Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi vifer
biz burada sadece fikirlerimizi yazıyoruz bunun için kimsenin (en azından benim) farklı çıkarlar peşinde olduğunu sanmıyorum.Bu yüzden kaygılanmayınız.
|
Bundan kaygı duymuyorum. Şüphelenmedim bile.
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi vifer
Ben hala bu konunun teknik düzeyde politikaya bulaştırılmadan yazılması ve tartışılması taraftarıyım.
|
Bu konunun politikanın dışarıda tutularak tartışılması
ne kadara mümkün bilemiyorum. Bu konuyu kimlerin
bu hale getirdiği malum.
Ben de konunun uzmanı değilim. Okuduklarıma ve
gözlemlerime göre yorum yapabilirim.
Fındık konusu dışında size Trakya'dan
üzüm örneğini vermek istiyorum.
Ben buraya 2004 yılında geldim.
Hiç görmediğim akrabalarımla da aynı yıl tanışmış oldum.
Bu akrabalarımdan birisi yerel bir gazetede köşe yazarlığı yapıyor.
2004 yılında bürosunda bir konuşmaya tanık oldum.
Hakkında çıkan bir yazıdan dolayı açıklama yapmak üzere büroya
gelen kişi özelleştirilen TEKEL fabrikasının eski müdürü olan ama
özelleştirme sonrasında da müdürlüğe devam eden kişiydi.
Eleştiri konusu sözkonusu yılda özelleşen fabrikanın üreticinin
elindeki üzümü almaması veya çok ucuza almasıydı.
Kısacası üreticinin malı elinde kalmıştı.
Çok kısa söylediklerini aktarıyorum.
"Bugün Trakya bölgesindeki bağların %60'ı
ekonomik ömrünü doldurmuş durumda.
Ben fabrika özelleştirilmeden önce son 5 yıl boyunca
üreticiye bağlarını gençleştirmelerini, özelleştirme sonrası
özel sektörün devlet gibi kalitesiz üzümü almayacağını,
ürünlerinin ellerinde kalacağını söyledim ama yapmadılar.
Bu yıl sadece ispirto yapmak üzere kalitesiz üzüm
alınmasını sağladım ama seneye bu kadar da alım yapılmayacak."
Trakya en zengin bölgelerimizden birisi. Şimdilik tabi!
Bağcılık ve şarap imalatı geçim kaynağı. Peki neler oluyor?
Bağlarını yenilemeyenlerin üzümleri ellerinde kalıyor
dolayısı ile ekonomik durumları git gide bozuluyor.
Sonra birileri de gelip bu arazileri ucuza satın alıyor ve
bağcılık ve şarap üretimi yavaş yavaş el değiştiriyor.
Bir yandan da nüfus artışına paralel olarak
birçok bölgede olduğu gibi araziler bölünüyor,
karın doyurmaycak kadar küçülüyor.
Gerisini biliyorsunuz.
Diyeceksiniz ki "Ben de bunu söylüyorum zaten".
Doğru ama siz bir taraftan da
köylüyü hem tembellikle itham ediyor,
hem de felsefe yapmasını bekliyorsunuz.
Bak adam 5 yıl söylemiş de
neden bağlarını gençleştirmemişler diyerek
yıllarca süren hatalı politikaların sorumluluğunu
insanımızın üzerine yıkmak gerçekten büyük haksızlık.