View Single Post
Eski 28-12-2008, 17:48   #17
angel67
Ağaçsever
 
angel67's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-12-2008
Şehir: zonguldak
Mesajlar: 78
Orman işgaline AİHM engeli

ÇANAKKALE'de merkezindeki Şekerpınar Mevkii´nden 1993 yılında tarla vasfında bir arazi satın alan ve tapusunu cebine koyarak çocuklarının geleceğini garanti altına aldığına sevinen emekli öğretmen Halil İbrahim Köktepe, 2 yıl sonra aldığı tarlanın ormanla ihtilaflı olduğunu öğrenince yıkıldı. Türk yargısına başvurup hakkını aramaya başladı, ancak durumun aleyhine sonuçlanacağı anlayan Köktepe, çareyi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) gitmekte buldu. 22 Temmuz tarihinde kararı açıklayan AİHM, Köktepe'nin mülkiyet hakkının ihlal edildiğine karar vererek taraflara anlaşması için 6 aylık süre verdi.

Türkiye'de vatandaşların tapulu arazileri konusunda orman idaresiyle yaşadığı ihtilaflara AİHM'den örnek teşkil edecek çok önemli bir karar çıktı. Türkiye'de binlerce insanı ilgilendiren konuya, Çanakkaleli emekli öğretmen Halil İbrahim Köktepe'nin AİHM'de elde ettiği zafer umut ışığı oldu. Köktepe'nin avukatı Mustafa Öztok'a göre, bu karar 2B uygulaması kapsamında el konulan arazileri satmaya hazırlanan devletin planlarını da alt üst edecek. Çünkü bu karar 2B uygulamasıyla el konulan taşınmazların bedelsiz olarak hak sahiplerine verilmesine yol açacak.

TAPUYU ALDIĞINA SEVİNEMEDİ

Çanakkaleli emekli öğretmen Halil İbrahim Köktepe'nin hukuk mücadelesi 1993 yılında emlakçıdan satın aldığı Şekerpınar Mevkii´ndeki 21.5 dönüm arazinin orman idaresiyle itilaflı olduğunun anlaşılmasıyla başladı. Yaptığı araştırmanın ardından bir sorun olmadığını belirleyen Köktepe, araziyi satın aldı. Parayı ödedikten sonra da Tapu Kadastro Müdürlüğüne giderek tapusunu aldı. Ancak aradan iki yıl geçtikten sonra satın aldığı arazinin orman idaresiyle ihtilaflı olduğunu öğrendi. Bir avukata giden Köktepe, 1990 yılında arsanın bulunduğu yerden bir orman kadastrosunun geçtiğini ve arsanın ormanla gerçekten ihtilaflı olduğunu öğrenince yıkıldı. Köktepe orman idaresine dava açtı. Orman İdaresi de Köktepe'ye tapu iptali davası açtı. Karşılıklı davalar Çanakkale Asliye Hukuk Mahkemesi´nde 13 yıl sürdü. Yargıtay'dan da beklediği sonucu alamayan Köktepe son çare olarak AİHM'e gitmeye karar verdi.

AİHM, ``MÜLKİYET HAKKI İHLALİ VAR'' DEDİ
Çanakkaleli emekli öğretmen Halil İbrahim Köktepe, avukatı Mustafa Öztok ile birlikte bir dosya hazırlayıp 2002 yılında AİHM'ne sundu. AİHM, emekli öğretmen Halil İbrahim Köktepe'nin başvurusunu örnek dava olarak kabul etti. Strasburg'da 22 Nisan 2008 tarihinde duruşma yapıldı. AİHM, hem Türkiye Cumhuriyeti temsilcilerini, hem de mağdurları dinledi. 22 Temmuz tarihinde Fransızca olarak yayınlanan karar kendilerine ulaştığında Köktepe 13 yıldır Türkiye'de bulamadığı adalete AİHM'de ulaşmış olmanın sevincini yaşamaya başladı. Çünkü AİHM, 2 ret oyuna karşılık 5 kabul oyuyla Köktepe'nin mülkiyet hakkının ihlal edildiğine hükmetti. AİHM, tarafları 6 aylık süre içinde uzlaşmaya çağırdı ve sonucun kendilerine bildirilmesini istedi.

``KENDİMİ ASMAYI BİLE DÜŞÜNDÜM''
15 yıllık birikimiyle satın aldığı araziyi, orman idaresiyle ihtilafı nedeniyle bugüne değin ekip biçemediğini anlatan Köktepe, ``Bir tarlayı ekip biçmeyi denedim. Ancak orman bizi yakaladı ve mahkemeye verdi. Bu yüzden hapis cezası bile aldım. Orman yetkilileri, kendi ellerindeki fotoğrafları kanıt göstererek arazinin kendilerine ait olduğunu sürerken, benim elimdeki tapuyu hiç kimse dikkate bile almadı. Üstelik bu arazinin tapusu üzerinde orman tarafından konmuş bir şerh bile yoktu. Zaten olsaydı ben burayı satın almazdım. Tek maaşla ailemi geçindiren bir eğitimciydim. Uzun yıllar biriktirdiğim parayı bu araziye yatırmıştım. Davayı kaybedince psikolojim bozuldu. 15 yıllık birikimimi yatırdığım arazimi devlet elimden almaya çalıştığı için bir ara kendimi bu arazide asarak intihar etmeyi dahi düşündüm. O kadar çok üzülmüştüm. Devletin böyle bir haksızlığını kabul edemedim. Kendi kendime hep `Mademki böyle bir durum vardı, devlet bana niye bu tapuyu verdi, bu tapu sahte mi, devlet sahtecilik yapar mı?' diye sordum. Hukuk devleti olan Türkiye'de adalet bulamadığım için AİHM'e gitmeye karar verdim. Sonuçta davayı kazandım. Ama kazandığıma sevindim. Çünkü ben bir Türk vatandaşı olarak burada yaşıyorum ve üstelik bir eğitimciyim. Bu nedenle buruk bir sevinç yaşadım. Şimdi AİHM'in kararı gereği Türkiye Cumhuriyeti devleti yetkililerinin anlaşma zemini aramak için benimle temasa geçmelerini bekliyorum'' diye konuştu.

ÖRNEK KARAR OLACAK

Halil İbrahim Köktepe'nin avukatı Mustafa Öztok ise, orman idaresinin müvekkili emekli öğretmen Halil İbrahim Köktepe'nin arazisine el koyması üzerine 1995 yılından itibaren hukuki sürecin başladığını söyledi. Türkiye'de insanların bu tür davalar açıp mallarını kaybetmesi ve müvekkilinin Türkiye'de yapılan uygulamalardan rahatsızlık duyması üzerine 2002 yılında konuyu AİHM'e taşıdıklarını belirten Mustafa Öztok, ``AİHM'de bu yıl 22 Nisan'da yapılan duruşmanın kararı 22 Temmuzda açıklandı. Kararda, müvekkilimin haklı olduğu, devlet tarafından arazisine el konulamayacağı ve bunun bir mülkiyet hakkı ihlali olduğu neticesine varıldı. Devlete kişiyle anlaşmak üzere 6 aylık süre verildi. Bu sürede uzlaşma olmadığı taktirde mahkeme durumu yeniden inceleyip bu kez müvekkilim için bir tazminata karar verecek. Bizim açımızdan çok önemli olan bu karar Türkiye'de orman idaresiyle bu şekilde itilaflı olan binlerce kişi açısından da çok önemli. Çünkü Türkiye'de yılda 10 bin kişinin bu şekilde mallarına el konuyor. Bu karar, ileriki dönemde o kişiler için örnek teşkil edebilir'' dedi.

2B'YE DE ETKİ EDEBİLİR

Avukat Mustafa Öztok, AİHM'in kararının 2B uygulaması kapsamında el konulan arazilerin durumlarını da etkileyebileceğini ileri sürerek, ``Bilindiği gibi 2B uygulaması kapsamında orman arazilerinin satışı gündemde. AİHM'in bizim davamızda mülkiyet hakkı ihlali olduğuna yönelik verdiği karar daha önce 2B olarak alıkonulan arazileri de hukuksuz bir durumda el konulmuş arazi durumuna düşürmüştür. Hükümetin bu karardan sonra arazileri satmasını değil, bedelsiz olarak devretmesini beklemekteyiz. Çünkü bu malların çoğunluğu tapulu olan mallardır ve vatandaşlardan rızası dışında alınmıştır. Önümüzdeki günlerde bu karar sayesinde 2B uygulamasında yeni gelişmeler olacağını düşünüyorum'' diye konuştu.

angel67 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön