) da olduğu gibi uzun sivri yapraklar, 5-8 cm. parçalara ayrılarak dikilir. Renkli kenarlılarda, ortadaki yeşil bölüm çıkarılarak dikildiğinde başarılı sonuç alınabilir.
· Begonia rex gibi etli ve kalın yaprakların damarları kesilerek ters olarak yaprak üzerine yatırılır. Kesik kısımlardan köklenme ve yeni bitki taslaklarının oluşumu sağlanır.
· Saintpaulıa (Afrika menekşesi), sap, yaprak kenarı ya da tüm yaprak yüzeyi ortama serilerek köklenme ve bitki taslakları oluşturulur.
· Peperomia, Sedum, Crassula, bu yolla çoğaltılabilir.
· Kök Çelikleri : Köklerinde adventif göz bulunduran türlerde, bitkiye zarar vermeyecek şekilde açılarak çıkartılan kalın kökler, 3-5 cm.lik parçalara bölünerek üretim ortamına dikey olarak dikilir. Sökümlerin köklerde bitki besin maddelerinin depolandığı sonbahar ve kış aylarında yapılmasında yarar vardır. Gövdeye yakın kenar üste gelecek şekilde dikim yapılır ve üst uç toprak seviyesinde tutulur.
Rhus ve Ribes gibi türler kök çelikleri ile üretilebilir.
KÖKLENDİRME ORTAMLARI
Pek çok bitki türünün çelikleri, çok kolay köklendikleri için kullanılacak köklendirme ortamının cinsi önemli değildir. Çok güç köklenen bitkilerde köklendirme ortamı, sadece köklenecek çeliklerin yüzde miktarı üzerinde değil, aynı zamanda oluşacak köklerin miktar ve gücünde de etkili olur.
Kışın yaprağını döken bitkilerin odun ve kök çelikleri toprakta yapılır.
Kum, talaş, peat yosunu, torf, perlit, volgan tülfü, yanmış ahır gübresi, yaprak ve dal çürüntüsü, kayın yaprağı çürüntüsü, funda ve kestane toprağı ve bunların farklı oranlarda karışımları; bitki türüne ve üretim yapılan bölgeden sağlanabilecek malzeme niteliğine göre belirlenerek kullanılır.
Köklendirme ortamından istenen özelliklerin başında süzer ve iyi havalanır olmasıdır. İçerisinde hastalık yapıcı patojenlerin bulunmaması **** sterilize edilmiş olması beklenilen bir özelliktir. Bitki besin maddesi içermeleri koyu renkleri ile (Kış aylarında) ısıyı tutmaları **** yaz aylarında açık renkleri ile yansıtmaları istenebilir.
Havalandırılabilen su, pek çok bitki türü için uygun bir üretim ortamıdır.
KÖKLENDİRMEDE ÇEVRE KOŞULLARI
Odun çeliklerinin açık alanda dikimi, bu bitkilerin doğal koşullara uyma zorunluğunu getirir. Ancak su püskürtme ve örtüleme ile güneşin yakıcı etkisinden çeliklerin korunması **** genç sürgünlerin koruma ve solmalarının önlenmesi getirilecek tedbirlerle sağlanabilir.
İşletme masraflarının yüksek oluşu ve ihmallerin büyük kayıplara beden olabileceği kapalı ortam üretiminde;; kontrollü tutulması kışın ısıtma, yazın havalandırma ile sağlanır. Gece ve gündüz arasındaki ısı farkı 5-10 oC yi geçmemelidir. Çelik köklendirmede gece 16-21 oC, gündüz ise 21-27 oC lik sıcaklık bitki türüne ve mevsime bağlı olarak istenir. Köklendirme tezgahlarında ise 21-24 oC lik toprak sıcaklığı ideal kabul edilir.
Çelik köklendirmede, özellikle yeşil çeliklerin köklendirilmesinde güneş ışığı mutlak gereklidir. Bu amaçla gölgeleme **** mist (sisleme) uygulanması ile suyun serinletici ve rutubeti artırıcı etkisinden yararlanılır. Sileme ile yaprak gübrelemesi ve köklenmeyi uyarıcı maddelerin bitkiye verilmesi de mümkün olacaktır.
Nem, çelik köklendirmede vazgeçilmez temel elemandır. Succulent ve kaktüs çelikleri dışlanacak olursa, tüm yeşil çeliklerde toprak rutubetinden çok hava nisbi neminin yüksek olması arzu edilir. Bu yolla kökler henüz oluşmamış bitki parçalarının besin maddesi ve su gereksinmeleri karşılandığı gibi transprasyonla su kaybı önlenmiş olur.
KÖKLENMEYİ UYARICI YÖNTEMLERÇeliklerin uçlarının çizilmesi, yararlanması **** ezilmesi kök oluşturma için gerekli uyarının yapılmasını, kallusun oluşumunun hızlandırıldığı varsayılır. Yaralanmış bu bölümlerin köklenmeyi uyarıcı hormonlarla muamelesi ile etki daha da artırılmış olacaktır.
Kullanılabilecek maddelerin çokluğuna rağmen, çeliklerde köklenmeyi uyarıcı kimyasal maddeler, IBA (Indolbütirik asit), IAA (Indolasetik A.) ve NAA (Naftalenasetikasit) tir.
Ticari uygulamalarda; toz preparatlar (Talk için karıştırılmış olanlar) ve çözeltiler kullanılır. Toz preparatlar standart dozlarda ve ticari işletmenin patentli karışımı olarak tavsiyeler doğrultusunda kullanılır. Eriyik halinde olanlar ise çeliklerin uç kısımlarının kısa süre batırılıp çıkarılması **** seyreltik eriyikte uzun süre bekletilmesi ile istenilen sonuca ulaşılmak istenir.
KÖKLENMİŞ ÇELİKLERİN GÖRECEĞİ İŞLEMLER
Köklendirme ortamında 5-10 mm. boya ulaşan **** çelikler hafifçe çekildiğinde kolayca çıkmadığı görülen çelikler yeterli gelişmeyi göstermiş kabul edilerek sökülürler. Köklendirme ortamının başka bir önemi burada söküm sırasında ortaya çıkmaktadır. Köklerin bozulup kopmadan sökümün sağlanması ortamın hafif ve yumuşaklığına bağlıdır.
Köklü çelikler fincan saksılara **** özel kaplara dikilirler. 10-15 gün kadar nemli ve rutubetli bir tünel içerisinde adaptasyon için bekletildikten sonra kontrollü olarak açık alana alınır. Burada kap değiştirilerek gelişmesi sağlanır **** toprağa dikilerek toprakta geliştirilir.
Ticari işletmelerde ve özellikle Akdeniz ve Ege bölgemizde kap içindeki uygulamalar ve yağmurlama sulama uygulamaları ile kısa sürede gelişme ve ticari satış boyuna ulaşma mümkün olacaktır. Bu genç bitkilerden uç alma yapılarak dallarına teşvik edilirken yeni çeliklerin elde edilmesi sağlanır.
AŞI İLE ÜRETİM
Bitkinin toprakaltı ve topraküstü kısımlarının farklı özellikte, ancak; aynı bitki türünden seçilecek örneklerin özelliklerinin bir bitkide toplanıp bu şekilde yararlanma amacı ile yapılır. Yeni bitkinin üst kısmını (tacını) oluşturan aşılanan kısma KALEM, alt kısmını **** kök bölümünü oluşturan kısma ise ANAÇ adı verilir. İki bitki parçasını birleştirip kaynaştıran tüm yöntemlere AŞILAMA adı verilir. Anaca takılacak kısım, tek bir göz içeren küçük bir kabuk parçası olduğu zaman bu işleme GÖZ AŞISI denir. Anaç-kalem uyuşmazlığı aşılamada en büyük sorundur.
Gül, erik, kiraz, renkli yapraklı süs çalıları, çiçekli süs ağaçlarının çoğaltılmasında aşılama işleminden büyük ölçüde yararlanılır. Yapılma nedenleri ve sağladığı yararları;
· Diğer üretim yöntemleri ile çoğaltılamayan kolonun devamı sağlanır.
· Bazı anaçların özelliklerinden yararlanma (kurağa, nemliliğe dayanıklı)
· Melezleme sonucunda elde edilen çöğürlerin kaliteleri ve sağlayıcıları olarak görülmesi sağlanır.
· Büyük ve verimsiz ağaçların çeşitlerinin değiştirilmesi
· Üretimde sürat ve amaca uygun üretim sağlama
· Bazı ara anaçların olumlu etkilerinden yararlanma
Soğanlar : Özelleşmiş toprakaltı organları olarak kısa, etli, çoklukla dikey duran büyüme konisi içinde çiçek taslakları bulunan, kalın, etli pullarla kaplı bir gövde ekseninden oluşmaktadır. Soğanlar tek çenekli bitkiler tarafından oluşturulurlar.
Dışarıdaki soğan pulları depo, iç pullar ise yaprak benzeri organlardır.
İki tür soğan vardır. Bunlar:
· Kabuklu Soğanlar: Dış pulları kuru ve sertleşerek iç pulları koruma görevini üstlenmişlerdir. Lale, Nergis, Ieucojium örnek verilebilir.
Yemeklik soğan ise en tipik örneğidir.
· Pullu Soğanlar : Bunlarda tüm soğanı kaplayan kabuk yerine, ayrı ayrı soğanı balık pulu gibi görünüş verecek biçimde kaplar. Kolay zararlanabilirler ve kuruyabilirler. Bunlara örnek olarak, Zambak (Lilium), Galanthus (Kardelen), Fritillaria örnek olarak verilebilir.
Soğanımsı Gövdeler (Corm) : Bir soğanımsı gövde, gövde ekseninin, kuru pul benzeri yapraklarla kaplanmış dip kısımdır. Esas olarak yaprak pullarından oluşmuş olan soğanın aksine, boğumlar ve boğum araları iyice belirgin yekpare bir gövde yapısındadır. Büyük bir kısmı depo dokularından oluşur. Soğanımsı gövdeli Gladiolus, Fresia, Crocus gibi bitkilerin çoğaltılması esas olarak doğal yolla oluşan yeni soğanımsı gövdelerle (Crolen) yapılır.
Yumrular : Yedek besin maddelerinin toplanması nedeniyle irileşmiş olan toprak altı gövdesinin kısa uç kısmıdır. Yumru üreten bitkilere örnek olarak patates, Caladium ve yer elması verilebilir. Bir yumruda gövdenin bütün kısımlarını görmek mümkündür. Çoğaltmada bölme **** sürgünlerin çeliklenmesi ile yapılır.
Yumru Kökler : Bazı çok yıllık otsu bitkiler, şişkin ve fazla miktarda depo maddeleri içeren yumru kökler oluştururlar. Görünümleri türlere göre değişiklik gösterirlerse de iç ve dış yapıları tipik kök özelliği taşır. Yumru kökler, gerçek yumrulardan üzerinde boğum ve boğum arası bulunması ile ayrılır. Yıldız (Dahlia) yumruları dikildikleri ilkbaharda yeni sürgün oluştururlar. Bunlar başlangıçta yumrudaki depo maddelerini kullanarak gelişirler. Sonbaharda ana gövdeye bağlı yumru kök saçağı oluşur. Ilıman bölgelerde kış dinlenmesini dışarıda yapabilirler. Yumrulu begonya da birincil kazık kök irileşerek, tekbir yumru kök halini almıştır. Bu yumru kök çok yılık olup, her yıl aynı yumru gelişerek büyüt.
Rizomlar : Toprak altında **** toprak yüzeyinde büyüyen yatay bir gövdedir. Alt yüzünden verdiği köklerle toprağa tutunur. Üst kısımda yaprak ve çiçek sürgünleri bulunur. Rizom, şişkin ve etli **** uzun ve silindirik şekilde olabilir. Rizomlu bitkilerin çoğaltılması, çelikleme **** rizonların bölünmesi yoluyla yapılır. Eğreltiler, Convullaria, İris, Hemerocallis, ayrık cinsi çim bitkileri bu grupta sayılabilirler.
Yalancı Soğanlar : Bazı orkide türlerinde görülen ve birkaç boğumdan oluşan etli ve iri gövde parçasından oluşmuş özelleşmiş bir depo organıdır. Yalancı soğanlar, büyüme mevsiminde yatay duran rizomun yanlarından **** tepesinden çıkıp dikine büyüyen kısımlarıdır. Yaprak ve çiçekler, türe bağlı olarak, yalancı soğanın tepe **** dip kısmında oluşurlar. Genel özelliklerine değindiğimiz soğanlı, yumrulu ve rizomlu bitkilerin dış mekanda en çok kullanımı olanlar ile kesme çiçekçilikte yararlanılanların özel üretimleri ilgili bölümlerde ayrıca verilecektri.
SÜS BİTKİLERİ ÜRETİMİ VE DAMIZLIK MALZEME SORUNU
Üretim malzemesi olarak tohum, çelik, yumru, rizon ve soğanların elde edilebileceği anaç bitkilerin yetiştirilip kullanılmasına DAMIZLIK (Stok malzeme) üretimi, bu amaçla kurulan tesislere DAMIZLIK BAHÇESİ **** ARBORETUM adı verilir.
Damızlık malzeme; hastalıklardan arınmış, saf, türün tüm özelliklerini gösteren bireylerden oluşmalıdır. Bu malzeme, nöbetlemeye sokularak ve belirli sürelerde yenilenerek gençlik ve üretkenliği sürdürülür. Damızlık bulundurulması ve bunlardan yararlanılarak kitle halinde genç bitkilerin üretiminin sağlanması, özel ihtisas ve bilimsel çalışmayı gerektiren bir konudur. Sağlam ve güvenilir bir damızlık üretim işletmesinin bulunmadığı durumlarda; damızlık yetiştirilmesi, üretim malzemesi hazırlığı, fide, çöğür ve köklü çeliklerin yetiştirilmesi yanında bunların bakım ve geliştirilme işlemlerinin bir işletme bütünü içinde çözümlenmesi gibi zor ve külfetli bir çalışma düzeni içine girme zorunluluğu ortaya çıkar. Bu durum, konularda fazla dağınıklığı, koruma ve aşırı ihtimam gerektiren anaçların bakımı ve yenilenmesi ile yeni türlerin devreye sokulması gibi konulara yeterince eğilinemeyeceği, sonuçta, verim düşüklüğü ve bozuk kaliteye neden olacağı bilinmelidir.
1. Tohum ve Tohumluk Malzeme Temini
Tohumla üretim, bahçe çiçekleri, succulentler, bazı ağaç ve çalı türlerinde geniş çapta uygulanmaktadır. Bunlardan özellikle melezleme yolu ile elde edilenlerin tohumları, oldukça pahalı ve açılma göstermeleri nedeni ile bunlardan alınan tohumların yeniden kullanılması sakıncalı olabilir. Bu gibi durumlarda, damızlık üretim yapan kuruluşlardan sürekli tohum alınması söz konusu olacaktır.
Çim bitkileri, mevsimlik ve parenial çiçekler, Primula, Cineraria, Gerbera Cyclamen gibi saksı çiçeklerinin tohumları, ihtisas sahibi uzman kuruluşlarca üretilebilir. Amatör **** profesyonel çalışmalara uygun olarak paketlenerek saflık, çimlenme gücü ve türün **** kültür formunun sunulan özellikleri garanti altına alınıp belgelenir.
Pek çok çalı ve ağaç türleri (melez ve kültür formları dışında) tohumla üretilebilirler. Tohum alınacak ana bitkiler önceden belirlenip, bitkinin özellikleri yanında tohumların özellikleri yıllık kayıtlarla desteklenir.
Tohum üretimi genellikle dış mekanda yapılır. Mevsime bağlı üretimler **** iç mekanda kullanılacak saksı bitkilerinin tohumları kapalı ortamlara ekilerek, fideleri yine kapalı mekanlarda geliştirilir. Yatırımlar ve verilen emeğin karşılığı olarak elde edilecek ürünün kalitesi ve sağlanacak gelirin miktarı, ekilen tohumun kalitesi ile doğrudan ilgilidir.
2. Stok Malzeme Yetiştirilmesi ve Köklü Çelik Üretimi
Süs bitkilerinin çelikle üretiminde anaç (Stok-Damızlık) materyalin amaçlanan üretim kapasitesine ulaşılabilecek ölçüye tutulup geliştirilmesi ilk ve temel koşuldur. İster sera çiçeklerinde, ister kesme çiçekçilikte isterse süs ağaç ve çalılarının üretiminde olsun; üretim yapılarının yakınında bir yerde STOK malzemesinin depolanması ve geliştirilmesi için uygun koşulların yaratılmasında zorunluk vardır.
Ağaç ve çalıların çeliklerinin, park ve bahçelerdeki yerleri belirlenip kartları düzenlenmiş bitkilerden alınabilirse de iç mekan bitkileri ile kesme çiçekçilikte gerekli çeliklerin alınabilmesi için mutlaka çelik kesmek amacı ile özel ortamlarında yetiştirilecek stok malzemenin ayrıcalıklı bakım koşulları altında bulundurulması gerekir.
Çevrede köklenmiş çelik üretimi yapan işletmelerin bulunması halinde üretim programı çerçevesinde, köklenmiş çelikler hazır olarak istenen zamanda ve miktarda satın alma yoluna gidilmesi gerekecektir.
Ağaç ve çalıların çelikle üretiminde gerekli tesislerin yoğun olarak yaz aylarında çelir durumda olması, kış ayları için sera ve üretim tesislerinin boşaltılacağı anlamına gelir. Böylece yaz aylarında çelik köklendirme ve adaptasyon için kullanılan sera alanları, kış üretim döneminde kesme çiçek **** saksı çiçeklerinin üretimi amacı ile değerlendirilir.
3. Yumru, Soğan ve Rizomların Çoğaltılması
Özelikle kesme çiçekçilik yapan işletmelerin ihtiyacı olan soğan, yumru ve rizomların özel olarak yetiştirilip, üretimde zamanlama yapabilme olanağı sağlamak üzere soğukta depolanmaları zorunludur. Hastalık ve zararlılardan arındırılıp, soğuklama ihtiyaçları ısısı ayarlanabilen depolarda karşılanan, standart tür ve boyuttaki malzeme kooperatifler **** özel işletmeler tarafından üreticiye aktarılır. Bu yolla üreticiler, üretim takvimine göre materyalini alır ve istediği dönemde ürün alacak biçimde dikimini yapar.
Kesme çiçek üretimi için hazırlanıp kullanılan bu malzeme yeni bir üretim dönemi için kullanılmaz. Ancak yaz aylarında açıkta yapılan bu tür üretimden sonra, çiçek sapları kısa kesilecek olursa, yeni oluşacak yumru ve soğanlar bahçe çiçeği olarak değerlendirilmek üzere bekletilebilirler. Bu uygulamanın ekonomik ve pratik yararları işletme bünyesinde düşünülmelidir. Bunların büyütülmesi için harcanan zamanda yeni bir ürün için hazırlık ve dikimin yapılması ile elde dilecek gelirin daha fazla ve tatminkar olacağı bilinmelidir.
Kaynak:
http://www.bisohbet.com/form/tr-konu...ontemleri.html